Türkiye hiçbir vatandaşını dışarıda sahipsiz bırakmadı!

Koronavirüsle mücadelede çok önemli bir görev üstlenen Sağlık Bakanlığı'nın hava ambulansları, yurt dışındaki hastaları Türkiye'ye getirerek ülkesinde tedavi edilmesini sağlıyor. SABAH, pandemi sürecinde bu hizmetten yararlanan ve tedavi görmek için ülkesine dönen vatandaşlarla konuştu:
* Duvar işçisi Erdal Topal (Sırbistan-İş Kazası): Orada hastanede bana sadece kan verildi, ilaç tedavisi uygulandı. Kırıklarıma müdahale bile edilmedi. İnsanın zor zamanında ülkesinden bu şekilde bir ilgi görmesi çok mutlu ediyor.
* Mühendis Alper Doğan (Kazakistan-Kovid-19): Cumhurbaşkanımızdan, Sağlık Bakanımızdan Allah bin kere razı olsun. Tedavi imkânları, hizmeti, yatakları, temizliği, doktorların ilgisi çok iyiydi.
* Temel Kostak (Almanya-Kovid-19): Kızı, "Bizimle hemen ilgilendiler ve ambulans uçakla babamı Türkiye'ye getirdik. Hastanenin imkânları çok iyi, çok memnun kaldık" dedi.
* Harita etüt şefi Mehmet Ali Polat (Kazakistan-Kovid-19): Orada hastalığımın tedavisi ve ilacı düzenli sağlanmadı. Bir oksijen tüpü bile bağlamadılar. Konsolosluğumuz aracılığıyla uçağımız hemen geldi ve başka bir arkadaşımızla beraber Ankara'ya geldik. Hastanede imkânlar çok iyiydi, yoğun bir tedavi süreci geçirdim.
TÜRKİYE'DEKİ KÖTÜ HASTANE BİLE ORADAN İYİ
* Proje Müdürü Mahmut Bülent Çakar (Hindistan-Kovid-19): Çalıştığım firmanın Kanpur şehrinde yaptığı metro inşaatının proje müdürüydüm. Covid-19'a yakalandım. İyi hissediyordum ama yasalar gereği hastaneye gitmek zorunda kaldım. Kanpur'da nispeten iyi bir hastaneye girdim ama çok büyük bir organizasyon sıkıntısı vardı. Doktor reçeteyi yazıyor ama içindeki ilaçlar sabah mı yoksa akşam mı verilecek onu çözemiyordu. Bir tablo yaparak kendim takip etmek zorunda kaldım. Mesela tedaviye bir antibiyotikle başladık ertesi gün antibiyotik gelmedi. Ateşimi neredeyse hiç ölçmediler. Odada böcekler vardı. En çok da yemek konusunda zorlandım ve hızlı kilo verip zayıf düştüm. İkinci haftada ikinci atağı yaşadım ve oksijen desteğine ihtiyaç duymaya başladım. Orada birkaç gün daha kalsaydım durumum iyice kötüye gidecekti. Allah'a şükür tam zamanında Türkiye'ye geldim. Exşimin başvurusuyla Türkiye'ye getirildim. Sağlık Bakanlığımıza duacıyım. Sağ olsunlar hemen ilgilendiler. Ambulans uçağa bindiğimde kendimi Türkiye'de gibi hissettim zaten. İnsan kendi ülkesine daha çok güveniyor. Türkiye'ye geldikten sonra Acıbadem Hastanesi'ne yatırıldım ve çok kısa bir süre sonra kendime geldim. Nefes almaya başladım, oksijen desteğinden kurtuldum, düzenli bir tedavi aldım ve düzenli yemek yedim.

DOĞAN: "ALLAH KİMSEYİ VATANSIZ BIRAKMASIN"

Özel bir firmada mühendis olarak çalışmak üzere Kazakistan'a giden Alper Doğan, ailesi ve arkadaşlarının Sağlık Bakanlığı'na ulaştığını ve Covid tedavisi için Türkiye'ye getirildiğini söyledi.

Kazakistan'daki sağlık şartları kötü olduğu için Türkiye'ye gelmek istediğini belirten Doğan, "Uçak ambulansla Türkiye'ye geldikten sonra kara ambulansıyla Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'ne götürüldüm. Orada gerekli tetkikler yapıldı ve çok iyi bir tedavi uygulandı" dedi.

Türkiye'deki doktorların kendisiyle çok iyi ilgilendiğini belirten Alper Doğan, şunları söyledi:

"Buradaki tedavi imkânlarıyla orası kıyaslanamaz bile. Kazakistan'da doktorlar tedavi yöntemi olarak burnumuza zeytinyağı sürmemizi söylediler düşünün. Türkiye'de benimle çok iyi ilgilendiler. Allah kimseyi vatansız bırakmasın.

"HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN TEDAVİ GÖRÜYORUZ"

"Şehir hastanelerinde çoğu insanın evinde yiyemeyeceği yemek, evinde bulamayacağı imkânlar var. Cumhurbaşkanımızdan, Sağlık Bakanımızdan Allah bin kere razı olsun. Tedavi imkânları, hizmeti, yatakları, temizliği, doktorların ilgisi çok iyiydi. Hiçbir ücret ödemeden çok iyi imkânlarla tedavi görüyoruz. Şu an Kazakistan'a tekrar gitmeyi düşünmüyorum"

POLAT: "DOKTORLAR VE HEMŞİRELER GECE GÜNDÜZ BAŞIMIZDAYDI"

Otoyol yapımında harita etüt şefi olarak çalışmak üzere gittiği Kazakistan'da Covid teşhisi koyulduktan sonra ambulans uçakla Türkiye'ye getirilen Mehmet Ali Polat, "Çalıştığım firma, hastane bile diyemeyeceğim bir sağlık merkeziyle anlaşmıştı ve orada iki-üç gün tedavi gördüm. Hastalığın tedavisi ve ilacı düzenli sağlanmadı, bir oksijen tüpü bile bağlamadılar. Zaten orayı görür görmez Türkiye'ye gitmek istiyorum dedim. İki-üç gün sonra konsolosluğumuz aracılığıyla bir ambulans uçak talebinde bulunduk. Ambulans uçağımız hemen geldi ve başka bir arkadaşımızla beraber 20 Nisan'da Ankara Bilkent Şehir Hastanesine geldik. Hastanede imkânlar çok iyiydi, yoğun bir tedavi süreci geçirdim. Sürekli kontroller yapılıyordu, doktorlar ve hemşireler gece gündüz hep başımızdaydı" dedi.

Bütün yetkililerin konuyla ilgilendiğini ve uçağın hemen geldiğini dile getiren Polat, "Ambulans uçaktan indiğimde çok sevindim çünkü ailem karşımdaydı, beklemiyordum. Ambulans uçağımız da çok güzeldi, çok konforluydu, sağlık ekibi bizimle çok güzel ilgilendi. Uçakta her türlü imkân vardı, onun da özellikle altını çizmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

TOPAL: "SIRBİSTAN'DA TEDAVİ MASRAFLARINI KARŞILAYAMAZDIM"

Sırbistan'a inşaatta duvar işçisi olarak çalışmaya giden Erdal Topal, geçirdiği iş kazası sonrası hem maddi hem de manevi anlamda ülkesinde tedavi görmek istediğini söyledi. Sırbistan'da kendisine nasıl bir tedavi uygulanacağını bilmediği ve tedavi masraflarını da karşılayamayacağı için Türkiye'ye dönmek üzere konsoloslukla görüştüğünü belirten Erdal Topal, "Orada hastaneye kaldırıldım ama bana sadece kan verildi ve ilaç tedavisi uygulandı. Kırıklarıma müdahale edilmedi. Dil problemi yaşadığım için nasıl bir tedavi uygulanacağını bilmiyordum ve hastane masraflarını da karşılayabilecek durumda değildim o yüzden Türkiye'ye dönmek istedim. Türkiye'den akrabalarım aracılıyla Sağlık Bakanlığı'na ulaştık ve uçak ambulans ile Türkiye'ye getirildim" şeklinde konuştu.

"HER ŞEY SORUNSUZ İLERLEDİ"

"Sırbistan'daki hastaneden kara ambulansıyla havaalanına götürüldüm, orada beni pilot ve doktorlar karşıladı, hemen uçağa bindirildim. İki saatlik bir yolculuktan sonra Ankara'ya geldik ve oradan da kara ambulansıyla direk hastaneye götürüldüm" diyen Topal, her şeyin çok sorunsuz ilerlediğini ve uçak ambulans ekibinin kendisiyle çok iyi ilgilendiğini dile getirerek şöyle devam etti:

"Türkiye'de Ankara Dışkapı Hastanesi'nde bir operasyon geçirdim. Hastaneden ve tedaviden de çok memnun kaldım. Sağ olsunlar doktorlarım çok iyi ilgilendi. İnsanın zor zamanında ülkesinde bu şekilde bir ilgi görmesi çok mutlu ediyor. Zor durumda bir insan olarak oradan alınıp Türkiye'ye getirilmek tabi ki beni çok duygulandırdı ve sevindirdi."

KOSTAK: "ÜLKESİNE DÖNMESİ BABAMA İYİ GELDİ"

İş için gittiği Almanya'da Covid teşhisi koyulduktan sonra babasının Türkiye'de tedavi görmesini istediklerini dile getiren Temel Kostak'ın kızı Derya Kostak, Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçti.

Babasının ülkesine dönmesinin ona daha iyi geleceğini ve burada daha iyi bir tedavi uygulanacağını düşündükleri için başvuruda bulunduğunu ifade eden Kostak, "Bizimle hemen ilgilendiler ve ambulans uçakla babamı Türkiye'ye getirdik. Babam burada, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tedavi görüyor. Hastanenin imkânları çok iyi, çok memnun kaldık. Babamın kalp rahatsızlığı olduğu ve hastalık ciğerlerine indiği için nefes almakta zorlanıyor ama şu an hala hastanede ve durumu iyi" dedi.

SAĞLIK BAKANLIĞI AMBULANS UÇAKLA HİZMETİNİ ÜCRETSİZ SUNUYOR

Pandemi sürecinin başından beri 49 farklı ülkeden, 278 hasta ambulans uçakla Türkiye'ye getirildi.

2010 yılından itibaren kullanılmaya başlanan ambulans uçaklar 24 saat esasına göre hizmet veriyor. Biri 4 sedyeli, biri iki sedyeli ve biri de tek sedyeli olmak üzere toplam 3 ambulans uçakla hizmet veren Sağlık Bakanlığı bu hizmeti vatandaşlara tamamen ücretsiz olarak sunuyor.

Vatandaşların bu hizmetten yararlanabilmesi için hasta yakınının veya yanında refakat eden kişinin (tur görevlisi, konsolosluk görevlisi, diyanet görevlisi) bulunduğu ülkedeki en yakın Türk Konsolosluğu'na/Büyükelçiliği'ne müracaat etmesi yeterli.