Türkiye'nin savunma sanayiindeki devriminin en önemli isimlerinden biri olan Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar bugün katıldığı bir canlı yayında merak edilenleri yanıtladı.
BAYRAKTAR İHA'NIN SÜRECİNİ ANLATTI
Türkiye'nin ilk İHA'sını yapmak için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Bayraktar, "İlk milli özgün İHA, ama en ufak sınıfta. 16 yıl önce. Maket uçak gibi bir şey ama otomatik uçuyor. O zamanlar o drone'lar bile ortada yok daha. Henüz dünyada araştırma konusu." dedi.
"ABD BU BEYİNLERİ BÜTÜN DÜNYADAN TOPLUYOR"
Baykar'ın bir aile girişimi olduğunu ve çalışmalarının 2003 yılında başladığını söyleyen Selçuk Bayraktar, "İlk defa, en ufak da olsa, Savunma Sanayii Başkanlığı şöyle bir modelle çıkıyor: Ben bu teknolojiyi milli olarak geliştireceğim ve en ufağından başlayacağım. 2003-2004 yıllarında ağabeyimle birlikte çalışmaya başlıyoruz. Dünyada belki 10 yıl sonrasının teknolojisine çalışıyorsunuz. Amerika bu beyinleri bütün dünyadan topluyor. Bizim çalıştığımız laboratuvarın yüzde 90'ı yurtdışındandı. Dünyanın en parlak beyinlerini toplayıp en iyi, en gelişmiş harp teknolojilerini yapıyor, sonra sivilleştirip çok daha büyük bir pazara satıyor." ifadelerini kullandı.
"TEKNOLOJİNİN KENDİSİNİ DEĞİL, BİLGİYİ ÜRETME ÖNEMLİ"
Açıklamalarına devam eden Bayraktar, "Fikri hakların, tasarımların kimde olduğu çok daha önemli. Teknolojinin kendisini değil, bilgiyi üretmek önemli. 2000'li yılların öncesinde savunma sanayiine bakacak olursanız yüzde 85'i yurtdışına bağlı. 2000'li yıllarda bir paradigma dönüşümü oluyor. Bugün dışa bağımlılık yüzde 30'ların altında. O dönemde yüzde 15 yerliyken bu dönemde yüzde 70'lerin üzerinde. Bu tümüyle bakış açısının değişmesiyle ilgili." dedi.
"BİZ YAPAMAYIZ BİZ BECEREMEYİZ TUTUMU GELİMİŞ"
Başladıklarında önlerinde başarı örneğinin olmadığını ifade eden Bayraktar, "Ekibimiz gencecik bir ekip. 6 tonluk SİHA'yı yapıyorlar. Her birini birer birer biz tasarlıyoruz. Space X'te de böyledir, gencecik çocuklar çalışır. Yönlendirme ile alakalı. Dünyanın başka ülkelerini inceledim, az gelişmişlik kompleksi olan ülkelerde böyle bir tutum oluyor. O zihniyet devam ediyor. Bizim bilimle olan irtibatını kesmemizle birlikte 'biz yapamayız, biz beceremeyiz' tutumu gelişmiş. Eski bir hastalık. Önümüzdeki en büyük engel bu." şeklinde konuştu.
"ORTA VE UZUN VADADE BEDELLERİ ÇOK AĞIR OLUYOR"
Açıklamalarına devam eden Bayraktar, "Bizim inancımız gereği, etikten, ahlaktan ayrılacak olursan yapacağın işin bir bereketi, faydası olması mümkün değil. Bu işlerin önündeki en büyük engellerden biri de etik ve ahlaka riayet edilmiyor olması. Orta ve uzun vadede bedelleri çok ağır oluyor. Niye Türkiye bu alanda bu kadar bağımlıydı? En önemli engellerden bir tanesi bu ahlaki husustu. Hem üreten, hem teknolojiyi geliştiren, hem de bürokrat taraf için geçerli bu. Geleceğin konusuna odaklandığınızda, insanlığın ve ülkenizin faydasını hedeflediğinizde bu oluyor. Baykar'ın başarısının altında da bu yatıyor." dedi.
Bayraktar açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bizim ekibimiz büyük tecrübeleri olan insanlar değil ama dünyada sadece 3 ülkenin yapabildiği 6 tonluk SİHA'yı yapıyor. Otomotivin yaşadığı 4. devrim. Şu an elektrikli, akıllı arabalar var. Bütün dünya uçan arabalar için çalışıyor. Yarının oyuncuları bugünden çalışanlar olacak. Gençleri teşvik etmek için sosyal medya üzerinden yaptığımız çalışmaların resmini koydum. Sorun şurada. Bunu yapmaya kalktığınızda birileri sadece dalga geçiyor. Bu bir engel. Az gelişmişlik kompleksi olan, sömürge yerlerdeki bir tutum bu. Kamuoyunun bakışı açısından engel bu.
"BU ZİHNİYET YÜZYILLAR BOYU BÖYLE GELMİŞ"
Son 10, 20 yılda değil bu zihniyet, yüzyıllar boyu böyle gelmiş. Eski bir hastalık. Bütün bu işlerin önündeki en büyük engellerden biri bu. Diğeri de demin söylediğim etik ve ahlakla ilgili.
"BUNLARI GELİŞTİRMEDİĞİNİZDE MÜREFFEH OLMANIZ MÜMKÜN DEĞİL"
Bütün dünyada haber oldu. Reuters haber yaptı, en fazla etkileşim alan haberlerden bir tanesi oldu dünyada. Ama yine paylaştığınızda garip garip şeyler duyuyorsunuz: 'Bunlarla mı uğraşılır?' Bunları geliştirmediğinizde müreffeh olmanız mümkün değil.
"UÇAN ARABA GELECEĞİN HAYALİ"
Uçan araba geleceğin hayali. Şu an arabalarımızın büyük kısmında otomatik park etme özelliği var. Bu tümüyle otomatikleşecek, sonra da uçmaya başlayacak. Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba.
"AKILLI ARABAYI UÇURACAK TEKNOLOJİYE ÇALIŞIYORUZ"
Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba.
"KİŞİSEL UÇAK GİBİ OLACAK"
Her bir uçan araba kişisel uçak gibi olacak. Bu uçakların akıllanmasıyla uçan araba olmuş olacak. Uçan bir robot bu, yüzlerce minik bilgisayar yönetiyor. Bunu geliştirirken o kadar çok teknoloji geliştiriyorsunuz ki bir anlamda uzay çalışmalarına giriyor. 2005'te Minia, 2007'de Minia ilk defa TSK'ya teslim edildi, Türkiye'nin de ilk İHA'sıydı, milli ve özgün tasarımı yapılan, envantere girebilmiş ilk İHA'ydı. Bunların hepsi robot uçak. Sonra, Malazgirt Helikopter var, o proje maalesef öldürüldü. Sonra Bayraktar TB-1 2009'da. Ama TB-1 envantere hiç girmedi. Bayraktar TB-2 İHA olarak ilk defa envantere 2014'te girdi, 27 bin fite çıkarak irtifa rekorları kırdı.
"TİHA'LAR SAVAŞ UÇAKLARININ YAPAMADIĞI BAZI GÖREVLERİ YAPIYOR"
Dünyada sadece 3 ülkenin geliştirebildiği, daha ağır sınıfta ve çok daha karmaşık ve stratejik görevleri yapabilen bir silahlı insansız havasız aracı. Savaş uçaklarının yapamadığı bazı görevleri yapıyor. En önemli özelliği insansız olması. Bu bir insansız hava uçağı olarak tasarlanmadı. Akıncı çok uzun sürede havada kalabilen bir muharebe platformu.
"TÜRKİYE'DE BÜYÜK BİR MÜHİMMAT AİLESİ VAR"
Böyle bir platforma herhangi bir yabancı mühimmatı almak istediğinde satmıyorlar. Hepsi yerli. Türkiye'de büyük bir mühimmat ailesi var. Akıncı bu ailenin hepsini kullanabiliyor. 10 yıl önce bunların hiçbiri yoktu, yurtdışından alınıyordu. Hatta alınamıyordu, vermiyorlardı.
"İLK ATIŞI TB-' SİHA'MIZ GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLDU"
Türkiye dost ve müttefik ülkelere bu teknolojiyi veriyor. İlişkileriniz de çok büyümüş oluyor. Bütün bu satışlar da devlet kontrolünde olduğu gibi bu araçlara biz de sahip olamıyoruz devlet kontrolü olmaksızın. İlk atışını yapacak o dönem ama izin yok. O dönemde sayın bakanımız Mustafa Varank'a ulaştık ve durumu anlattık. Sağ olsun o dönemde bu iznin alınmasını sağlamıştı ve ilk atışı 2015'in Aralık ayında TB-2 SİHA'mız -o zaman İHA'ydı, SİHA oldu- gerçekleştirmiş oldu.
TİHA'NIN, İHA VE SİHA'DAN NE FARKI OLACAK?
Bunlar savaş uçaklarının yaptığı görevleri yapabilen, daha yüksek hızda uçabilen platformlar. Dünyanın tümüyle gittiği yer insansız savaş uçakları. Muharip hava gücünün ana belkemiği bunlardan olacak. Bunların yanında Akıncı, Bayraktar TB-2 gibi platformlar da olacak ama hava muharebesinin ana unsurları insansız savaş uçakları olacak.
"BAYRAKTAR, TB-3 GEMİ PİSTİNDEN KALKABİLEN İLK SİHA OLACAK"
Bugün artık Türkiye de kendi gemilerini geliştirdiğinden, bu gemilerden de kalkabilen bir muharip insansız savaş uçağı. Bundan kalkabilmesi bir savaş uçağının, artık bir devrim. 'Dünyanın ilk drone gemisi geliyor' diye büyük ilgi uyandırdı ilk paylaşıldığında. Bayraktar TB-3 gemi pistinden kalkabilen ilk SİHA olacak. Gemiden inip kalkabilmesi gemiye keşif ve vuruş gücü anlamında büyük bir kuvvet çarpanı oluşturuyor.
Üssünüzü herhangi bir yere götürebiliyorsunuz. Türkiye'nin Mavi Vatan, Doğu Akdeniz operasyonlarını düşünün. Bu gemiye de büyük bir keşif imkanı sunmuş oluyorsunuz. Gemi en fazla 50-100 km ötesindeki radarları görebiliyor. Oysa bununla binlerce km öteyi görüp, hatta oraya muharip güç projeksiyonu yapabiliyor. İnsansız savaş uçağının gemiden kalkma özelliğine sahip olduğunda çifte bir güç çarpanına sahip oluyorsunuz. Milli geminizden, kısa pistli geminizden kalkabiliyor olması, birkaç tane kuvvet çarpanını yan yana koymuş oluyorsunuz.
"MİUS'UN İLK UÇUŞUNU 2023 VE ÖNCESİNDE GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"
Bayraktar TB-2'yi üstün kılan da bu; çok yüksek performansın daha düşük maliyetli olması. Burada muharebede devrim olacak. MİUS'un ilk uçuşunu 2023 ve öncesinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. 2022'de Bayraktar TB-3 ilk uçuşunu yapacak inşallah. İnsansız hava araçları ise 2023'te ilk uçuşunu yapacak. Bunların en önemli özelliği de bir savaş uçağının maliyetinin belki yedide-sekizde biri maliyetinde olması.