Delil avcıları suç aydınlatma rekoru kırdı

Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü, birçok olayda faillerin kimlik bilgilerine Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü iş birliğinde kullanılan parmak izi entegrasyonu sayesinde kısa sürede ulaşabiliyor. Aralarında yerli ve milli imkanlarla geliştirilen cihazların da bulunduğu son teknoloji ürün ve sistemlerle ülke genelinde suç olaylarının aydınlatılması ve faillerin yakalanması için çalışmalarını sürdüren "delil avcıları", son 33 ayda 287 bin 825 olayı aydınlattı.
9 AYDA İKİ YILI GEÇTİLER
2019 ve 2020'de asayiş olaylarında 129 bin 616, terör olaylarında 4 bin 301 ve narkotik olaylarında 8 bin 203 olmak üzere toplam 142 bin 120 olaya ışık tutan ekipler, bu olaylarda 178 bin 469 şüphelinin yakalanmasını sağladı. Ekipler, bu yılın ilk 9 ayında 1209'u cinayet olmak üzere 145 bin 705 suç olayını aydınlatarak önceki iki yılın toplam istatistik verisini geride bıraktı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürü İsmail Şahin, "Delile olan güven, devlete olan güven" prensibiyle ülkenin her noktasında görev yaptık. Her temas bir iz bırakır. Bir suç varsa o suçun mutlaka delili vardır. Bu delilden hareketle failin yakalanması kapsamında çalışmalar başlatıyoruz ve kısa sürede failin yakalanmasını sağlıyoruz." dedi.

AVRUPA YARDIM İSTİYOR
Kimi zaman bir sigara izmariti ya da saç teli, bazen de kan örneği ya da bir cisimden failin kim olduğunun olay yerinde ortaya çıktığını anlatan Şahin, "Cihazlarımız en yeni teknolojiyle faaliyet göstermekte. Kriminal Daire Başkanlığımız bilim ve teknolojiyi yakından takip ediyor ve gelişmiş bir sisteme sahip. Dünyada bunun örneği yok. Ülkemiz suçu aydınlatma konusunda çok iyi bir noktada ve Avrupa'dan bu konuyla alakalı bize nasıl yaptığımıza ilişkin bilgiler almaya gelenler oluyor. Biz bu durumdan gurur duyuyoruz." diye konuştu.
PCR KİTİNE ZAMAN İŞLEMİYOR
Hava şartları ve mekan fark etmeden farklı tekniklerle çalışma yapabildiklerine vurgu yapan Şahin, "Özellikle olay yerlerinde elde ettiğimiz biyolojik bulgularda buna uygun PCR kitleri kullanmaktayız. Bu PCR kitleri seneler dahi geçse öldürülen ya da failin kim olduğunu tespit etmemizi sağlamakta" dedi.