Cuma 07.01.2022 16:10
Son Güncelleme: Cuma 07.01.2022 16:26

Adalet Bakanı Gül: Yeni ve sivil Anayasa milletimizin önünde duran ödev

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül Mehmet Akif İnan vakfı ile Memur-Sen tarafından düzenlenen 3'üncü Mehmet Akif İnan ödül töreninde yaptığı konuşmada,” yeni ve sivil bir anayasa milletimizin önünde duran bir ödevdir” dedi.

Bakan Gül'ün ödül töreninde yaptığı konuşma şöyle:

Bugün yine Türkiye'nin demokratik kazanımları, temel insan hakları bağlamında yapılmış olan, atılmış olan adımların ötesinde yapılacak daha işler var, çok önemli adımlar atıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'de özgürlüklerin genişletilmesi, Türkiye'de statükocu ve vesayetçi anlayışa son verilmesi, milli iradeden başka hiçbir gücün egemen olmaması için çok önemli başarılar ve neticeler elde etmiştir ülkemiz ve bunu da, bu mücadeleyi, bu kazanımları anayasal bir güvenceye kavuşturmak gibi bir önümüzde bir misyon vardır. Yeni ve sivil bir anayasa milletimizin önünde duran bir ödevdir ve bugün hep birlikte; memuruyla işçisiyle, genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle, Türkiye'de 84 milyon bütün vatandaşımızın: Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle evet bu benim anayasam, bu benim hakkımı koruyor geliştiriyor, teminat altına alıyor diye savunacağı toplumsal sözleşmeye hepimizin ihtiyacı vardır ve bu konuda sivil toplum kuruluşları, Memur-Sen gibi sivil toplum kuruluşlarına da, bütün siyasi partilere de çok önemli bir görev düşmektedir.

TOPLUMSAL SÖZLEŞMEYE HEPİMİZİN İHTİYACI VAR
Bakınız ya anayasa ya başörtülü olarak gidiyorlar, kimsenin kıyafetine karışmıyor; evet Türkiye'de memur bir kişi başörtülü olarak ben kamuda çalışmak istiyorum dediğinde anayasaya aykırı diye hep karşımıza çıktı. Peki, anayasa değişti mi? Değişmedi. Uygulayıcılar değişti ama bir anayasal güvenceye başını örten de, başını açan da kimsenin kılık kıyafetine, düşüncesine, yaşam tarzına karışılmadığı ve bunun anayasal teminat altına alındığı yeni ve sivil bir anayasaya Türkiye'nin acilen ihtiyacı vardır. Bugün hala daha çok değil, 10 yıl önce kendi iktidarımız döneminde bile yargısal aktivizm ile 367 garabetini yaşadık. Bugün hala, daha mürekkebi kurumamıştır: 411 el kaosa kalktı diye haberler yapıldı. İnsanlar kıyafetiyle istediği gibi yaşasın, istediği gibi giyinsin ve istediği okula gitsin, istediği yerde çalışsın diye anayasal güvence altına almasına rağmen Meclis'in bu iradesi, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bugün işte bütün hakları, özgürlükleri 84 milyon için nerede doğduysa, neye inanırsa, hangi siyasi düşünce, hangi mezhep, hangi meşrep olursa olsun insandır ve inançları kutsaldır anlayışıyla bu anayasayı; yeni ve sivil anayasayı da inşallah hepimiz hep birlikte yaparak bu misyonu da en güzel bir şekilde tamamlayarak Türkiye'yin daha fazla demokrasisini arttıracağız. Türkiye'nin geleceği yine ekmeğin arttırılması ve özgürlüklerin arttırılmasıdır. Türkiye bir kez rutin dışına çıkılsa ne olur kardeşim, ne olur? Bir şey olmaz diyen anlayış, statükocu anlayış, insanları tasnif eden, şabloncu bürokratik oligarşi anlayışıyla bu ülkeye çok çektirildi. Bu ülke artık hiçbir zaman 90'lara, eskilere dönmeyecektir. Bu siyaseti 2023'lere taşımak isteyenlere de hiçbir şekilde siyasi anlayışa da asla müsaade etmeyeceğiz ve bununla da mücadeleyi yapacağız. Türkiye'nin yolu statüko değildir. Türkiye'nin yolu eski Türkiye yolu değildir. Türkiye'nin anlayışı, paradigması, siyasetimizin mihveri, paradigması reformculuktur ve değişimdir, dönüşümdür, özgürlüklerin artmasıdır.

MİLLİ İRADE HER ŞEYİN ÜSTÜNDE OLACAKTIR
Bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki siyaset ve hükümet etme anlayışımızın da temelinde bu yatmaktadır ve sonunda kazanan her zaman olduğu gibi millet olacaktır, millet iradesi olacaktır. Milletin iradesinin yer almadığı hiçbir anlayış ülkemizde egemen olmayacaktır. Milli irade her şeyin üstünde olacaktır. Akif İnan öldü, aramızdan ayrıldı ama ruhu yaşıyor, eserleri yaşıyor, mücadelesi yaşıyor, davası yaşıyor ve bu dava hak mücadelesi, adalet mücadelesi, adil bir dünya davası kıyamete kadar bu dava devam edecektir. İyinin, doğrunun güzelin, adil olanın egemen olacağı adil bir dünya kuruluncaya kadar, bunu görünceye kadar bu mücadele sürecek çünkü 'kim demiş her şeyin bitişi ölüm, destanlar yayılır mezarımızdan' diyorum.

BİZLERİ BUGÜNLERE TAŞIYAN KİLOMETRE TAŞLARINDAN BİRİ
Akif İnan ağabeyin cenazesine 6 Ocak'ta, Şanlıurfa'da soğuk bir günde katıldım. Akif İnan gerçekten bir dava insanı olarak bugün bu topraklarda bir neşvünema bulan dava insanlarıyla bu kalenin burçlarını oluşturuyor. Sezai Karakoç'tan Necip Fazıl'a, Mehmet Akif Ersoy'dan Mehmet Akif İnan'a kadar Türkiye'de bir dava mefkuresi taşıyan bu davanın bütün mensuplarını rahmetle minnetle yad ediyoruz. Türkiye'de gerçekten bir hak mücadelesi, bir sendikal mücadelede çok önemli badireler atlatıldı, çok önemli mücadeleler verildi. Rahmetli Akif İnan entelektüel duruşu ile fikri zenginliği ile bu medeniyete çok önemli katkılar yapmış, katkılarda bulunmuş çok önemli bir isimdi ve kalemi eylem olan, kalemi aynı zamanda kalesi olan o kalenin önemli bir burcuydu, önemli bir insanıydı. Fikir çilesiyle, mücadelesiyle bizleri bugünlere taşıyan çok önemli kilometre taşlarından biridir, merhum Akif İnan ve özellikle Akif İnan düşünde Mescidi Aksa'yı görür, uyandığında adil bir dünyanın gerçekleşmesi için, yeniden büyük Türkiye'nin oluşması için gece gündüz çalışırdı. Düşünde de çalışır, hayatta ayakta olduğunda da çalışırdı. Bir medeniyete bir davaya inanırdı.
HERKESİ İNSAN OLDUĞU İÇİN KIYMETLİ GÖREN BİR ANLAYIŞ VAR
Memur-Sen kuruluş dönemlerinde gerçekten bir entelektüel yapısıyla beraber onun bir aksiyon adamı, bir aksiyon insanı yönü de çok önemli bir şekilde milletimizin gönlünde temayüz etmiştir ve sendikal mücadeleyi emek mücadelesini, hak mücadelesini, adalet mücadelesini çok önemli bir şekilde bayrağı yukarılara taşıyan bir dava insanı olarak önemli bir misyon üstlenmiştir ve bugün esas itibariyle, Türkiye'de geçmiş dönemlerde insanı ötekileştiren, insanı makbul vatandaş, makbul olmayan vatandaş olarak tanımlayan bir dönemi hep beraber yaşadık. Bugün Türkiye'de nerede olursa olsun, hangi inanışta, hangi inançta, hangi yaşam tarzında, hangi etnik aidiyetten olursa olsun herkesi insan olduğu için kıymetli gören ve bir tarağın eşit dişleri gibi gören eşit ortak bir geleceğe yürüyen bir anlayış bugün hâkimdir ama geçmiş dönemde biz özellikle 28 Şubat süreçlerinde insanların fişlendiği, inançlarından dolayı düşüncelerinden dolayı, yaşayışlarından dolayı fişlendiği istifaya maruz kaldığı, zulümlere maruz kaldığı dönemleri de hep birlikte yaşadık. Bugün bu anlamda geçmişe döndüğümüzde yine o gün bu mücadeleyi yapan insanların başında rahmetli Akif İnan geliyordu ve MemurSen yine bu mücadeleyi güçlü bir şekilde dillendiriyordu, bayraktarlığını yapıyordu. Esas itibariyle rahmetli Aliya'nın da söylediği gibi: "Biz savaşı düşmanlarımıza yenildiğimizde değil, onlara benzediğimizde kaybederiz" diyordu ya; bugün o yapılan zulümlere o yapılan haksızlıklara tanık olmuş bir kuşak olarak, kim olursa olsun neye inanırsa inansın insandır, doğuşuyla beraber haklarıyla vardır, ben onun da haklarını korumak, yaşatmak zorundayım diyen bir anlayışla bu mücadeleyi hep birlikte sürdürüyoruz. Hiçbir zaman bu topraklarda bir kişi inandığı için asla ötekileştirilmeyecek, asla farklı bir tavra ve farklı bir tutuma maruz kalmayacak. İşte Memur-Sen, bir sabah gelecek kardan aydınlık anlayışıyla bu mücadeleyi yine güçlü bir şekilde o dönemlerde de savunmuştur ve yine savunan adam rahmetli Erbakan Hoca'yı da minnetle anıyorum, rahmetle yad ediyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.