İlker Başbuğ hakim karşısında

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında katıldığı bir televizyon programında 'FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin' tartışmalara yönelik değerlendirme yaptığı, bu esnada bazı milletvekillerine hakaret içeren ifadeler kullandığı gerekçesiyle dönemin AK Parti milletvekilleri Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Abdurrahman Müfit Yetkin, Mehmet Ceylan, Bekir Bozdağ, Yahya Doğan'ın suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Başbuğ'a kullandığı ifadelerle zincirleme şekilde 'Kamu görevlisine hakaret' suçundan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede Başbuğ'un, o dönem milletvekilli olan müştekilerin, "FETÖ'nün direktifi doğrultusunda kanun değişikliği teklifi yaptığı iddiasında bulunduğu" şeklindeki ifadelerinin fikir ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aştığı aktarıldı.

HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava basın mensuplarına kapatıldı. Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı döneminde FETÖ mensubu savcıların, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik kumpas kurduklarını kaydetti. Söz konusu savcılardan birçoğunun darbe girişiminin ardından mahkum edildiğini belirten Başbuğ, o dönem Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 250. maddesinde yapılan değişikliğin ardından FETÖ'cü savcıların Albay Dursun Çiçek'i 30 Haziran 2010'da şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdığını aktardı.

'ARAŞTIRILMASINI İSTEMEK SORUMLULUĞUMDUR'

İlker Başbuğ, Albay Çiçek hakkında işlemin, anayasaya aykırı olduğunu belirten ifade ederek "Yasa değişiklikleri daha Meclis'ten geçmemiş ama bu militan savcılar 24 Haziran'da büyük bir cüretle bu talepte bulunuyor. Sade bir vatandaş olarak soruyorum, bu olaydan hiç mi şüphe duymuyorsunuz? Ben burada ciddi şüpheler duyuyorum, kimseyi suçlamıyorum. Bütün istediğim bu yasa değişikliği teklifini ilk gündeme getiren, kaleme alanlar kimlerdir? Bu araştırılsın. Bu da o döneme komutanlık sorumluluğu taşıyan birisi olarak bunu sormak, gündeme getirmek, araştırılmasını istemek hakkım değil, sorumluluğumdur. Yoksa bizim o akşam Meclis'te bu önergeye imza koyan ne grup başkanvekillerini ne de önergeye imza koyan milletvekillerini hedef aldığımız bir konu yoktur. Çünkü onlar önergeyi hazırlamamıştır" dedi.