Giriş Tarihi: 8.03.2022 10:47 Son Güncelleme: 8.03.2022 11:56

Bahçeli'den 'Ayçiçek Yağı' manipülasyonu ile ilgili sert sözler: En hafif tabirle onursuzluktur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, 'Ayçiçek yağı stokları' ile ilgili yapılan manipülasyonu eleştirdi, "Stokçuluk ve fırsatçılık yapanların damgalı hainlerin kanları bitlendi. Bunların utanmaları kalmamıştır. Bunların gözüne yaşına bakılmamalıdır. Talebi kamçılayarak ayçiçek yağı fiyatlarını artıranlar, altın satar gibi yağ satanlar onurlarını da satmışlardır." dedi. Bahçeli, CHP'nin manipülasyona ortak olmasına da sert tepki gösterdi, "Sipariş yağ krizinin orkestra şefi CHP olmuştur. Siyaset yapmak soysuzluğa hizmet etmek değildir. Ey CHP, bir kez olsun bizi şaşırtın. Bu kadar mı öfke dolusunuz?" dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Stokçuluk ve fırsatçılık yapanların damgalı hainlerin kanları bitlendi. Bunların utanmaları kalmamıştır. Bunların gözüne yaşına bakılmamalıdır. Talebi kamçılayarak ayçiçek yağı fiyatlarını artıranlar, altın satar gibi yağ satanlar onurlarını da satmışlardır." dedi.

Bahçeli, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin arabuluculuk için yaptığı girişimlere değindi, Başkan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na teşekkür etti.

"ŞİDDETLİ ÇATIŞMALARIN HABERCİSİDİR"

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Mukaddes toprakların avantajları kadar dezavantajları da bilinmektedir. İnsanıyla, irfanıyla, eksiğiyle, fazlasıyla, geçmişiyle geleceğiyle, dağıyla taşıyla bu coğrafya bizim, bastığımız topraklara vatan mührünü vuran kutlu irade Türk Milleti'dir. Bu vatan kıyamete kadar bizimdir, bizim kalacaktır. Asırlar boyunca çekilmiş çilelerin, zor dönemeçlerin, aşınmış pek çok eylemin mükafatı Türk vatanıdır.

Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın maliyeti kadar, Türkiye'ye yol açacağı çok boyutlu sonuçları titizlikle hesaplamak zorundayız. Covid-19 salgınının enkazı henüz ortadayken, Karadeniz'in kuzeyini içine alan savaşın, bölgesel dengeleri beklentilerin ötesinde sarsacağını, dünyanın imajını tahmin edenden daha fazla bozacağı, gelişmelerle sabittir.

Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasındaki vahim çatışmaları yatıştıracak, arabuluculuk yapacak tek ülke olarak öne çıkmıştır. Ateşkes ortamı mutlak suretle tesis edilmelidir. İnsani kriz korkunç seviyelere tırmanmaktadır. Putin'in bir yanda müzakerelere olumlu cevap verirken diğer yanda askeri operasyonların belirlenmiş plana uygun şekilde yürütüldüğünü ifade etmesi son derece ikircikli tutumdur. Geçici ateşkes kararı bile kısa süre içinde ihlal edilmiştir. Savaşın 12. gününde Rusya'nın geçici ateşkes kararı alması, pek çok kentte insani koridor açılacağını duyurması nefes aldırmış olsa da aslında bu gelişme daha şiddetli çatışmaların habercisi niteliği taşımıştır.

"DÜŞÜNDÜRÜCÜ BİR ÇIKIŞ"

Karşımızda iki taraflı anlaşmazlık değil, tek taraflı bir işgal tahakkümü söz konusudur. Burada asıl sorumluluk Rusya'nındır. İlk kurşunu atan Rusya'dır. Dışişleri Bakanımızın Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarını Antalya'ya davet etmesi, gelmeye karar vermeleri ve 10 Mart'ta tarihi buluşmanın yapılacak olması, kayda değer gelişmedir. Dışişleri Bakanımızın kararlı diplomatik çabalarından dolayı yürekten kutluyorum. Rusya, Kiev'e odaklanmış, kilometrelerce uzunluktaki konvoylarını Ukrayna'nın şahdamarını kontrol amacıyla sevk etmiştir. Dehşet tablosu anbean değişmektedir. Arkasına dünya kamuoyunun cılız da olsa desteğini alan Ukrayna'nın direnişi yaygınlaşmaktadır. ABD, AB ve NATO ise günü kurtarmanın, çatışmaları kızıştırmanın hevesindedir. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın 5 Mart'ta 'Bugünden itibaren tüm ölümlerden NATO sorumlu' beyanı düşündürücü bir çıkış olarak değerlendirilmelidir.

Rusya'nın işgalinin 3 alternatif senaryo dahilinde sonuçlanabileceği görülmektedir. Birincisi Ukrayna'nın tamamıyla egemenlik haklarını ele geçirmesi ve kukla yönetimi iş başına getirmesidir. Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların kazananı değil, sadece kalabalık kaybedenler kulübü olacaktır. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke bu savaşın, ekonomik, insani ve ticari vahim sonuçlarına direkt maruz kalmaktadır. Buğday ithalatımızın yüzde 87'si, doğalgaz ithalatımızın yüzde 40'ı, petrol ithalatımızın yüzde 25'i tek başına Rusya'dan temin edilmektedir.

SON DAKİKA: Bahçeli'den 'Ayçiçek Yağı' manipülasyonu ile ilgili sert sözler! | Video

AYÇİÇEK YAĞI TEPKİSİ

Bunlarda vatan sevgisi yoktur, Allah korkusu yoktur. Talebi kamçılayarak ayçiçek yağının fiyat artışını tetikleyen fırsatçılar, internette oluşan karaborsada sanki altın satar gibi yağ satanlar, onurlarını da satmışlardır. 5 litrelik yağın fiyatı bir günde 150 lira sınırına dayanmıştır. İlkel görüntüler hepimizin yüreğini sızlatmıştır. Yağ fiyatlarının zamlanacağı iddia edilmiştir. Tarım Bakanlığı bu kuyruklu yalanı tekzip etmiş olsa da marketlerde izdiham oluşmuş, raflar hücuma uğramış, insanlarımız birbirine girmiştir. Ayçiçek üretimimizin 2021'de yüzde 17 yükseldiği, bir bölümünün ithalat ile karşılandığı bilinen husustur. İç işgal cephesinin toplumsal panik halini körüklemesi şerefsizliktir. Sanal ve sipariş yağ krizinin orkestra şefi yine CHP olmuştur. Ey CHP bir kez de olsa bizi şaşırtın. Akaryakıt ve yağ kuyruğundan bahseden siyasi keneler asıl siz söyleyin, kimin kuyruğu, kimlerin uydusu oldunuz. Millet evine yağ alamaz hale gelmiş diyor CHP'liler. Bugünkü CHP varken, biliniz ki düşmana gerek yoktur.

"YAĞSIZ YEMEK OLUR DA YARINSIZ TÜRKİYE OLMAZ"

Dünyanın bu zorlu döneminde ülkemizde fitneye muhafızlık yapmak adamlık değildir, mertlik değildir, insanlık değildir. Ucuz yağ alabilmek için marketlere yığınak yapılması, insanlarımızın yağ almak için telaşlanması bize yakışmayan köhne görüntülerdir. Yağsız yemek olur da yarınsız Türkiye olmaz. Hamdolsun yağımız da var, yakacağımız da var, unumuz da var, tuzumuz da var. Günü saati geldiğinde, Azak Denizi'ndeki gemilerimiz de limanlarımıza sağ salim yanaşacaktır. Bölge yanarken, Türkiye'de sinekten yağ çıkarıp toplumsal huzuru bozmaya kalkışanlar dürüst olmayan çevrelerdir.

Gerekirse kendi yağımızda kavruluruz, gerekirse yüreklerimizin yağını eritiriz. Bir eli yağda bir eli balda olan çapulcuların bunun üzerinden siyasi rant elde etme niyeti, bir defa yüzsüzlüktür. Vurguncuların yakasına yapışmak zorundayız. Spekülatörleri doğduklarına pişman etmeliyiz. Marketlerde yağ kuyruğu olmasına kimler sebep olmuşsa bunun bedelini Türk mahkemelerinde ödemelidir. Yağımıza kıymazsak çöreği kuru yeriz, emperyalizmin çarkında yağ olanların, Türkiye düşmanları ile ballı börek hale gelenlerin tuzaklarını bozacağız. Biz, yağa değil kana bakarız, kana. O kan ki, tertemiz millet iradesidir. Yağdanlıklara diyorum ki, yağcılarda ineceksiniz, yağdan yeni bir kriz konusu çıkarmanın hesabını vereceksiniz.

ÇOK SERT NATO TEPKİSİ

Kars Türk'tür, Erzurum Türk'tür, Ardahan Türk'tür. Hep söyledim yine söylüyorum, dalımızı kıranın ağacını kökten sökeriz. Dikkatleri Ukrayna'dan Türkiye'ye çevirmeye çalışanlar ihanetin içindedir. Bazıları da çıkmış, NATO üyesi olmasaydık ABD'nin Türkiye'yi çoktan çıktığını iddia etmişler. Moderatörler ve program yapımcıları, sözde uzmanları ne zamana kadar televizyon ekranların çıkarmaya devam edecekler. 1952'ye kadar NATO mu vardı? Hain FETÖ'yü barındıran kimlerdi?

6'LI MUHALEFETE TEPKİ: GÜÇLENDİRİLMİŞ PALAVRA SİSTEMİ

Parlamenter sistem Türkiye şartlarında miadını doldurmuş, arıza veren sistemin bakım ve onarım imkanı kalmamıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de etkin ve hızlı karar alma mekanizması olarak milletimizin baştacı olmuştur. 2. 28 Şubat bildirisiyle açıklanan taslağın omurgası kırık, hedefleri dökük, hüviyeti siliktir. Hiçbir şey söylenmemiştir. Eski çamlar bardak olmuştur, köprüler altında çok sular akmıştır. Gayretin kurusu çarık eskitirmiştir. 6+1 formatı dünyanın yeni eğilimlerini, devletimizin hedeflerini anlamaktan, algılamaktan, analiz etmekten kıvranmaktadır. Ekmeğini kendi yapan, yükünü kendi kaldırır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni Türk milleti kurmuştur. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin gerçek ismi, güçlendirilmiş palavra sistemidir, güçsüzleştirilmiş Türkiye çağrısıdır.

"PAZAR GÜNÜ SEÇİM YOK, HAYIRLI UYKULAR"

Kılıçdaroğlu krizler olsun, hükümetler düşsün hesabı yapıyor. Türkiye'nin geriye sarmasını planlıyor. Kılıçdaroğlu, geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Kandil'e. Zilletin güçlendirilmiş palavra sistemi çürük çarıktır. Zillet İttifakı kabul etse de etmese de, işine gelse de gelmese de, Türkiye'nin istikrarı dosdoğrudur. TBMM'ye gelirken yolda bir siyasi partinin afişini okudum, Pazar günü seçim olsa DEVA hazırdır yazıyor. Elimde kalemim olsa altına yazardım, 'Pazar günü seçim yok, hayırlı uykular.'

SON DAKİKA: MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu | Video

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.