CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığını neden açıklayamadığı anlaşıldı. Kılıçdaroğlu'nun, "Biz öteden beri partili birisinin cumhurbaşkanı olmasını istemedik ve karşı çıktık. Eğer parti ile ilişkisini sürdürürse o cumhurbaşkanı olamaz" dediği ortaya çıktı Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Avukat Mehmet Sarı, "Anayasa'nın 101. maddesinde cumhurbaşkanın siyasi partinin genel başkanı olması önünde herhangi bir engel yoktur. Nitekim yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde cumhurbaşkanının partisinin başında olması gerekmektedir. Dolayısıyla burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamalarda hem cumhurbaşkanının partinin başında bulunmasına itiraz etmekte hem de siyasi olarak partisi ile ilişiğini kesmeden cumhurbaşkanlığına aday olmak istemektedir. Kılıçdaroğlu'nun bu paradoksal durumu siyasette amaca ulaşmak için her yolu mübah gördüğünü göstermektedir" dedi.
"AHLAKİ VE VİCDANİ DEĞİL"
Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumu sonrası bir canlı yayın programına katılmış ve partili cumhurbaşkanına karşı çıkan ifadeler kullanmıştı. Beyanında Kılıçdaroğlu, "Biz öteden beri partili birisinin cumhurbaşkanı olmasını istemedik ve karşı çıktık. Eğer parti ile ilişkisini sürdürürse o 80 milyonun cumhurbaşkanı olamaz sadece kendisine oy verenlerin cumhurbaşkanı olabilir. (...) Partili birisinin cumhurbaşkanı olmasını doğru bulmuyoruz. Ahlaki olarak ya da vicdani olarak, adalet açısından da doğru bulmuyoruz. (...) Eğer olursa nasıl gidecek namusu ve şerefi üzerine yemin edecek? Benim namusum ve şerefim bu kadar ucuz mu? Ben nasıl 'Tarafsız davranacağım' diyeceğim. Namus ve şeref kavramı bu topraklar için çok değerlidir" demişti.