Çocukların hayat hakkı garantı altına alınmalı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, '20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü' nedeniyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) işbirliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Uluslararası 24'üncü Çocuk Forumu'nun kapanış programında konuştu. Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Çocuk, tüm kimliklerden, tanımlardan öte çocuktur ve Gazzeli, Filistinli, Suriyeli çocuklarla, İsrail'deki çocuklar arasında hiçbir fark yoktur' sözlerini hatırlatarak, "Bunu özellikle vurgulamak istedim; çünkü son 1.5 aydır şahit olduğumuz bir savaşla, çocukların yaşam hakkının hiçbir uluslararası kural tanınmadan ellerinden alındığını izliyoruz. Henüz doğum belgesi dahi düzenlenmemiş bebeklerin ölüm belgelerini düzenleyen doktorlardan bahsediyoruz. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırı bu duruma dünyada vicdan sahibi herkes ses olurken, maalesef bazı kesimlerin, bazı güçlerin sessiz kaldığını görüyoruz. Ancak biz bunu yapmayacağız. Sizler de bunu yapmayacaksınız. Din, dil, ırk fark etmeksizin çocukların hayat hakkının kayıtsız şartsız garanti altına alınmasını isteyeceğiz. Ukrayna'da da, Karabağ'da da, Filistin'de de aynı şeyi söylemeye devam edeceğiz. Bu duruşumuzla aslında tarihin doğru yerinde bulunduğumuzu da tekrar dünyaya göstermiş oluyoruz" dedi.


ÇOCUKLARDAN ÇAĞRI:
İSRAİL'İN SALDIRILARI ARTIK DURSUN
Uluslararası 24. Çocuk Forumu'na katılmak üzere birçok ülkeden Türkiye'ye gelen çocuklar, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının sona ermesi çağrısında bulundu. Forum için Ukrayna'dan gelen 19 yaşındaki Anastasia Zubkova, "Filistin'deki durumu kelimelerle nasıl tarif edeceğimi, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Tek söyleyebileceğim şey durumun çok kötü olduğu. Oradan duyduğumuz her haberle kalbimiz bir kez daha acıyor. Sanırım benzerini yaşadığımız için onların neler yaşadığını biz daha iyi anlayabiliyoruz. Benim dünyaya mesajım şu: Bunun arkasındaki insanlar lütfen artık durun. Çocuklar ve insanlar acı çekiyor. Biz hayatımızda böylesi deneyimler yaşamak istemiyoruz. Lütfen artık durun" dedi. Karadağ'dan gelen 17 yaşındaki Katarina Buskovic de, "Çocukların hiçbir suçu yok. Ne bir saldırıda bulundular ne bir suç işlediler ama hiç yerine ölüyorlar. Çok üzülüyorum. Saf ve masum hayatlar hiç saf ve masum olmayan eylemler neticesinde kaybediliyor" diye konuştu. Bulgaristan'dan gelen 16 yaşındaki Dayana Slavova ise, Filistin'deki herkes ve özellikle de çocuklar adına çok endişe duyduğunu belirterek, "Orada olmak, orada bulunabilmek çok büyük cesaret gerektiriyor. Umuyorum en kısa zamanda çatışmanın bittiğini görürüz" dedi.