Ey Amerika! Bunun hesabını nasıl vereceksin?

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı'nca Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı"nda konuştu. Erdoğan konuşmasının büyük bir kısmını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de acilen insani ateşkes talep edilen karar tasarısını ABD'nin tek başına veto etmesiyle ilgili eleştirilerine ayırdı:
Biz ne dedik, dünya beşten büyüktür. Ne oldu? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde 5 daimi üye ve geçici üyeler sadece Amerika'nın ret oyuyla Gazze'de ateşkesi reddetti. Tek başına, böyle adalet olur mu? Böyle adil bir dünya olur mu? Aslında dediğimiz gibi adil bir dünya mümkün. Ama Amerika ile değil. Çünkü Amerika, İsrail'in yanında. Ey Amerika bunun hesabını nasıl vereceksin? Bundan sonra Amerika'ya Birleşmiş Milletler Evrensel Beyannamesi'ne destek veren bir ülke demeyeceğiz.
İNSAN HAKLARI ÇİĞNENİYOR
BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 75 sene evvel büyük umutlarla kabul edildi. Üç çeyrek asır geçmesine rağmen bu metin insanlığın kazanımları açısından kritik bir belge olma vasfını hâlâ koruyor. Daha adil, daha özgür, daha insan odaklı bir dünya idealiyle kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 75 yıldır uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatıyor. Her ne kadar insan hakları ihlallerini sona erdirememiş olsa da beyannameyi insanlığın onurlu yaşam mücadelesinin köşe taşlarından biri olarak görüyoruz. Bugün BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin göz göre göre çiğnendiği yer, Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarıdır.

TERÖRİST KAVRAMI İSLAM'A SALDIRMANIN KILIFI OLDU
Batı toplumlarını zehirli bir sarmaşık gibi saran İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı, insan haklarına yönelik tehditlerin en başında yer almakta. Yabancı düşmanı, ırkçı, ayrımcı ve faşizan uygulamalardan en fazla mağdur olan kesim hiç şüphesiz göçmenlerin çoğunluğunu oluşturan Müslümanlardır. Terörist ve terör kavramları İslam'a saldırmanın, Müslümanları tahkir etmenin, masumları katletmenin bir kılıfı haline dönüştürüldü.
İCRAATA GELİNCE İKİYÜZLÜLÜĞÜN İLKESİZLİĞİN KİTABINI YAZDILAR
Batı ülkeleri fikir özgürlüğü bahanesiyle İslam ve Müslüman karşıtı eylemleri meşrulaştırdılar, tasvip ve teşvik ettiler. Ne güvenlik boyutu ile ne hukuki ve siyasi olarak bu eylemlerin önüne geçecek hiçbir tedbir almadılar. Lafa gelince mangalda kül bırakmayan Batı ülkeleri iş icraat yapmaya gelince çifte standartların, ilkesizliğin ve ikiyüzlülüğün adeta kitabını yazmaktalar.
BATI'NIN BARBARLIK DIŞINDAKİ TÜM DEĞERLERİ ÇALINTI
Batı'nın tüm medeniyetini üzerine bina ettiği beş değerin dördü onlarla ilgisi olmayan çalıntı unsurlardır. Nitekim inancı Kudüs nasıra, felsefesi Ege ve Batı Anadolu, hukuku Akdeniz ve Roma, bilimi Endülüs ve Doğu dünyası kökenli olan Batı'nın sadece barbarlık vasfı gerçek anlamda kendisine aittir. Son dönemde Batı'nın barbarlık vasfının örneklerini doğrudan yaptığı ve dolaylı olarak destek verdiği hadiseler vesilesiyle giderek daha sık görmeye başladık.
İSRAİL'İ KORUMA-KOLLAMA KONSEYİNE DÖNÜŞTÜ
Dünyanın 5'ten büyük olduğu gerçeği bir kez daha görülmüş oldu. BM Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesi şarttır, şart. Bu BM ile, bu BM Güvenlik Konseyi ile insanlığın bir yere varması mümkün değil. Birleşmiş Milleler Güvenlik Konseyi alınan son kararlarla İsrail'i koruma ve kollama konseyine dönüşmüştür.

AYLAN BEBEĞİN ÖLÜMÜ BATI'YI İNSAFA GETİRMEDİ
Yeni Zelanda'da cuma namazı için toplanan 51 kişinin şehit edildiği saldırı, İslam düşmanlığının nerelere varabileceğini gösterdi. Müslümanlara ve göçmenlere yönelik saldırılar bununla sınırlı kalmadı. Kanada'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne, Avrupa'dan Asya ülkelerine kadar dünyanın pek çok yerinde artarak devam etti. Aylan bebeğin nasıl dalgalarla kıyıya vurduğunu izledik. Aylan bebeğin ölümü dahi Batı ülkelerini insafa getirmedi.
BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNUYLA İLGİLİ NET MESAJ: MUTLAKA ÇÖZÜME KAVUŞTURACAĞIZ
Başıboş sokak hayvanlarıyla ilgili artan şikâyetlerin farkındayız. Önceki gün Ankara'da bir evladımızın ağır yaralandığı elim hadise yüreğimizi dağladı. Bu sorunu inancımız, kültürümüz ve şefkat medeniyetimizin bize vazettiği ilkeler çerçevesinde mutlaka çözüme kavuşturacağız.
HERKESE EŞİT DAVRANDIK
Tüm vatandaşlarımıza eşit davranan bir anlayışın yerleşmesini sağladık. Yargı reformu yasa paketlerini, insan hakları eylem planlarını, strateji belgelerini hayata geçirdik.