Giriş Tarihi: 28.2.2024

28 Şubat zulmünü unutmayacağız

Demokrasi tarihimizin kara lekelerinden 28 Şubat postmodern darbesi, ardında vesayetçilerin postallı zulmüne uğrayan milyonlarca mağdur ve ağır bir ekonomik fatura bıraktı

Bugün 28 Şubat postmodern darbesinin 27'nci yılı. Türkiye daha önce birçok kez karşılaştığı askerin siyasete müdahale etme ve ülkeyi dizayn etme alışkanlığını bu kez farklı şekilde yaşamıştı. Ordu ve bürokrasi merkezli yürütülen darbe, irtica yalanlarıylavatandaşları da hedef alarak Türkiye'deki sivil hayata müdahale etme sürecini başlattı. Başörtülü kızların eğitim haklarının ellerinden alınarak huzura kastedildi. Seçilmiş hükümete el çektirildiği, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerden mahrum bırakıldığı 28
Şubat 1997 postmodern darbesine, dönemin medyası da utanç manşetleriyle destek verdi. İşte rakamlarla 28 Şubat:


10 yıllık süreçte 600 bin başörtülü öğrenci, okullara ve üniversiteye gidemedi. Katsayı engeli nedeniyle 14 milyon meslek lisesi öğrencisi, istediği üniversitede eğitim göremedi.
TSK'dan YAŞ kararları sonucu 1635 personel atıldı.
İstifa eden öğretmen sayısı 1997- 2001'de yaklaşık 11 bin oldu. 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildi.
Kılık kıyafet ya da fişlemeler nedeniyle 33 bin 271 öğretmen hakkında disiplin soruşturması yürütüldü, 11 bin 890 öğretmen de memurluktan çıkarılmadan disiplin cezası aldı.


28 Şubat sürecinde 4 bin 625 MEB personeli fişlendi. 2 bin 639 kamu personeli irticayla ilişkili görüldü.
418 öğretim görevlisi, 949 öğretmen irticacı olarak fişlendi. İrtica gerekçesiyle 210 vali ya da kaymakam hakkında rapor tanzim edildi.
Bu sürecin sebep olduğu toplam ekonomik zarar ise 381 milyar dolar olarak hesaplandı.
71 kaymakam görevinden el çektirildi. 331 emniyet mensuhakkında inceleme başlatıldı. 53 emniyet görevlisine idari ceza verildi.
396 Diyanet personeli disiplin cezası alırken 128 görevli meslekten atıldı. 139 yükseköğretim kurumları personeli, kılık kıyafet yasağı nedeniyle kamu görevinden çıkarıldı. İrticai faaliyette bulunduğu gerekçesiyle kapatılan 21 vakfın 187 taşınmazına el konuldu.


KARANLIK ZİHNİYETİ AK PARTİ TARİHE GÖMDÜ
AK Parti Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir: O günkü zihniyet hâlâ korku siyaseti yapmaya çalışıyor. CHP'nin kadınlara bakışı o günden bugüne hiç değişmedi. Yarın bir gün iktidar olurlarsa o zihniyet yine devam edecek, maazallah yetki alırlarsa yine aynı şeyleri yapacakları ortada. Kadınlar üzerinden korku siyasetini AK Parti tarihe gömdü.
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta: Hiç suçu yokken insanları tehlike gibi göstererek irtica adı altında hayatlarını söndürmek kolay kolay unutulacak ve affedilecek şeyler değil. Bu mücadelenin başarısında Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın hakkı ödenmez. Bizler babalarımızın umutsuz yanlarıydık. Artık bu ülkenin umudu olduk.
AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam: Kadınlar ve kamusal alan yasakları üzerinden 28 Şubat'ın, 12 Eylül'ün, 15 Temmuz'un bir daha asla yaşanmaması için pek çok devrim niteliğinde düzenlemeler çıkardık, tedbirler aldık. Şimdi Türkiye'de darbeler tarihinin sonsuza kadar kapanması için yeni bir anayasa yakışır. Fatma GÖKSU/ANKARA


YÜREĞİMİZDE
ÇALINMIŞ HAYATLAR VAR
28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas: Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği 2. sınıfta okurken başörtüsü yasağı uygulamasıyla okuldan atıldım. Benimki gibi mağduriyetlerin giderilmesi için bu derneği kurduk. Potansiyelimizle ve liyakatimizle dört duvar arasına resmen hapsedildik. Başörtüsü yasağı nesiller boyu hissedeceğimiz bir zulüm. Yüreğimizin bir köşesinde çalınmış hayatlar var. Pek çok gönül yarası ve ömürlük hasar, Cumhurbaşkanımızın kararlılıkla almış olduğu inisiyatifler sayesinde deva buldu. Kapsamlı öğrenci affıyla sanki yeniden doğdum. Evladının yemin töreni için dahi kışlaların nizamiye kapısından içeri alınmayan başörtülü annelerin "başörtülü, üsteğmen kızları", gurur duydukları "başörtülü polis evlatları" var artık. Evlatlarımız, bizim kapısından giremediğimiz okullarda, makamlarda ve mekânlarda başları dik gururla okuyorlar, çalışıyorlar ve Türkiye'nin geleceğini inşa ediyorlar. Türkiye Yüzyılı hedefimizde bu darbe izlerinden tamamen kurtulmamızın yolu, milletin Meclisi'nde başörtüsünün anayasal güvenceye alınmasıdır.
Fatma Timur (45): Sosyoloji 3. sınıf öğrencisiyken başörtülü olduğum için okuldan atıldım. İnançlı insanların üzerinden silindir gibi geçtiler. Başörtüsüne tahammülsüzlüğün zirvesiydi. Hayallerimizden kopardılar bizi. Tüm yasakların kalkmasıyla ülkemiz daha özgür, daha adil ve insanca yaşanabilir bir ülke haline geldi. Cumhurbaşkanımız toplumsal barışı tesis etti.


ANAYASAYLA TAÇLANDIRILSIN
Banu Davran (48): İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarih bölümünde öğrenciyken başörtülü olduğum için okuldan atıldım. Hayatımın en karanlık dönemi. Her yerde ötekileştiriliyorduk. Hastaneye muayene olmaya bile gidemiyorduk. Ben hasta olmaya korktuğumu hatırlıyorum. Bu sürecin tekrar yaşanmaması için özgürlüğümüzün anayasal güvence ile taçlandırılmasını diliyorum.


KADEM'DEN İKNA ODASI FİLMİ
KADIN ve Demokrasi Vakfı'nın (KADEM), 28 Şubat için hazırladığı animasyon filmi dönemin mağdurlarını duygulandırdı. Filmde, ikna odasındaki genç kıza "Okula böyle giremezsin!", "Başörtüsüz daha güzelsin!", "Başörtünü çıkarmadan başarılı olamazsın!" şeklinde telkinlerde bulunuluyor. İkna odasından çıkan genç, "Ben sadece saygısız olduklarına ikna oldum" diyor.


YÜREĞİMİZDE ÇALINMIŞ HAYATLAR VAR
28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas: Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği 2. sınıfta okurken başörtüsü yasağı uygulamasıyla okuldan atıldım. Benimki gibi mağduriyetlerin giderilmesi için bu derneği kurduk. Potansiyelimizle ve liyakatimizle dört duvar arasına resmen hapsedildik. Başörtüsü yasağı nesiller boyu hissedeceğimiz bir zulüm. Yüreğimizin bir köşesinde çalınmış hayatlar var. Pek çok gönül yarası ve ömürlük hasar, Cumhurbaşkanımızın kararlılıkla almış olduğu inisiyatifler sayesinde deva buldu. Kapsamlı öğrenci affıyla sanki yeniden doğdum. Evladının yemin töreni için dahi kışlaların nizamiye kapısından içeri alınmayan başörtülü annelerin "başörtülü, üsteğmen kızları", gurur duydukları "başörtülü polis evlatları" var artık. Evlatlarımız, bizim kapısından giremediğimiz okullarda, makamlarda ve mekânlarda başları dik gururla okuyorlar, çalışıyorlar ve Türkiye'nin geleceğini inşa ediyorlar. Türkiye Yüzyılı hedefimizde bu darbe izlerinden tamamen kurtulmamızın yolu, milletin Meclisi'nde başörtüsünün anayasal güvenceye alınmasıdır.
Fatma Timur (45): Sosyoloji 3. sınıf öğrencisiyken başörtülü olduğum için okuldan atıldım. İnançlı insanların üzerinden silindir gibi geçtiler. Başörtüsüne tahammülsüzlüğün zirvesiydi. Hayallerimizden kopardılar bizi. Tüm yasakların kalkmasıyla ülkemiz daha özgür, daha adil ve insanca yaşanabilir bir ülke haline geldi. Cumhurbaşkanımız toplumsal barışı tesis etti.



ANAYASAYLA TAÇLANDIRILSIN
Banu Davran (48): İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarih bölümünde öğrenciyken başörtülü olduğum için okuldan atıldım. Hayatımın en karanlık dönemi. Her yerde ötekileştiriliyorduk. Hastaneye muayene olmaya bile gidemiyorduk. Ben hasta olmaya korktuğumu hatırlıyorum. Bu sürecin tekrar yaşanmaması için özgürlüğümüzün anayasal güvence ile taçlandırılmasını diliyorum.
ENFLASY0N PATLADI YATIRIMLAR DURDU
Sürecin ekonomiye olumsuz etkisi nedeniyle enflasyon, Aralık 1997'de yüzde 99.1'e yükseldi.
1997-1999 döneminde faiz giderleri 5 kat, 2000 yılı dahil edildiğinde ise 9.4 kat arttı.
Ekonomi, sürecin olumsuz etkileriyle 1999'da yüzde 3.4 daraldı.
Yabancı sermaye girişi 20 milyar dolardan 3.5 milyar dolara geriledi. 20 banka hortumlandı.
ERDOĞAN DEVRİM YAPTI PERUĞUMU ÇÖPE ATTIM ADANA'DA 28
Şubat mağdurlarından Suat Ayaz: Üniversite diploması alabilmek için yıllarca peruk taktım. Erdoğan, 'başörtüsü devrimi' yaptığı gün peruğumu kutlama yaparak çöpe attım. O dünyadaki en özgürlükçü lider. Vatandaşa özgürce dinini yaşama şansı veriyor. İyi ki Türkiye'yi yönetiyor. Ziya RAMOĞLU/SABAH
28 ŞUBAT'I TEKRAR YAŞATMAK İÇİN FIRSAT KOLLUYORLAR
28 ŞUBAT Öğrenci Derneği Trabzon Temsilcisi Aynur Özdemir: Mobbing uygulandı, sınavlara giremedik ve bu yüzden okuldan atıldık. Bu millet o zulüm günlerini asla unutmayacak. Gülden Gebiç: Öğrenciyken sözlü, ve yazılı psikolojik baskı yapıyorlardı. Önüme getirdikleri DGM yazılı kâğıdı imzalamamı istediler. İmzalamayınca okulu bıraktım. Cumhurbaşkanımız sayesinde yasak kalktı ve eğitimimi tamamladım. 28 Şubat'ı tekrar yaşatmak isteyenler, ülkeyi karıştırmak, huzuru bozmak isteyenler fırsat kolluyor. Cumhurbaşkanımız sayesinde ortaya çıkamıyorlar. Özgür ÖZDEMİR/SABAH

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.