Anadolu İplik yatırımla büyüyecek
Anadolu İplik, 1940’lara dayanan geçmişi ve halen devam etmekte olan esaslı sanayi yatırımı hamleleri tekstil alanındaki en büyük oyunculardan bir tanesi oldu. Şirket 2022’de de yatırımlarda gaza basmayı planlıyor
Anadolu İplik geçmişi 80 yıl öncesine giden bir şirket. Çerkezköy'de 80 bin m2 alana kurulu modern ve entegre tesislerinde üretim gerçekleştiriyoruz. Bugün şirketimiz üretim teknolojisinden aldığı güçle, dünyadaki tüm üreticiler ile kalite, fiyat ve sürdürülebilirlik anlamında rahatlıkla rekabet edebilir konumda olup, bu avantajları sayesinde aranan ve talep gören bir marka haline geldi. Şu anda iplik sanayinde Türkiye'nin en büyük kapasitesine sahip Avrupa'nın sayılı şirketlerinden bir tanesiyiz. Şirketimizin esas farkı biz ipliğin hammaddesini de kendimiz üretebilen, yani iplik sanayi yapan petrokimya tesisiyiz.
Dünyada şuan da tüm kaynaklar hızlı bir şekilde tüketiliyor bunu hepimiz biliyoruz. Tüketilen kaynaklar hem tarımsal pamuk tarzı kaynaklar hem de petrokimya plastiğimizin ham maddesi olan petrokimya kaynakları. Biz kendi ürettiğimiz hammaddemizin tüm atığını ve yeri geldiği zaman kullandığınız plastik şişenin bir atığını dahi kendi tesisimizde üreterek %100'ünü ipliğimize katabiliyoruz. Biz bu konuda ki çalışmalarımızla sektörümüze öncülük ettiğimize de inanıyorum.
Bir çok firmanın hala büyük ölçüde uyguladığı geleneksel boyama yönteminde aşırı derecede temiz yer altı suyu kullanılarak en önemli doğal kaynağımız olan su tüketilmekte , ayrıca tüketilen su kullanılan boyar maddeler ve yardımcı kimyasallar neticesinde kirletilerek çevreye verilmekte derelere akarsulara karışarak çevreye , doğaya ve canlılara değişik derecelerde zarar vermektedir. Anadolu İplik bu olumsuzluğun bilinciyle ve doğaya olan saygısı gereği iplik boyama işleminin hiçbir şekilde su kullanmadan yapmakta , modern boyama yöntemi olan renkli pigment ile boyama (Dope Dyed boyama) işlemini gerçekleştirmektedir. Bu sistemde katı haldeki iki madde belirli oranlarda karıştırılıp ısı ile eritilerek ve sonrası iplik şeklinde çekilerek boyalı iplik elde edilmektedir. Bu teknolojiyi rakiplerimizle dahi paylaştık ve onların kullanımı için teşvik ettik.
Tekstildeki üretim otomasyonlara doğru kaymaya başladı. Bu tabi sektörde her şeyin makinelerle yapılacağı anlamına gelmiyor. Fakat eskiden üretim aşamasında %80 olan insan faktörü şuanda %40 seviyelerine düştü ve ben bu oranın %20 'lere kadar ineceğini düşünüyorum. Burada bir ilave daha yapmam gerekirse bu istihdamında çoğu nitelikli ve kalifiyeli insanlardan oluşacağı fikrindeyim. Mesela bundan 10 yıl önce bir tekstil firmasında sadece üç mühendis çalışıyorken şuanda bizim ölçeğimizde bir şirkette 50 mühendis çalışıyor. Bunların hepsi de tektil mühendisi değil, içerisinde kimya mühendisi de var makine mühendisi de var. O nedenle de ben mühendislik başta olmak üzere bir çok farklı mühendislik dalında eğitim almış insanların tekstil sektöründe iş imkanına sahip olacağı kanaatindeyim.
Misyonumuz, müşteri memnuniyetini, ürün kalitesini ve sosyal sorumluluğu ön planda tutarken müşteri beklentilerini karşılamak ve pazarın değişen talep ve tercihlerine hızlı tepki vermek. Dünya çapında bir tekstil oyuncusu haline gelerek ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmak ve dünyayı bizler ve sevdiklerimiz için daha yaşanabilir hale getirmek.
EN SON HABERLER
- 1 Genç girişimciler dünyaya açılıyor
- 2 TCL, Türkiye’nin en geniş Google TV ürün gamını tanıttı
- 3 Düşük maliyetli temassız ödeme
- 4 “Dünya’yı teknoloji kurtaracak”
- 5 Türk girişimciler uzak pazarların kilidini açıyor
- 6 Midas’ta masrafsız Borsa İstanbul işlemleri başladı
- 7 KMO akıllı ulaşım sistemini tanıttı
- 8 Girişimcilerin ihtiyaç duyduğu finansman Halkbank’ta
- 9 Turizm girişimlerinin odağında “kişi başı gelir” olmalı
- 10 Reklam Sektörünün Ekonomik Katkısı Büyüyor