Emzirmenin bir faydası daha
Uzmanlar, "Anne sütü bebeğin büyümesini, gelişmesini hızlandırır ve anne emzirdikçe göbek yağları süt yapımına gider" dedi.
Şekeri düşmesin, çünkü annelerde şeker vakaları da gözükebiliyor. Mutlaka yatmadan 2-3 saat önce yemeği kesmesi lazım ki, bebek baskı yapar yedikleri ağzına gelmesin. Anne nasıl beslenirse beslensin bebek depolarını mutlaka bulur. Eğer anne yeterli beslenmiyorsa anneden çeker ve yine alır ihtiyaçlarını ama olan doğumdan sonra anneye olur" dedi.
İki kişilik bir beslenmenin olmadığını belirten Çalışkan, "Anne ideal kilodaysa ilk 3 ay kilo almasa da olur, kiloyu koruyabilir. Önemli olan ondan sonraki kısımlar. Anneler ne yapmalı? Bu süt bebeğe iyi geliyormuş diye bir şeye girmeden, ihtiyaçları neyse suyu artırarak, ara öğünler yaparak, bir pozisyonda sabit tutarak beslenmeleri gerekiyor. Eğer bebek 4 kiloyu geçerse ileride bebekte şeker hastalığı olma riski çok yüksek" diye konuştu.
"MAMALARDA OLMAYAN EN AZ YÜZ BİLEŞEN ANNE SÜTÜNDE VAR"
Yeni doğan bebeklerin ilk dört ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi gerektiğini vurgulayan Çalışkan, "Anne sütü bebeğin büyümesini, gelişmesini hızlandırır. Bebeği hastalıklardan ciddi anlamda korur. Çünkü mamalarda olmayan en az yüz bileşen anne sütünde var. Çene gelişimini güçlendirir.Bebeğin sindirimini kolaylaştırır. Anneye ne yapar? Annenin kilo vermesini hızlandırır. Anne her emzirdikçe göbek ve kalçalarındaki yağlar da süt yapımına gider. O yüzden anneler o dönemde bol bol emzirsinler. Anne ve bebek arasında emzirme bağı güçlendirir. Emzirme hangi memeyle başlıyorsa o memeyle sonlandırılmalıdır. Çünkü ilk salınan süt şekerlidir, son salınan süt yağlıdır.
Yağ da bebeğe tokluk hissi verir. 5 dakika buradan em 5 dakika buradan em denirse, bebek iki taraftan da şekerli su süt alır. Bu bebekte gaz yapar, huysuzluk yapar ve bebeği aç bırakır. Bebeğin gün boyu acıkmasına, ağlamasına yol açar" ifadelerini kullandı.
Bebeğe ilk 6 aydan sonra pütürsüz, tahıllı ürünler verilmesi gerektiğini belirten Çalışkan, meyve ve sebzelerin de tek tek verilmesi gerektiğini ifade etti.
"İLLA YİYECEKSİN, O TABAK BİTECEK GİBİ ALGILAR İLERDE YEME BOZUKLUĞU OLUŞTURABİLİR"
Bebeklerin büyüme aşamasında beslenmesi konusunda yapılması gerekenleri sıralayan Çalışkan şöyle devam etti:"Bu yaşlar özgüvenin oluştuğu yaşlar. Bebeğe kendisi yemesi gerektiğini sağlamak gerekir. Bebek bu süreçte yemek yemeği ret ediyorsa, ısrarcı olmadan daha sonrasında tekrarlamak gerekir. İlla yiyeceksin, o tabak bitecek gibi algılar ilerde yeme bozukluğu oluşturabilir. Ya obez olur ya da hiç yemek yemek istemez. O yüzden bebek doydum diyorsa bırakın" diye konuştu.
"Bebeğiniz yemek yemiyorsa aktivite sonrası yedirin" çağrısında bulunan Çalışkan, "Önce bebeği hareketlendirin, oynayın, ilgilenin, ondan sonra acıkır ve yemek yemeğe başlar" dedi.
"ÇOCUĞUN MİDESİ İLE KENDİ MİDENİZİ KIYASLAMAYIN"
Çocuğunun peşinde kaşık, tabak ile gezinen annelere tavsiyede bulunan Çalışkan, "Çocuğunuz mutlaka acıktığında gelecektir. Aç kalmaz, çünkü 2-3 gün aç kalması bebeği ciddi anlamda etkilemez. Mutlaka acıkacak ve enerji almak isteyecek. O yüzden biraz sabırlı olsunlar, daha anlayışlı olsunlar. Çabuk ye hızlı ye demeyin, onun midesi, çiğneme şartı sizinki ile bir değil.Bazı uzmanlar diyor ki her yaşa bir kaşık ilave edin. Bazı uzmanlarda şöyle söylüyor; yetişkin tabağının bebek oyun çağındaysa sizin tabağınızın dörtte biri. Eğer çocuk okul çağındaysa da sizin porsiyonunuzun üçte biri. O yüzden çocuğun midesi ile kendi midenizi kıyaslamayın ve asla bebeğin yanında onu yeme, o zararlı, ben bunu istemiyorum, sevmedim gibi yemekten soğuyacak şeylere yöneltmeyin" şeklinde konuştu.
Çocuklarda obezitenin 1 ve 5-6 yaşlarında görüldüğüne dikkat çeken Çalışkan, çocukları yemekten soğutup, abur cubura yönlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Ayrıca çocukların yemek yerken bilgisayar, telefon, tablet gibi şeylerle uğraşmaması gerektiğini belirtti.
Çocukların yemek yerken televizyon programı, tablet, bilgisayar ile uğraşmalarının sakıncalı olduğunu kaydeden Çalışkan, "Bebek yediğini fark etmez, fark etmediği içinde daha çok kilo almaya başlar. Ayrıca bu da hareketsiz bir yaşamı getirir. Yağlanmaya iter. Lütfen yemek esnasında onlar da televizyon izlemesinler. Aile ile konuşmak hem tüketim farkındalığı sağlar hem de bütünlük, bir bağ kurar" ifadelerini kullandı.
EN SON HABERLER
- 1 Göz Makyajı Nasıl Temizlenir? Adım Adım Göz Makyajı Temizleme Yöntemleri
- 2 Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri Nelerdir? Rahim Ağzı Kanseri Belirtileri Nasıl Anlaşılır ve Semptomları Neler?
- 3 Zeytin Yaprağı Faydaları – Zeytin Yaprağının Faydaları Nelerdir, Ne İşe Yarar ve Hangi Hastalıklara İyi Gelir?
- 4 Adaçayı Faydaları – Adaçayının Faydaları Nelerdir, Ne İşe Yarar ve Hangi Hastalıklara İyi Gelir?
- 5 Mor Lahana Faydaları Nelerdir? Mor Lahana Neye İyi Gelir, Hangi Hastalıklara Faydası Vardır?
- 6 Şifa deposu besin alabaş faydaları ile şaşırtıyor! İşte kanserden koruyan mucize besin alabaş...
- 7 Bir avuç dutun 9 mucizevi faydası! Şifa deposu dutun faydaları sizi çok şaşırtacak!
- 8 Karaciğer yağlanmasını önleyen reçete gibi öneri! İşte karaciğer yağlanmasını önleyen besinler...
- 9 Kavun ve limonun inanılmaz faydası! Sabahları düzenli tüketilen kavunun faydaları şaşırtıyor!
- 10 Her gün 7 zeytin 1 incir yemenin etkisi inanılmaz! Peki neden 7 zeytin 1 incir?