Ekmeğimizin ve buğdayımızın geçmişini anlamak

TUSAF (Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu) olarak önemli bir toplantıyı tamamladık, Mart ayı için çok daha yoğun bir toplantıya hazırlanıyoruz… Öncelikle 13-15 Aralık'ta Kartepe'de gerçekleşen toplantıda üyelerimizle sektörün yapısal konulardaki mevcut sistemlerini konuştuk ve tartıştık. Bu toplantıda değerli hocalarımız Prof. Dr. Deniz Gökçe ve Prof. Dr. Taner Berksoy'un yanı sıra Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Tarım ve Gıda Enstitüsü Direktörü Sibel Güven de gözlemci olarak bulunarak yaptıkları tespitler ve önerilerle katkıda bulundu. 13-16 Mart 2014'te Antalya'da gerçekleştireceğimiz Uluslararası Kongre ve Sergisi'nde ise buğday ve unun yanı sıra ekmek de ana temalarımızdan birisi olacak. Ülkemizin en önemli tarımsal sanayi kongrelerinden biri olan bu uluslararası toplantılarımız da büyüyerek yoluna devam etmektedir. Bu toplantılarda ulusal ve uluslararası uzmanların katılımları ve birçok boyutu ile buğdayı, unu tartışmayı ve geleceğe yönelik eğilimleri almayı, ekmek ile alakalı doğru olduğu iddia edilen yanlışları da tartışmayı ve iyice kafası karışan kamuoyunu bilgilendirmeyi, aydınlatmayı amaçlamaktayız. Bu sebeple sağlıklı yaşam, beslenme ve yaşam tarzı üzerine programlar yapan Dr. Mehmet Öz'ü de toplantımıza davet ediyoruz. Ayrıca, ekmek üzerine oluşan çok fazla bilgi kirliliğinden dolayı sekretaryasını TUSAF'ın yaptığı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Beslenme Eğitimi ve Araştırma Vakfı gibi birçok gıda kuruluşunun da içinde bulunduğu Ekmek Karalama Kampanyası ile Mücadele Platformu oluşturularak bu alanda haksız ve bilinçsiz saldırılara karşı mücadele etmek ve doğru olanları kamuoyu ile çeşitli PR organizasyonları aracılığı ile paylaşmayı amaçlamaktayız. Şuna inanıyoruz ki ekonomik öneminin yanında buğday ülkemizde toplumsal, kültürel ve arkeolojik bir değerdir. Buğdayın ülkemiz topraklarındaki öyküsü, pek çoğumuza hayal etmesi bile güç gelebilecek kadar eski zamanlara; okuduğumuz, bildiğimiz tüm uygarlıklardan öncelere uzanıyor. Bildiğiniz üzere ilk buğday yetiştirilen ve öğütülüp ekmek yapıldığına dair kanıtların bulunduğu adres de Anadolu'dur, Göbeklitepe'dir… Bu sebeple; Atalarımızın bize bıraktığı ve hala sofralarımızda değeri ve önemi büyük ekmeğimizin ve buğdayımızın geçmişini anlamak, bugününe değer vermek ve geleceğini korumak kamudan ve STK'lardan olan birçok paydaşımız gibi TUSAF olarak bizim de önemli sorumluluğumuzdur.