Kurtuluş Savaşı'nın şerefli bir sayfası

Bin yılı aşan süredir yurt tuttukları ülkenin mağlup bile olmadıkları bir savaşta yapılan anlaşma ile işgal edilmesine var güçleriyle karşı koyan tüm Türk milleti gibi Antepliler de modern silahlarıyla işgale gelen Fransızlara karşı, derme çatma silahları ve açlıkla mücadele ederek gösterdikleri direnişle tarihe adlarını yazdırdı. Mustafa Kemal Atatürk, Gaziantep'i "Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler" sözleriyle övdü. 15 Ocak 1919'da önce İngiliz ve 29 Ekim 1919'da Fransız işgaliyle düşmanın zulmü karşısında halk, Şahinbey'in "Fransızlar Antep'i esir edecekler öyle mi?" deyip etrafına topladığı 200 yiğitle Kilis yolunu kapatmasıyla direnişe geçti. Üstün düşman kuvvetlerinin topçu ateşi altında, açlık içinde savaşa devam eden Anteplilerin direnişi bütün Türkiye'de dikkatle takip edilmişti. 6 bin 317 evladını şehit vererek, hiçbir yerden yardım ve destek almadan mücadele ederek düşman işgalinden kurtulan Antep halkının başarısı TBMM tarafından verilen unvanla taçlandırıldı. Batı cephesinde Kurtuluş Savaşı'nın başlayacağı günlerin arifesinde, 8 Şubat 1921 tarihinde 93 Sayılı Kanun'la TBMM, şehre "GAZİ- LİK" unvanı verdi. Kentin Ayıntab olan adı Gaziayıntab oldu. 20 Ekim 1921'de Ankara İtilafnamesi ile Fransızlar Antep'i terk etmeyi resmen kabullendi. 25 Aralık 1921'de Ankara'ya bağlı kuvvetler, Gaziantep'e girdi.
ANTEP'İN İLK ŞEHİDİ: ŞEHİT KAMİL
21 Ocak 1920 Cuma günü, 14 yaşındaki Mehmet Kâmil ve annesi, akşam üstü dedesinin evinden dönüyordu. İkisinin de sırtında hasır örmek için dedesinin evinden aldıkları parçalar vardı. Fransızlarla harp daha başlamamıştı. Fransızların kullandığı bir binanın önünden geçerken, Kozanlı tarafından gelen birkaç Fransız askeri, Mehmet Kâmil'in annesinin peçesini açmak istedi. Mehmet Kâmil'in annesi Fransız askerlerine karşı kendisini müdafaa etmeye çalışıyordu. Kâmil yerden aldığı taşları Fransız askerlerine atıyordu. Tam o sırada ortalığı bir çığlık kapladı. Mehmet Kâmil, Fransız askerlerinin tüfeklerinin süngüsüyle şehit edilmişti.
BAYRAK ŞEHİDİ: ŞAHİN BEY
Asıl adı Mehmet Sait olan Şahin Bey, 1877'de Gaziantep'te doğmuş, 1899'da Yemen'e er olarak gitmiş, burada başçavuş rütbesine terfi ettirilmiştir. 1911'de Trablusgarp savaşlarına gönüllü katılan Mehmet Sait, Balkan ve 1'inci Dünya Savaşı'nda Çanakkale, Romanya, Filistin cephelerinde savaşmış, Sina cephesinde de İngilizlere esir düşmüş ve Mısır'da Seydi Beşir Kampı'nda Aralık 1919'a kadar kalmıştır. Mütarekeden sonra esirlerin bırakılmasıyla Şahin Bey de İstanbul'a gelmiştir. Harbiye Nazırı Cemal Paşa tarafından Antep'e yakın olan Birecik ilçesi Askerlik Şube Başkanlığı'na tayin edilen Şahin Bey'in bölgeye geldiği dönemde Fransızlar, Katma-Kilis-Antep yolu ile takviye kuvvetleri getirmekteydi. Şahin Bey, Çapalı köyünü merkez yaparak 100 kişilik bir kuvvet oluşturdu. Siperler kazdıran Şahin Bey, yolun kontrolünü tamamen sağladı. Antep'teki Fransız kuvvetlerine gelen destekleri uzun süre engelleyen, burada destansı bir mücadele sergileyen Şahin Bey 28 Mart 1920 tarihinde Fransızlarla girdiği çatışmada şehit düştü.
ÇEMBERİ YARAN ÇETECİ: KARAYILAN
Asıl adı Mehmet olan Karayılan, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi sınırları içinde bulunan Höcüklü köyü Elifler mezrasında 1888'de doğdu. Bölgenin zengin ailelerinden birine mensup olan Karayılan'ın babası 1904'te Ermeniler tarafından obasına yapılan baskın sırasında şehit edilmişti. Bu tarihte 16 yaşında olan Karayılan, bir süre köy imamlığı yapar. Birinci Dünya Savaşı'nda Rus cephesinde savaşır, çeşitli yararlıklar gösterir ve çavuşluğa terfi ettirilir. Bu savaşta ayağından yaralanarak Malatya Hastanesi'nde tedavi edilen Karayılan, daha sonra köyüne döner. Hükümet kuvvetleriyle birlikte eşkıya Bozan Ağa'yı vuran Karayılan, Antep savaşı şiddetlenince kurduğu çetesiyle birlikte Karabıyıklı'da düşmana ilk ve kesin darbeyi indirir. Bu olaydan sonra Kuvâyi Milliye saflarına katılan Karayılan daha sonra Dülük köyüne gelerek şehri kuşatan Fransız çemberini yarıp Antep'e girer. Karargâh olarak önce Bekirbey sonra Karagöz camisini kullanan Karayılan ve çetesi, şehir içi ve şehir dışı savaşlarına katılır. Kendisine Şıhın Dağı'ndaki (Sarımsak Tepe) Fransızları püskürtmesi emri verilen Karayılan, bu çarpışmada (24 Mayıs 1920) şehit düşer. Bu olayla birlikte Karayılan ismi, Antep halkını tem- sil eden kahramanlardan biri olmuştur.