Şırnak bal ile anılmak istiyor

Yüksek yaylalarındaki zengin bitki çeşitliği ile organik bal üretimi yapılan Şırnak'ta, çözüm süreci ile daha da gelişen arıcılık sayesinde bal üretimi de arttı.
Yüksek yaylalarındaki zengin bitki çeşitliliği ve zengin florasıyla civarındaki arıcıların da adeta uğrak yeri olan Şırnak'ta çözüm süreci ile arıcılıkta büyük bir ilerleme kat edildi. Şırnak Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Habip Aşan, AA muhabirine çözüm sürecinin başlamasıyla yaklaşık bir yıldır yaylalara çıkabildiklerini, güzel doğanın içerisinde arıcılık ve bal üretimi yapabildiklerini söyledi.
Şırnak'taki bitki örtüsü, doğa ve su zenginliği sayesinde özelikle merkeze bağlı Balveren beldesi, Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinin tamamen arıcılığa elverişli olduğunu kaydeden Aşan, arıcılığın bölge halkına ciddi ekonomik katkısının bulunduğunu belirtti.
Aşan, "100 kovan arısı olan bir ailenin yılık geliri 70-80 bin lira. Bu da ciddi bir rakam. Bir kovandan elde ettiğimiz bal 10-15 kilogram arasında değişiyor" diyerek, şöyle devam etti:
"Çözüm süreci ile yörede arıcılığı geliştirmek istiyoruz Bunu için çaba sarf ediyoruz. Şırnak'ta 400 aile geçimini arıcılıkla sağlıyor. Şırnak'ın yıllık bal rekoltesi yaklaşık 600 ton arasındadır. Yörede bal tamamen doğal bir ortamda üretiliyor. Tamamen kimyasal ilaçlardan endemik bitkilerle elde ediliyor. Arıcılıkla uğraşan bu 400 aile bütçelerine hem de ülke ekonomisine katkısı vardır. Biz bu sayıyı daha da geliştirerek 2 binlere çıkarmayı düşünüyoruz. Arıcılık çok meşakkatli bir iş olmasına rağmen arıcılıkla uğraşan vatandaşlarımız bunu severek ve şevkle yapıyor."
GAP İdaresi ve Şırnak Valiliğinin desteklediği bir proje kapsamında 22 üretici ile Şırnak'ta organik bal üretimi yaptıklarını dile getiren Aşan, Şırnak genelinde yılda 5 ton organik bal üretildiğini bildirdi.
"Bu balın pazarı ayrı, fiyatı da ayrı. Üretimi az, zahmeti daha çok. Kilosunu 150-200 liradan satıyoruz. Ürettiğimiz organik bal, organik sertifikalıdır" diyen Aşan, Şırnak balını dünyaya tanıtmak için uluslararası fuarlara katıldıklarını, bu fuarlar sayesinde Şırnak'ın bir bal markasının olduğunu, bal üretiminin yapıldığını tüm Türkiye ve dünyaya duyurmaya çalıştıklarını vurguladı.
Ukrayna'da bu yıl şubat ayında düzenlenen Dünya Arıcılık Kongresi'nde Şırnak'ın da aralarında bulunduğu Türkiye Arıcılar Birliği'nin dünya birincisi olduğuna dikkati çeken Aşan, "Almanya'da gıda fuarında yer almayı hak ettik. Şırnak balı olarak İzmir ve İstanbul'da düzenlenen bal fuarlarına katıldık. İstanbul'da 2017 yılında düzenlenecek olan Dünya Arıcılık Kongresi'nde yer alacağız" ifadelerini kullandı.
Bu yıl baharın erken gelmesinin arıcılığı olumsuz etkilediğini, erken gelen baharla arıların dışarı çıkmaya başlayan ve besin bulamayan arıların bir kısmının geri dönemediğini vurgulayan Aşan, baharın erken gelmesinin, mevcut arılarda yüzde 30-40 oranında kayıp yaşanmasına neden olduğunu aktardı.
Aşan, bu konuda zararların telafisi konusunda yetkililerden destek beklediklerini sözlerine ekledi.
Merkeze bağlı Balveren beldesinde arıcılıkla uğraşan Süleyman Artuç da 2003 yılından bu yana arıcılıkla uğraştığını, çözüm süreci ile bu faaliyetinin daha artığını söyledi.
Çözüm süreci ile yöreye gidiş gelişlerin arttığını, bu sayede bal satışında da artış yaşandığını dile getiren Artuç, şöyle devam etti:
"Çözüm süreci, önümüzü açtı. Her yere gidip gelebiliyoruz. Arı kovanlarını her yere götürüp getirebiliyoruz. Organik bal satın alanların sayısı ve satışlarımız daha iyi oldu. Çözüm süreci başlamadan önce kovanların bulunduğu yere sabah saat 9'dan önce gelemez ve gece kovanların olduğu yerde kalamazdık. Şimdi ise istediğimiz her saatte gelebiliyoruz. Yaylalar, her yer serbest oldu."