Tespit ve öneriler

Türkiye'nin en kuzey noktasında yer alan Sinop Karadeniz'in güney kıyısındaki tek doğal limanına sahip olması nedeniyle antik çağlardan beri deniz ve ticaret kenti olmuş, bu coğrafi konumunu kullanarak Karadeniz'e hâkim olmak isteyen tüm kavimler tarafından daima elde tutulmak istenmiştir. Bu özelliği ile 7 bin yıllık tarihi boyunca Miletler, Kimmerler, Persler tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmış, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı yönetimlerinin sınırları içerisine girmiş ve tarihi boyunca pek çok parlak medeniyete ev sahipliği yapmış ve hepside jeopolitik konumu nedeniyle bu kadim topraklar üzerine dönemlerinin eşsiz yapılarını inşa etmişlerdir. 7 bin yıllık tarihi birikimiyle bugün geldiği noktada Sinop, 5 bin 800 kilometrekare yüzölçümüyle coğrafi büyüklük olarak Türkiye'nin 59'uncu, 204 bin 526 kişi nüfusu ile nüfus bakımından Türkiye'nin 72'nci ili durumundadır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında Türkiye'nin 51'inci ili, kişi başına düşen GSYİH bakımından da 47'nci sırada yer alan Sinop. İl ekonomisi içerisinde sektörlerin payı anlamında kendine özgü ve çok farklı bir dağılım ortaya koymaktadır. Yüzde 73 tarım, yüzde 21 hizmet, yüzde 6'lık sanayi sektörüyle çok sağlıksız bir ekonomik yapı tablosu ortaya koyan Sinop'un dengeli bir kalkınma için uzun vadede çözmesi gereken en önemli sorununun bu sektörel yapıyı dengelemek olduğunu düşünüyorum. Rakamlardan da görüldüğü üzere Sinop'ta sanayi sektörü yok denecek seviyede olup, sanayi sektörü ile ilgili Sinop'ta mutlaka özel bir çalışma yapılmalı, ilk etapta Sinoplu olup Sinop dışında iş yapan hemşehrilerimiz gerek hali hazırda çalıştıkları sektörlerle ilgili gerekse Sinop'a özgü sektörlerle ilgili hemşehrilik bilinci içinde Sinop'a yatırım yapmalıdırlar. Sanayi sektöründeki oransal küçüklükle birlikte Sinop'taki tarım ve hizmetler sektörü ile ilgili durumda sanayi sektörüne yönelik Sinop'ta ivedi bir şekilde çalışma yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Çünkü sanayi dışında yüzde 71'lik tarım sektörü sadece 3 kalem tarım ürününe, yüzde 20'lik hizmet sektörü de tek kalem turizme dayanmakta olup hepimizin malumu tarım ürünlerinde iklim ve hava şartlarına bağımlılık, turizm sektöründe turizmin doğası gereği görülen kırılganlık, ilin genel ekonomik yapısı anlamında büyük risk teşkil etmekte olup her iki sektörü dengeleyecek makul oranlarda bir sanayi sektörü için devletin tanıdığı teşvik sistemi sonuna kadar kullanılmalı ve sanayi yatırımları artırılmalıdır. İlimizin yüzde 56'sı ormanlarla kaplı olup bu oran ile Sinop ormanlık alanın il alanına oranında Türkiye'de 7. sıraya yerleşmektedir. İlimiz sınırları içindeki Orman İşletme Müdürlükleri'nin 2014 toplam geliri 105 milyon TL'dir. Türkiye'de denizden elde edilen balığın yüzde 7-9'u Sinop'tan karaya çıkmaktadır. Balığın dışında önem arz eden bir diğer ürün ise çeltiktir. İlimiz sınırları içerisinde Gökırmak ve Karasu havzalarındaki çeltik tarlalarında Türkiye'nin toplam çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 4-5'i oranında bir ürün elde edilmektedir. Hizmet sektörüne ilişkin rakamlardaki başat faktör ise Sinop'un son yıllarda kara ve hava ulaşımına yapılan dev yatırımlar sayesinde erişilebilirlik problemini çözmesi ile birlikte yavaş yavaş kıpırdanmaya başlayan turizm hareketidir. İlimizde halen 100'e yakın konaklama tesisinde 5 bine yakın yatak kapasitesi ile yıllık 1 milyon civarında ziyaretçi misafir edilmektedir. Tüm bu özet bilgilerle baktığımızda Sinop'la ilgili belki ihmal edildiği belki bazı şeyler için geç kalındığı şeklinde karamsar bir tablo ortaya çıkmakla birlikte ben duruma hiç de öyle bakmıyorum. Bilakis bu durum Sinop'un şansı olmuş yatırımlardaki gecikme sayesinde, doğayı, çevreyi ve tarihi dokuları tahrip eden çarpık kalkınma ve kentleşme sürecinin en az hasarla atlatılmasına vesile olmuştur. Bundan böyle Sinop gerek tarım, sanayi, turizm gibi sektörlere dayalı ekonomik kalkınmasında gerekse eğitim, yapılaşma, kentleşme gibi sosyal kalkınmasında kendisinden önce birçok ilin yaşadığı tecrübelerdeki yanlışlardan ders çıkarıp doğruları uygulayarak yoluna devam ederse il olarak geç kalmanın avantajını yaşayacak ve Sinoplular ekonomik ve sosyal kalkınmasını en sağlıklı şekilde tamamlamış bir ilde yaşama imkânı bulacaktır diye düşünüyorum.

Sinop Valisi