Edirne tava ciğerinin hedefi UNESCO

Dinar, gazetecilere yaptığı açıklamada, tava ciğerin geçmişten günümüze gelen tarihi bir lezzete sahip olduğunu söyledi.

Edirne tava ciğerinin doğranmasında, pişirilmesine ve sunuma kadar geçen her sürecin kendisine özgü olduğunu, tava ciğerin UNESCO'ya girmeyi hak ettiğini ifade eden Dinar, şunları kaydetti:

"Bu ciğeri yemek için dünyanın dört bir yanından insanlar Edirne'ye geliyor. Tava ciğer tadıyla, kokusuyla, namıyla UNESCO'ya çok yakışır. Osmanlı'ya 92 yıllık payitahtlık yapmış bu kentten 2 tane UNESCO üyesi eserimiz var. Birisi muhteşem Selimiye, dünyanın en eski organizasyonlarından olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri. Bu iki değerimiz UNESCO'ya girdiler ama biz diyoruz ki 'Edirne'nin mutfağı da çok eski. Edirne'nin mutfağı o kadar eski ki neden Edirne tava ciğeri de UNESCO'ya girmesin.' Edirne tava ciğeri sadece Edirne'de yapılıyor. Edirne'de işleniyor, sadece Edirne'de yetişen ustalar bunu becerebiliyorlar. Çünkü bu iş bir sanat. Doğranmasıyla, yıkanmasıyla, tavasıyla her şeyi özel. Bıçağıyla, yetişen elemanıyla, pişmesine ve biberine kadar herşeyi özel. Hepsi sadece Edirne'de olan ürünler. Dolayısıyla dünyada sadece tek bir ilde yapılıyorsa biz de bu UNESCO'ya girmek istiyoruz. Bizim için de bir çalışma yapılsın. Dünya'da en çok tanınan yöresel yiyeceklerden Edirne tava ciğeri de UNESCO'ya girsin. UNESCO bizim sesimizi duysun. Biz çalışmaları başlatıyoruz. Hedefimiz UNESCO."