Dostluğun toprağı Anadolu

Ahmet külsoy / sabah Geçtiğimiz hafta Anadolu topraklarındaydım... Eskişehir, Konya ve Kayseri'yi adım adım gezdim... Birbirinden çarpıcı izlenimlerle geri döndüm... İlk kez gittiğim Kayseri'nin insanı büyüleyen bir yer olduğunu söyleyebilirim...
KALE İÇİ HUZUR VERİYOR
Kayseri kale içi, adeta bir ev içi gibi kent mobilyalarıyla düzenlenmiş. İnsanlar geç saatlere kadar kale içinde banklarda rahatça oturup sohbet ediyor. Kent o kadar düzenli ki, seyyar satıcı yok. Kent içi ulaşımda raylı sistem ağırlığını hissettiriyor. Kentin caddelerini arşınlarken, Kayseri Amatör Fotoğrafçılar Derneği Başkanı Mehmet Dursun'dan kentin tarihi ve sosyal dokusu hakkında bilgi de aldım. Burada özellikle Erciyes Üniversitesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Üstün Tuncer aracılığıyla üniversite gençliğinin yarattığı güzel atmosferi soludum.
MİNİBÜS ESTETİĞİ BOZUYOR
Konya'da ise kente ayak basar basmaz kendimi 'Bir Nefes Bir Ses Festivali'nin ortasında buldum. Büyüleyici bir atmosferdi. Festival alanından çıkıp Mevlana Caddesi'nde yürümeye başladım. Pek çok kişi sakalımdan olsa gerek beni turist sandı. Konya'da aklımda kalan tek olumsuz görüntü minibüslerin kentin estetik yapısını bozması oldu.