Mehmet UZEL: Merhaba
Doğru bir iletişim kurmak da karşınızdakinin eğitim seviyesi ile birebir ilişkilidir. Siz ne kadar anlatırsanız anlatın karşınızdakinin anladığı kadarsınızdır. Doğru bir iletişim, iyi bir eğitimin eseridir.
İletişim, yıllardır duyduğumuz dillerimize pelesenk, kulaklarımıza küpe olmuş bir kelime. Ancak tam anlamını biliyor muyuz?
Tanımadığımız birine merhaba demek, bunu hiç denediniz mi? Dürüst olmak gerekirse belki de bu yazıyı okuyan birçoğumuz bunu yapmadı. İletişimin anahtar kelimesi 'Merhaba'dır.
Hiç girdiğiniz bir mağazada sizinle ilgilenen tezgahtara yaka kartından adını okuyarak ismi ile hitap ettiniz mi? Etmediyseniz bunu gözlemleyebilmeniz için büyük fırsat. İlk girdiğiniz mağazada deneyin. Bir anda kulağına dünyanın en iyi müjdesini vermişçesine onu sevindirdiğinizi görün. Performansının artışını gözlemleyin. Sizin için, en yakışanın o mağazada olduğunu ancak hangi köşeye saklandığını bulmasını izleyin. Kısaca iletişimin güçlü yönünü kulağına fısıldayın...
Ya da restorana gittiniz masanız ile ilgilenen garsona ismi ile hitap ettiniz. Dünyanın en eşsiz sofrası o anda sizin misafirleriniz için donatılıyor olacak. Bir de emir kiplerinden kurtulup rica içeren cümleler kurdunuz mu en büyük bahşişi bıraksanız mutlu edemeyeceğiniz bir adam oluverir. Sadece ismi ile hitap ettiniz.
Bir ürün almaya karar verdiyseniz paranız ile o ürünü satın alırsınız. Ancak hizmet sektöründe farklı bir durum var. Kimi zaman ortada ürün olmadığı için para ile hizmet verenleri satın aldığınızı düşünürsünüz. Bu düşünülen en büyük yanılgıdır. Biz sadece hizmeti satın alarak hizmet sağlayıcısının profesyonel olduğu konu hakkındaki sonuncu satın alıyoruz. Bu gözle bakmak sizi ve karşınızdakini işin işleyişi süresince mutlu edecektir.
Sonuçları sizin istediğiniz gibi olmuyorsa, tekrar baştaki altın kural geçerli. İletişim...
Doğru bir iletişim en çıkılmaz durumlarda bile bir kapı açar.
Lütfen bu satıra devam ederken yaşayarak okumaya gayret gösterin. New York'ta Özgürlük Heykeli'nin önündesiniz. Hemen altında esnaf, heykelin minyatürünü satıyor.
Almak için karar veriyorsunuz ancak İngilizce bilmediğiniz için sorun yaşıyorsunuz. Vücut dili ile ben bir şekilde çözerim dediniz. Çözdünüz de ve heykeli aldınız. İlk aklınıza gelen soruyu ben sormak istiyorum... "Acaba fazla para ödemiş miyimdir?" Şimdi bu cümleyi empati kurarak Türkiye'de yaşayan yabancılar için düşünün. Her fırsatta aynı duyguyu hissetmek hatta buna şahit olmak insanı ne kadar gerer. Aptal yerine konarak fazla para vermek.
EN SON HABERLER
- 1 Hababam Sınıfı’nın Dilaver’i depremden kurtarabildiği hatıralarıyla hayata yeniden başladı! Dilaver Gür: Aldığımız ödüllerin bir kısmı enkaz altında kaldı
- 2 Talas Belediyesi'nden 23 Nisan korteji
- 3 Erciyes’e tam not
- 4 Eğitime 5 bin tablet desteği
- 5 Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde hummalı çalışma
- 6 Kayseri'de kepengi inik sarraftan gelen kadın sesleri polisi harekete geçirdi
- 7 Kayseri'de kepengi inik sarraftan gelen kadın sesleri polisi harekete geçirdi
- 8 Kayseri'de çocuk parkının yakılması güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi
- 9 Jandarmadan "Başıboş gezen ineğe trafik cezası" başlıklı haberlere ilişkin açıklama yapıldı
- 10 Kayseri'de bin 300 metre uzunluğunda yer altı şehri bulundu