‘Perakende yasası şart’

1984 yılından beri gıda ve market sektörünün içinde bulunan ve 15 mağaza, 420 çalışanıyla ekonomiye katkı sağlayan Asfora Marketler Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Habib Güngör, dönem dönem marketçilik, bazı dönemlerde de pazarcılık yaptıklarını belirtti. 2009 yılında Asfora Aile Şirketi'ni kurduktan sonra Asfora Marketler Zinciri olarak sektörde yer aldıklarını dile getiren Güngör, "Sektörümüzde yerel marketin en büyük problemi, yeni nesilde kalifiyeli personelin olmaması. Perakendeyle ilgili üniversitede bir bölüm bulunmadığı için bizim sektörümüz ara sektör olarak görülüyor. Burada bizim talebimiz üniversitelerde sektörümüze yönelik bir bölüm oluşturulmasıdır. Sektörde nitelikli ve uzman personeller yetiştirilsin istiyoruz. Bu sektöre yönelik, bölümler dünya genelinde var ama Türkiye'de henüz yapılmadı. Bunun yanı sıra elbette farklı zorlukları da var. Perakendecilik sektörü kuralsız ve yasasız bir sektör. En kısa zamanda belli kuralları ortaya koyacak bir perakende yasasına ihtiyacımız var" dedi.
"ESNAFI YAŞATMA SİSTEMİ UYGULANSIN"
Konya halkının yerel marketleri tercih ettiğini de vurgulayan Güngör, "Belediyemizin yerel firmaları biraz daha ön planda tutması lazım. Onların önlerini açması gerekiyor. Yerellerde de birbirleriyle rekabet ortamını azaltması için, mesafenin belirli metrajlarda olması lazım. Mesela mağazaların arasında en az 500 metre mesafe olmalı. Avrupa'daki sistem uygulanabilir. Yani esnafı yaşatma sistemi... Tabii, Avrupa bu sistemi 100 yıl önce uygulamayı başlatmış. Biz yeni başlatacağız. Türkiye de bu şekilde önlemler alınmalıdır. Marketçilik sektörünün en büyük problemlerinden birinin de personel sıkıntısı. Personel desteği almamıza rağmen, vasıfsız eleman oldukları için, kalifiye açığı oluşuyor. Yerel zincir marketler ciddi anlamda istihdam sağlıyor. En küçük yerel zincirlerde dahi en az 200 kişi istihdam ediyor. Türkiye'deki istihdama ciddi anlamda destek sağlıyoruz. Ara sektör olduğumuz için personeller, bizde emekli olma gibi bir düşünceye sahip olmuyor. Yani meslek olarak bile görmüyorlar" dedi.
'MARKET SEKTÖRÜ DESTEKLENMELİ'
Marketçilik sektörünün de desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Güngör, "Bizim demirbaşlara yönelik ciddi boyutlarda yatırımlarımız var. Bununla ilgili AB hibeleri ya da KOSGEB gibi desteklerde bulunan kurumların marketlerde de böyle bir öncülük yapmasını istiyoruz. Soğuk hava depolarına destek veriliyor ama beyaz eşya ve dolap gibi konularda destek verilmiyor. Biz demirbaş eşya kurulumunda ciddi rakamlar harcıyoruz. KOSGEB, küçük KOBİ'lere destek veriyor ama bizim gibi şirketler, orta ölçekli olduğu için bu desteklerden faydalanamıyor. Destek olarak sadece dört yıllık üniversite mezunu olan bir personel alabiliyoruz. Demirbaş ekipmanlarla alakalı destek bulunmadığı için faydalanamıyoruz" diye konuştu.
ÜNİVERSİTELERDE BÖLÜM AÇILMALI
Üniversitelerde sektörler ilgili bölümler açılmasını da öneren Güngör, bu konuda da şu görüşlere yer verdi: "Gençler marketçilik bölümünü okuyarak yönetici, kasap, şarküteri, reyon düzenlemecisi ve yönetici asistanı olabilirler. Yani işsiz de kalmazlar. Personellerimin eğitimin durumuna baktığımda kimisi işletme mezunu, kimisi muhasebe... Fakat bizim sektörle alakalı bir bölüm olmadığı için gençler bizim sektörümüzü geçici sektör olarak görüyor. Bizim sektörümüzde 3 ay, 5 ay, 1 yıl, 2 yıl çalışıp ardından bir kurumda görev alma mantığıyla çalışıyorlar. En büyük sıkıntılarımızdan birisi de bu noktada ortaya çıkıyor. Sürekliliğe sahip olan personeller az oluyor. KONYA- SABAH