Adalar: kimler geldi, kimler geçti
Korhan Atay'ın Adalar'da İz Bırakanlar kitabı renkli bilgi ve anektodlarla İstanbul adalarının zengin sosyal ve kültürel birikimine ışık tutuyor. İBRAHİM ALTAY'ın kaleminden
POYRAZ'IN ÖYKÜSÜ
Kitabın son sayfasında, 2010 yılında Adalar'da doğan ve Poyraz adı verilen bebeğin öyküsü var. Poyraz bebeğin annesi Bartınlı, babası Vanlı. İkisi de adaya çalışmak için gelmiş, burada tanışıp evlenmiş. Kitabın son cümleleri de bu manzarayı tamamlayan manidarlıkta: "Marika, Leonidas, Levi, Rozi, Anuş, ve Garo'lar sayıları azalsa da hâlâ varlar. Orada: Burcu, Tolga, Kerimcan ve Pelinsu'larla buluşup, bazen dostlukları bazen de geçici ya da kalıcı aşkları ateşlerler. Şimdilerde onlara Berfin, Fırat, Rojda ve Baran'lar; Büşra, Furkan, Nisa ve Hidayet'ler de katılıyor. Adalar soluk almaya ve yaşamaya devam ediyor..."
DİNMEYEN SIZI
Demokrat Parti hükümetinin dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun Yassıada'da idamının üzerinden 50 yıl geçti (16 Eylül 1961). Zorlu, Atatürk'ün ünlü dışişleri bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın damadıydı. Zorlu'nun kızı, yani torunu doğduğunda Aras, Boğazlar'ın statüsünü yeniden düzenlemek için Montrö'de idi. Haberi alınca Atatürk'e telgraf çekti. Atatürk yanıt verdi: "Bugün ülkemiz için güzel bir gün. Adı 'Sevin' olsun." Zorlu'nun kızının adı böyle kondu. Sevin Zorlu, 2006 yılındaki ölümüne dek yazlarını Büyükada'da geçirdi. Sık sık teknesiyle Yörükali Plajı'na demirlerdi. Ölümünden 15 gün önce oğluna, "Niye oraya gidiyordum biliyor musun? Saat beşten sonra poyraz çıkar, teknenin burnu Yassıada'ya döner," dedi. Yassıada'ya, yani babasının idam edildiği adaya.
ÖLDÜREN GURBET
"Heybeliada'nın tatlı kaçığı Yano çok güçlüydü. Her zaman yalınayak gezer, taşınabilecek her şeyi taşır, diğer hamallardan az para alırdı. Sarnıçları temizler, balıkçılar ihtiyaç duyduğunda küreğe oturur; iki kürekçiden çok işe yarardı... Arada şarkı söyler, çıplak ayaklarıyla yerde tuhaf bir şaklama sesi çıkararak tempo tutar, coşturulursa 'Haydaa!' diye parende atardı. Bir gün tanıdıkları Yano'yu ilk kez lacivert takım elbiseli ve ayakkabılı gördüler. Elinde bavulu iskeleye doğru ilerliyordu. Dostları hayretle, 'Nereye böyle Yano?' diye sordular. 'Yunanistan'a,' dedi Yano, 'Ama ben orada ölürüm' diye de ekledi." Çok değil birkaç ay sonra, karısının ve çocuklarının ardından Yunanistan'a giden Yano'nun ölüm haberi geldi.
ADALAR'DA İZ BIRAKANLAR
Korhan Atay Anı Adalı Yayınları 108 s.; 20 TL
EN SON HABERLER
- 1 Kime, hangi kitap hediye edilmeli?
- 2 İlber Hoca’nın kitaplarıyla tarihte yolculuk...
- 3 Cem Sultan’ın öyküsüne farklı bakış
- 4 Açık havada kitap okuma vakti geldi
- 5 İnsan en çok kendine yalan söyler
- 6 Hangi irade terbiyesi?
- 7 Birkaç kişisel keşif yolculuğu
- 8 Oruç mevsimine hoş geldiniz çocuklar
- 9 Anadilin yitirilmesi kişiliğin yıkılmasıdır
- 10 Rüyalardan Cem Sultan devrine açılan kapı