Hayatın esasına dair
Şair ve müzisyen Patti Smith'in, fotağrafçı Robert Mapplethorpe'la ömür boyu süren bağını paylaştığı şiirsel romanı Çoluk Çocuk, aşkla sanatın masalını anlatırken her yılın kitabı olarak kalacağını müjdeliyor
KOŞULSUZ SEVGİ, RUH KARDEŞLİĞİ
Tutkuda fazla bir numara yok. Ama iki genç insan bir ömür boyu birbirine göz kulak olmaya, biri düştüğünde diğerinin onu mutlaka yerden kaldırmasına yemin etmiş ve bu zorlu sınavı kerelerce başarıyla geçmişse, ortada hayatın esasına dair büyük bir ders var demektir. Koşulsuz sevgi, şefkat ve dayanışma üzerine kurulu bu bağ, ruh kardeşliğine uzanır. Tıpkı Patti'nin de isabetle vurgulayacağı gibi: "Sosyal farklılıklarımız ne kadar bezdirici olsa da, sevgi ve şakayla bezeliydi. Sonuçta benzerliklerimiz daha fazlaydı ve aramızdaki uçurum ne kadar da büyürse büyüsün, birbirimize doğru çekiliyorduk. Başımıza irili ufaklı ne geldiyse, aynı dirayetle savuşturmuştuk. Bence Robert'la çözülemez şekilde birbirimize düğümlenmiştik; tıpkı Cocteau'nun Les Enfants Terribles'indeki kardeşler, Paul ve Elisabeth gibi. Benzer oyunlar oynardık; hiç olmayacak garip nesnelere hazine muamelesi yapar ve akıl almaz bağlılığımızla sık sık arkadaşlarımızı ve yakınlarımızı hayretler içinde bırakırdık." Düzene isyan gösterileri ve efsanevi müzisyenlerin erken ölümleri ile sarsılan o yoğun günleri, hayatın hızına şaşakalan bir genç kadının gözüyle aktaran Patti Smith, dönemin ruhunu da yine bir fotoğraf karesi gibi donduruyor gözümüzün önünde. "Havadaki titreşimi hissedebiliyorduk; bir telaş duygusu hakimdi ortama. Her şey Ay'la başladı; ulaşılmaz bir şiirdi Ay, ya da bir zamanlar öyleydi. Şimdi üzerinde insanlar yürüyordu, tanrıların incisinin üzerinde lastik izleri vardı. Belki de zamanın akışını, içinde bulunduğumuz on yılın son yazını yaşadığımızı fark etmekten kaynaklanıyordu telaşımız. Bazen ellerimi kaldırıp durdurmak istiyordum. Ama neyi durdurmak? Belki de büyümeyi." Geçici işlerle ve çoğu zamanda açlıkla geçen günlerin en büyük sığınağı sanat bu iki genç için. Hayata tutunma mücadelesi verirken sanatı kutsalları kılan, günü çizimleri, fotoğrafları, şiirleri ile selamlayan, en zor günlerinde bile zorunluluklara orijinal kıyafetleri ile nanik yapan Patti ve Robert, ebedi bir gençlik hali olarak çakılıyor belleklere. Bize de o en saf, o en her şeye kadir günlerimizi anımsatarak hem de... Robert'in eşcinsel olduğunu anlaması ile kadın-erkek ilişkisi için olabilecek en zorlu dönemece giren ama bu keskin virajı da birlikte savrulmadan dönebilen çifti, kalbime basıyorum. Yıllar içinde farklı sevgililerden ve farklı sanat eğilimlerinden geçseler de kendi iki kişilik patikalarını hep koruyan Patti Smith ve Robert Mapplethorpe'un hikâyesinde beni özellikle Patti'nin şan, şöhret konusundaki o tuhaf olgunluğu da derinden etkiledi. Şiiri ve rock'n roll'u buluşturan performanslarıyla arka arkaya teklifler aldığı bir dönemde bile kendisine, dizine yaptırdığı bir yıldırım dövmesi ile anımsattığı ders, nice egoya şamar gibi inecek ağırlıkta: "Mari Sandoz'un Crazy Horse: Strange Man of the Oglalas kitabından öğrendiğim bir şeyi düşündüm. Deli at savaşta zafer kazanacağını bilir ancak ganimeti toplamak için durursa, yenilecektir. Bunu unutmaması için, atlarının kulaklarına yıldırım şeklinde dövme yaptırır. Bu dersi o an önümde duran durumlara uygulamaya çalıştım ve hak etmediğim ganimeti toplamamaya özen gösterdim."
SONSUZ DÖNGÜ VE MANDALA
Bu dünyadaki biricik koordinatının AIDS'le savaşına ve vedasına da tanık olmak zorunda kalan Patti Smith için bir hayat döngüsü, bir mandala olarak yaşanan bu sevgi son anda da başlangıca dönen sonsuz bir çember sanki: "Veda ettik. Odasında çıktım. Fakat bir şey beni geri döndürdü. Hafif bir uykuya dalmıştı. Orda durup ona baktım. Çok huzurluydu, sanki yaşlı bir çocuk gibi... Gözlerini açtı ve gülümsedi. 'Bu kadar erken mi döndün?' Sonra tekrar uykuya daldı. Böylece son imgem aslında ilki oluyor. Işıklar içinde uyuyan bir genç, gülümseyerek gözlerini açar ve asla yabancısı olmamış o kişiyi tanır..." Nice özenli notu ile bu kitabı kalpten çevirdiği belli olan Yiğit Değer Bengi ve müthiş bir içgüdüyle bize ihtiyacımız olanı veren Domingo Yayınları'na selam olsun. Patti ve Robert'in ilhamıyla aşklanmak ve yaratmak nasip olsun hepimize. Hayatın esasını hiç ama hiç kaçırmayalım diye...
ÇOLUK ÇOCUK
Patti Smith Çeviri: Yiğit Değer Bengi Roman Domingo 308 s., 18 TL
EN SON HABERLER
- 1 Kraliçenin dönüşü...
- 2 Paul Auster’a veda ederken
- 3 Değişen dünya ve gelişen MİT
- 4 Kızının gözünden Hasan Âli Yücel
- 5 Oyunbaz bir roman
- 6 Bitmeyen salgınımız: Körlük
- 7 Aşkla tutulan bir ayna
- 8 Kime, hangi kitap hediye edilmeli?
- 9 İlber Hoca’nın kitaplarıyla tarihte yolculuk...
- 10 Cem Sultan’ın öyküsüne farklı bakış