Devrim, yoksulluk, parçalanmışlık ve yeraltı

Çağdaş edebiyatımızın değerli isimlerinden Latife Tekin'in tüm eserleri ise İletişim Yayınları tarafından yeniden yayımlanmaya başlandı. Yayınevi ilk olarak piyasada tükenmiş olan Berci Kristin Çöp Masalları ile Gece Dersleri'ni yayımladı. Bundan sonra sırasıyla Sevgili Arsız Ölüm, Aşk İşaretleri, Unutma Bahçesi, Ormanda Ölüm Yokmuş, Buzdan Kılıçlar ve Muinar da yayınlanacak ve böylece yazarın külliyatı da tamamlanmış olacak. Türk edebiyatına önemli yenilikler getirmiş olan Tekin, 80 sonrası Türk edebiyatına da bu yönüyle damga vurmuş bir yazarımız... Yapıtlarında köylerden büyük kentlere göç edenleri, yoksulları anlatırken, büyülü gerçekçi bakış açısıyla hem türün diğer yazarlarından ayrılır hem de edebiyatımıza alışılmadık bir yenilik katmış olur. Berci Kristin Çöp Masalları, kentin kıyısında, geniş çöp sahaları ile sanayi bölgesi arasında kurulan bir gecekondu semtinin hikayesini anlatıyor. Geride bıraktıkları kırsal çevrenin gelenek ve alışkanlıkları ile büyük şehrin maddi olanakları arasında sıkışıp kalan insanların hayata ve kente tutunma mücadelesini... Bir yanda yoksulluğu aşmak için yoğun bir çaba, diğer yanda büyük şehrin getirdiği yozlaşma, boş inançlar, tutkular, özlemler...

GÜLFİDAN'IN ÖYKÜSÜ
Latife Tekin manilerle, tekerlemelerle ördüğü, kendine has diliyle öyküsünü anlatırken, yoksulluğa, yabancılığa, sürgün edilmişliğe sahici ve içeriden bir bakışla yaklaşıyor. Bir gecede türeyen ve "Alnında kara derin harflerle, fabrikalar, çöp ve rüzgâr yazılı," kondularda yaşananları, gerçekçi bir noktadan ve şefkatle anlatıyor. Latife Tekin'in çok tartışılan romanı olan Gece Dersleri ise devrimi, yoksulluğu, yeraltını, parçalanmışlığı, kadınlığı ele alıyor. Politik örgüt içerisinde birey olarak kendisini bulmaya çalışan Gülfidan'ın gitgide kendi içine dönen ve adeta bir sayıklamaya dönüşen hikâyesini anlatıyor. Devrimci çevrenin ruhunda açtığı gedikten kurtulmaya çabalayan, çabaladıkça dibe savrulan taze bir ruhun izini sürüyor. Gece Dersleri, eskiden bir militan olan anlatıcının geçmişine öfkeyle ve acıyla geri dönerek bulduğu anı parçalarının hem kendi ağzından hem de o dönemi birlikte yaşadığı insanlar tarafından dağınık bir şekilde, ama bir bütünsellik oluşturmak amacıyla anlatılmasıdır.

GEÇMİŞLE HESAPLAŞMA
Diğer yapıtlarından farklı olarak Latife Tekin bu yapıtında, çok sayıda anlatıcı kullanmıştır. Gece Dersleri için Latife Tekin'in kendi geçmişiyle yaptığı bir tür hesaplaşma denir ve bu yönüyle dönemin aydınları tarafından da çok büyük tepki çekmiştir. Jale Parla ise Don Kişot'tan Bugüne Roman (İletişim) adlı eserinde Gece Dersleri ve Latife Tekin için şunları söyler: "Türk romanında temsile karşı yönelişin en etkileyici örneği olan anlatı, başka ilklerin de öncülüğünü yapmış bir yazarın, Latife Tekin'in Gece Dersleri'dir. Tekin'in 'kısacık bir romanın uzun şiiri' olarak sunduğu Gece Dersleri, gerçekten de, anlatılan öyküye bakılırsa kısadır ama bu öykünün çeşitli düzlemlerde ve oldukça şiddet içeren parçalanmasından oluşan şiir uzundur."