Cumartesi 16.02.2013

Bu kitapları okuyan

Yarıyıl tatili bitti, okullar açıldı. "Tatil sonrası okul günleri daha mı uzun sürüyor, nedir?" diyenlere okulu çekilir hale getirecek birbirinden eğlenceli kitaplardan bir seçki hazırladık. Okulun sıkıcı olduğunu düşünenler beri gelsin. Çünkü bu kitaplardaki okullar hiç öyle görünmüyor. TÜLİN KOZİKOĞLU

Kıkırdamak için
"Çocuktum ufacıktım... Bir susayıp, bir acıktım... Dedim: 'Dede masal anlat...' Dedem dedi: 'Sen anlat...' Ben anlattım, dedem güldü... Bilmem dedem neden güldü". Yazarın Artık Kendim Okuyabilirim (AKO) isimli resimli kitap serisinin tamamını okuyanlar, dedenin neden güldüğünü gayet iyi biliyorlar. Ama siz hâlâ bilmiyorsanız, bir an önce okuyup öğrenmenizde fayda var. Böylece sadece dedenin değil, bu serinin kitaplarını okuyan çocukların da neden kıkır kıkır kıkırdadıklarını anlayabilirsiniz. Okula Geç Kaldım serinin en tatlı kitaplarından. Yazar, okula geç kalan kahramanımızın binbir çeşit badireyi atlatarak, tam da "Eyvah, hiçbir çıkış yolu kalmadı," dediğimiz bir anda gülümseten bir tesadüfle kendisini okulda bulmasının hikayesini minicik bir resimli kitapta, okurun heyecanını aralıksız ayakta tutarak anlatmayı başarıyor. Üstelik de yol boyunca Lewis Carrol'a ve La Fontaine'e (ve hatta Hemingway'e de) birer selam çakarak! Eh, ne de olsa kitabı yazan ve resimleyen Fatih Erdoğan; az sözle çok şey söyleme ustası. Eğer evinizde kurgulu kitaplarla yeni tanışan bir okulöncesi ufaklığı veya bu yıl okullu olmuş gayretli bir birinci sınıf öğrencisi varsa, ona bir iyilik yapın: Bu serinin tamamını edinin. Çünkü kitaplarla tanışma veya okumayı sökme aşamasında bu kitaplar elinin altında olup da 'kitapsevmez' olmak imkansız. Esprili ve zeki kurgularıyla, kafiyeli metinleriyle ve naif içerikleriyle okuru bekleyen AKO serisinin bir sürprizi de, Türkiye'nin ilk yerli tasarım ve üretim pop-up kitabıyla gözleri ve gönülleri şenlendiriyor olması. Yayınevi serinin 25. yılını kutlamak için Okula Geç Kaldım isimli kitabı usta bir 'pop-erasyon'la pop-up olarak yayımladı. Okurken dikkat edin; sakın gülmekten 'poplamayın'!
Üç serilik macera
Bir kız çocuğu düşünün; akıllı, cesur, çılgın, terbiyeli, özgür ruhlu. "Tüm bu özellikler aynı kız çocuğunda nasıl toplanabilir canım? Hiç de inandırıcı değil!" diye düşünmeyin. Evet, böylesine uç özellikleri aynı karakterde buluşturmuş, ama buna rağmen inandırıcılığına gölge düşürmemiş bir yazar var karşımızda. Aslında Chris Riddell'i yazar olarak mı anmak gerek, yoksa çizer olarak mı, karar vermek güç doğrusu. Çünkü tatlı bir espri anlayışı ve derin bir detaycılıkla çizilmiş illüstrasyonları incelemek, metinleri okumaktan çok daha fazla vaktinizi alacak. Elbet bunca yetenek sahibiyken, tek kitapla sınırlı kalmamış yazar. Üç kitaplık bir seriyle karşımıza çıkarıyor bu ilginç kahramanı: Ottoline ve Sarı Kedi, Ottoline Okula Gidiyor, Ottoline Denizde. Ottoline'ın anne-babası dünyanın dört bir yanını gezerek ilginç parçalar toplayan iki koleksiyoner. Zaten evleri de bunlarla dolup taşıyor; imparator şapkaları, deniz kabukları, kelebek yakalama ağları, dört musluklu semaverler... Bu sebeple kızlarının yanında olamıyorlar. Öte yandan onun rahatı için onlarca yardımcı ayarlamışlar; kapı kolu parlatıcıları, elbise katlayıcıları, yastık kabartma ve perde çekme teknisyenleri, yatak düzelticileri, ampül değiştiriciler... Evet, Ottoline'ın keyfi tıkırında. Fakat tüm bunlar yeterli mi mutlu olmak için? Bir dost sohbeti olmadan mutlu mesut yaşayabilir mi bir çocuk? Tabii ki hayır! Ottoline'ın anne-babası bunu da düşünmüş. Kızlarına göz kulak olması ve yarenlik etmesi için bir kadim dost da yerleştirmişler yanına; Bay Munroe. İkili mutlu mesut yaşayıp giderken bir gün Ottoline yeni bir arkadaş edinmesin mi? Madem bu yeni arkadaş okula gidiyor, o zaman Ottoline da gidebilir ve farklı yeteneklerini keşfedebilir, öyle değil mi? Ve böylece macera başlıyor, çünkü gittikleri yatılı okulda acayip şeyler oluyor. Elbette kahramanlarımızı hiçbir şey korkutamaz. Ne de olsa onlar önceki kitapta bir mücevher hırsızını yakalamayı başarmış cesur bir ikilidir. Ottoline Okula Gidiyor'u okuyunca, hikayenin hem öncesini hem de sonrasını merak edeceksiniz. İyisi mi en baştan serideki kitapların üçünü birden alın ve maceraları nefessiz okuyun. Garanti ediyoruz, tadına doyamayacaksınız.
Her şey bir acayip
Bu okul gerçekten de 'bi acayip'! Matematikten anlamayan, okumayı yazmayı bilmeyen bir öğretmen sınıfınıza gelse ve sizin ona her şeyi öğretmeniz gerekse bu öğretmeni yönetime şikayet edip yeni bir öğretmen getirmelerini sağlamak mı daha akıllıca olur, yoksa durumun vahametini kimselere çaktırmayıp ders stresi çekmeden, güle oynaya seneyi tamamlamak mı? İlk seçeneği seçenleri 'sıkıcı kitaplar' bölümüne alalım ve biz ikinci seçenekle yolumuza devam edelim. Üstelik bu 'acayip' öğretmenle sınırlı kalmayıp bir de çılgın mı çılgın bir müdür ekleyelim senaryoya. Öğrencilerin 1 milyon adet kitap okumaları karşılığında okulu bilgisayar oyunlarıyla donatıp bir 'oyun gecesi' düzenlemeyi kabul eden veya bir milyon adet matematik sorusu karşılığında çocuklara okulda bir 'çikolata partisi' yaşatma vaadi veren bir müdürden bahsediyoruz. 'Acayip'likler bunlarla bitmiyor elbet... İkinci kitap Dersimiz Şamata'da kendisini bir gün devlet başkanı, ertesi gün masal kahramanı sanan bir kütüphaneci ile çöp biriktiren, bir resim öğretmeni kadroya ekleniyor. Böylece maceralar her geçen gün biraz daha çıldırıyor! Size de Dan Gutman'ın yazdığı, Jim Paillot'nun resimlediği bu eğlenceli seriyi okumaktan başka seçenek kalmıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.