Giriş Tarihi: 16.02.2013

Sırça Fanus'un içinde yarım asır

Sırça Fanus’un içinde yarım asır

Sylvia Plath, 50 yıl önce yaşamına son verdi. Tek romanı Sırça Fanus ise intiharından sadece dört hafta önce yayımlanmıştı. Kitabın kahramanının toplumla olan meselesi, dönemin kadınlarının ruh durumunu yansıttığından, Plath ölümünden sonra feministlerin ikonlarından biri haline geldi. YEŞİM KASAP

11 Subat 1963. Hava buz gibi. Londra 150 yıldır böyle soguk görmedi. Sylvia Plath, iki küçük çocugu Frieda ve Nicholas'ı uyutuyor. Basuçlarına birer bardak su bırakıyor, pencereleri açıp çocuk odasını havalandırıyor. Odadan çıkıp kapıyı kilitledikten sonra mutfaga gidiyor. Gaz vanasını açıyor, uyku hapları yutup basını fırının içine sokuyor. 30 yasında hayata veda ediyor Plath. Bu, ilk girisimi degildi. 10 yıl önce de böyle bir tesebbüsü olmustu. 1953'te, New York'ta, Mademoiselle dergisinde staj yaparken agır bir depresyon geçirip intihara yeltenmis ve hastaneye yatırılmıstı. Plath daha sonra bu dönemi Sırça Fanus/ The Bell Jar adlı ilk ve tek romanında kaleme aldı. Roman, Ingiltere'de intiharından sadece dört hafta önce yayımlandı; istegi üzerine Victoria Lucas mahlasıyla (1967'de kendi adıyla) basıldı. Plath, Sırça Fanus'un kahramanı, 'alter egosu' Esther Greenwood üzerinden yaptıgı toplumsal elestiriyle feminist hareketin ikonlarından biri haline geldi.
MÜKEMMEL BİR ESER OLARAK İNTİHAR
Romanı çıktıgında tanınan bir sairdi. Üstelik ünlü kendisininkini asan Ingiliz edebiyatçı Ted Hughes ile evliydi. Sarı saçları, güzel yüzü ve düzgün fizigiyle de Amerikan rüyasının ete kemige bürünmüs haliydi. Ama görüntü yanıltıcıydı. Sylvia Plath hayatı boyunca (tıpkı Esther Greenwood gibi) psikolojik sorunlarla bogustu, tedavi gördü. Büyük bir ask besledigi Hughes'un söhretinin gölgesinde kaldı. 1962 yılının sonbaharında, aldatıldıgını ögrenmesiyle esinin üzerinde çalıstıgı tüm yazılarını, notlarını, hatta Shakespeare koleksiyonunu parçaladı; hemen sonrasında, ekim ayında çift yollarını ayırdı. O tarihten sonra Plath'in saglıgı giderek kötüye gitmeye basladı, gündelik isleri yapmakta bile zorlanır oldu. Karamsarlık ve umutsuzluk hayatını iyiden iyiye ele geçirdi. Günlüklerinde, siirlerinde, öykülerinde ölüm her daim vardı. Bu nedenle intiharı aslında kimseyi sasırtmadı. Ama veda edis biçimi, kurgusu trajikti... Yazar Joyce Carol Oates'un de dedigi gibi "Intiharıyla dünyaya neredeyse mükemmel bir sanat eseri bıraktı."
KAPAK TEPKİ ÇEKTİ
Sırça Fanus, yayımlanmasının üzerinden yarım asır geçtikten sonra da heyecan yarattı. Ancak bu sefer konu kitabın içeriği değil, kapak tasarımı. İngiliz Faber yayınevinni , kitabın son edisyonunda yüzünü pudralayan bir kadın resmi kullanarak 'chick-lit' kitap imajı yaratması tepki çekti.