Cumartesi 16.02.2013
Son Güncelleme: Cuma 15.02.2013

Tarih yazan afişler

12 Eylül 1980 darbesinden üç yıl sonra faaliyete geçen İletişim Yayınları'nın 30. yılı anısına grafik tasarımcı Yılmaz Aysan'ın hazırladığı Afişe Çıkmak, 1963-1980: Solun Görsel Serüveni kitabını FİSUN YALÇINKAYA inceledi

Yumruklar havada ve heyecan, öfke dolu ağızlar afişlerde yazanları bağırarak okuyor. Hepsi de hak, emek, ümit ve sosyal adaletten bahseden bu afişlerin bir dili, 1960'lardan itibaren solun ve sokağın dilini yansıtıyor. Çizgiler hem gencecik kalemlerin, hem de usta grafikerlerin elinden çıkma. Solun görsel dili sadece afişlerde değil, aynı zamanda kitap kapaklarında, sinema, tiyatro afişlerinde, dergilerde de görünür oldu. İşte tüm bu görsel malzemeleri bir araya toplayan ve dönemin çizerlerinin röportajlarına, hayat hikayelerine de yer veren, ikona dönüşmüş çizimlerin tarihini anlatan bir kitap yayımlandı: Afişe Çıkmak, 1963- 1980: Solun Görsel Serüveni. Yılmaz Aysan'ın çalışmasına araştırma ve röportajlarla Ebru Seyhan, Esra Yıldız, Emek Can Tülüş katkıda bulunmuş. Aysan kitaptaki önsözde, "Bu derleme, 1963-1980, arasında 18 yıl boyunca kullanılan sol içerikli propaganda, protesto, kutlama, anma, duyuru, sosyal, kültürel veya sanatsal amaçlı grafikler ve onları gerçekleştirenlerin tanınlıklarından oluşmaktadır.(...)Amaçlanan dönemin unutturulmuş ve yok edilmiş olan canlı politik görsel macerasını sergileyerek bugünün ve yarının gözünden yeniden değerlendirilmesini sağlamak, konuyu daha derinlemesine incelemek isteyen araştırmacılara derli toplu ve kalıcı bir kaynak sunabilmektir" diyerek kitabın amacını ve içeriğini özetliyor.
ELİMDEN GELEN BUDUR
Çizerlerin öykülerinin hepsi birbirinden ilginç. Röportajlar yakın tarihe ışık tutan detaylarla dolu. Örneğin Le Monde, The New York Times gibi yayınlarda çizimleri yer alan ünlü çizer Selçuk Demirel "Çocukluğumdan beri çiziyordum, çok normal bir şeydi benim için. Bunu bir yetenek, ayrıcalık olarak görmüyorum. Bana özgü bir şeydi! Türkiye'nin o dönemi 12 Mart faşist darbesi, Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Sinan Cemgil ve arkadaşlarının öldürülmeleri, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmaları beni çok derinden etkiledi. Devrimcilik, Marksizim, bunları çok derinlemesine bilmiyordum. Dünyanın değişmesini isteyen adaletsizliğe, sömürüye karşı gelen 20'li yaşlardaki bu genç insanların devrimci düşünceleri ve dünya görüşleri etkileyiciydi. 'Elimden gelen budur,' dedim ve çizgimle angaje oldum," diyerek anlatıyor. Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi grafiker Sadık Karamustafa, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, yayınevleri için tasarımlar üretmiş. Devrim İçin Hareket Tiyatrosu'nun da kurucuları arasında yer almış. Samsun'da büyüyen Karamustafa tabelacılara özenerek tabelacı olmayı istemiş, sonra da mimariye merak sarmış. Sadık Karamustafa, 1970'li yılların afişlerinde kullandıkları temaları şöyle anlatıyor kitapta: "İşgal sırasında bez pankartlar yapardık... Genellikle yumruk kullanılırdı. 'Karşıyız,' dedik mi yumruk resmi yapardık. İkonlarımız ya da klişelerimiz sınırlıydı. Yumruk, İngiliz anahtarı, dişli çark; şapkalı, tulumlu işçi, silindir şapkalı politikacı, şişman kapitalist, Sam Amca şapkalı Amerikalı, kırmızı bayrak, zincir vs." Grafiker ve akademisyen Bülent Erkmen ise "Geriye baktığımda, o zamanki teknik kısıtlılığın da bir dil yarattığını görüyorum." diyor. Sinema yazarı Sungu Çapan o yıllarda bir sinema okulu görevi gören, dünya sinemasından filmler gösteren Sinematek'in yayını olan Yeni Sinema dergisinin kapaklarını çiziyor. Derginin logosu da ona ait. Yıllarca ücret almadan çalışan Sungu Çapan o günlerle ilgili olarak şunları söylüyor: "Ben ve benim gibi birkaç arkadaş derginin hamallığını yapardı. Hamal dediysem, gönüllü çalışan yani... Hiçbir ücret almazdık." Kitap bu ve bunun gibi birbirinden ilginç öykülerle, tanıklıklarla 18 yıllık bir tarihi özetliyor. Kitaptaki röportajlardan alıntıların, bol bol afişin, dergi ve kitap kapaklarının yer aldığı aynı adlı serginin Tophane'de bulunan DEPO'da 23 Mart'a dek devam ettiğini belirtelim.
ZENGİN GÖRSEL MALZEME
Kitapta Sait Maden, Tonguç Yaşar, İnci Tuğsavul, Özgüden, Sungu Çapan, Sadık Karamustafa, Bülent Erkmen gibi isimlerin röportajları, Murat Belge'nin bir yazısı ve çok sayıda görsel malzeme yer alıyor.
BİR İKONUN ÖYKÜSÜ
Kapakta da kullanılan figür o dönem hâlâ kullanılan bir ikon. Tarihi çok eskiyeuzanıyor. Brezilyalı yönetmen Glauber Rocha,1964'te Tanrı ve Şeytan Güneş Toprağında filmini çekiyor. Filmden bu figürü gösteren bir kare basına dağıtılıyor. 1966'da ilk kez bu kare Yeni Sinema dergisinde kullanılıyor. Fakat ikon olmayı 1969'da başarıyor. Bu tarihe dek figürün yumruğu fotoğrafta gözükmüyor. 1969'da ise fotoğrafta görünmeyen yumruk ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü tarafından ekleniyor ve afiş yapılıyor. 1970'te ise İleri dergisinin kapağında kullanılıyor. İşte bu figür sonradan Dev-Genç örgütünün Yılmaz Aysan de amblemi haline geliyor.
Afİşe Çıkmak, 1963- 1980: Solun görsel Serüvenİ
Yılmaz Aysan Araştırma İletişim Yayınları 492 s., 47,50 TL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.