Cumartesi 23.03.2013

Karamanlıca anlatılan resimli kitapların

Ioannis Kalfoğlu'nun Küçük Asya Kıtasının Tarihi Coğrafyası kitabı kaybolmuş bir dilde, yok olmuş medeniyetlerin kaydını tutuyor. Kitap, yalnızca Karamanlıca olarak kaleme alınmış olmasıyla değil, artık esamesi okunmayan bir Anadolu'yu belgelemesi açısından da tarihi bir kıymet taşıyor

Kaybolan bir dil, insanlıktan eksiltir çünkü her dil farklı bir hayat deneyimi, benzersiz bir kültür birikimidir. Peki ya kaybolan dil yasadıgımız topraklara aitse ve üstelik bugün pek çogumuz o dilin adını dahi dogru dürüst bilmiyorsak? O zaman sadece kayıptan degil bir heyelandan bahsetmek gerekir. Ne de olsa kaybolan dil, beraberinde varlıgını devam ettirse, bugün üretilebilecek nice degeri, insanı, maddi manevi zenginligi de ifade eder. Memleketin bir zamanlar Karamanlıca diye bir dili varmıs, bilir misiniz? Kendilerine Anadolulu Hıristiyanlar diyen ve Türkçe konusan Rum Ortodoks nüfusun kullandıgı, Yunan harfleriyle Türkçe yazılan bu yazı dili zengin bir de edebiyata sahipmis. Dini kitaplar, çeviri eserler, sözlükler, kanunnameler, siir antolojileri bilgilendirici yayınlar ta 1930'lara kadar yayınlanmaya devam etmis. Simdi basıldıgı tarihten tam 114 yıl sonra bizim de Karamanlıca bir eseri Türkçe çeviriyazısı ile okuma fırsatımız var. Küçük Asya Kıtasının Tarihi ve Cografyası baslıgını tasıyan eser, Karamanlıca yayımlanan Anatoli gazetesinin muhabir ve bir dönem müdürlerinden Ioannis Kalfoglu tarafından kaleme alınmıs. Kitap, yalnızca yok olmus bir dilde olmasıyla degil, artık esamesi okunmayan bir Anadolu'yu belgelemesi açısından da tarihi bir kıymet tasıyor.
GİTTİKLERİ ÜLKENİN DİLİNİ BİLMİYORLARDI
"Küçük Asya; iste bu kıta bizim vatanımızdır... En büyük bilginleri, en ulu azizleri, Dogu Ortodoks Kilisemizin en bilgili din adamlarını, eski zamanın büyük generallerini, sairlerini, hekimlerini, tarihçilerini, bazı hükümdârları, kısacası en bilinen ve ünlü kimseleri iste bu Anadolu yetistirmistir." 1899 tarihli kitapta memleket Anadolu iste bu sözlerle tanımlanıyor. Bahsedilen Anadolu, büyük savas ve göçlerle nüfus yapısı kökünden degismeden önce kayda geçmis bir yitik kıta. Kayseri'nin Talas ilçesine baglı Zincidere'de dogan ve aynı yöredeki Rodokanakios Ruhban Okulu'nda egitim alan Kalfoglu, verdigi Karamanlıca eserlerle, bu dildeki literatürün yüzde 30'una tek basına denk gelen önemli aydın Evangelinos Misailidis'in bir anlamda kültür varisi. Bahsi geçen kitap Misailidis'in Istanbul'daki matbaasında basılırken, kendisi de yine bu aydının kurdugu Anatoli gazetesinden yetisme. Istanbul'da, 1851-1923 arasında aralıksız yayımlanan Anatoli bir zamanlar Anadolu'nun yerlesik halklarından biri olan Karamanlıların günlük hayatlarının da en yakın tanıgı. Gazetenin kapanıs tarihi. 30 Ocak 1923'te imzalanan Türk Yunan Nüfus Mübadelesi'ne denk düsüyor. Zorunlu göçle yerlerinden yurtlarından koparılan Rumlar ve Karamanlılar ülkeyi terk ederken, Balkanları bırakmak zorunda kalan Müslüman göçmenler de devletlerin satranç tahtasından oynattıgı diger taslar olarak Anadolu'daki çileli hayatlarına dogru yola koyuluyor. Kitabı, çeviriyazının yanı sıra derledigi ayrıntılı notlarla büyük bir emekle yayına hazırlayan Özge Özgür, hayatları yerle bir olan göçmenler içinde Karamanlıların ek ıstırabını söyle paylasmıs: "Onların durumunu digerlerinden daha da zorlastıran, tıpkı basta Makedonya ve Girit'ten Türkiye'ye gelen, anadili Yunanca olan Müslüman göçmenler gibi, gittikleri ülkenin dilini bilmemeleriydi. Anadili Türkçe olan Karamanlı birinci kusak göçmenler, sıgındıkları yeni ülkede dil ve kültürel açıdan uyum sorunları yasadılar. Pek çok göçmen gibi onlar da bir gün memleketlerine geri dönmeyi hayal ederek öldüler. Çogu çocuklarına ve torunlarına anadilleri Türkçeyi ögretti."
'GÜZEL OKULLAR İDARE EDERLERDİ...'
Kalfoglu, âsıgı oldu Anadolu'nun tarih ve cografyasının Batı kadar bilinmemesinden yakınarak bu toprakların bütün birikimini kaydetmeye soyunuyor. Öncelikle daglar tepeler ovalardan, ırmak, göl, kaplıca, iklim ve körfezlerine kadar cografi özelliklerinin dökümünü yaptıgı Küçük Asya'yı ardından Roma ve Bizans da dahil olmak üzere tarihi süreklilik içinde idari bölünmeleri ile tanıtıyor. Kuzeyde Pontos, Paflafonya ve Bithynia, batıda Misya, Lidya ve Karya, güneyde Likya, Pisidia, Pamfilya ve Kilikya ile ortada Galatia, Frigya, Lykaonia ve Kapadokya seklinde baslayan bir zamanların dagılımı, Osmanlı idaresinde Dersaadet'e baglı mutasarrıflıklar, kaymakamlıklar, sancaklar ve vilayetler seklinde devam ediyor. Kalfoglu vilayetleri tanıtırken, kısa tarihi bilgilerin ardından genel nüfusun Müslüman, Ortodoks, Ermeni ve benzeri dagılımını, metropolitlikleri, halkın baslıca geçim kaynaklarını, yöre efsanelerini, iklim özelliklerini, dogal afetlerini, okul ve gazeteleri ayrıntılarıyla anlatıyor. Her sancakta gayrimüslimlere dair "Güzel okullar idari ederler," seklinde sıklıkla karsımıza çıkan ifade ise bugün izi kalmamıs o okulları anımsadıkça çok can yakıyor. Albatros Yayınları, kagıt kalitesinden baskısına, siyah-beyaz fotograflardan açıklayıcı notlar ve tarihi ve bugünkü yer adları sözlügüne kadar eserin biricikligine yakısır özel bir baskı yapmıs. Bize kalansa Anadolu'yu bu okutulmayan tarihiyle tanımak ve su sorunun yanıtını aramaya koyulmak: "Nerede bütün bu insanlar? Ne zaman neler yasayarak yok oldular?" Bugünkü Anadolu'yu kalan hepimiz için yasanılır kılmanın yegane yolu bu soruların yanıtını vermekten geçiyor.
KÜÇÜK ASYA KITASININ TARİHİ COĞRAFYASI
Ioannis Kalfoğlu Çeviri: Özge Özgür Tarih Albatros Yayıncılık 160 s., 30 TL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.