'Çoluk Çocuk' masumiyeti
İnsanı en çok sınava tabi tutan kendi hayatı. İçinden geçtiğin zamana, kendine nasıl mesafeleneceksin? Bunu başaranlar, şu hayatta her şeyin ihtimal dahilinde olduğunu bilenler. Patti Smith işte onlardan biri. Sekizinci baskısını yapan Çoluk Çocuk, 68'i, aşkı, sanatı ve sıra dışı bir bağı anlatıyor
BİR YAZ VAKTİ
Sonunda Rimbaud'nun siir kitabı Illuminations'u da koydugu ekose küçük bavuluyla New York'a kaçan bu genç kızın pesi sıra 68 kapı esiklerinde, metro trenlerinde, mezarlıklarda ve parklarda sabahlarız. Parkta gördügü 'Aziz' lakaplı siyahi bir Cherokee'nin dükkanlardan topladıgı bayat ekmek ve marullarla karnını doyururken o parkı ve bu yemegi öyle bir zarafetle anlatır ki, varlık içindeki yoklugumuzdan utanırız. Hayatın sifre ve isaretlerini bu evsiz barksız insanla arasındaki iliskiye dair söyledigi iki söz özetler: "Neden bana bu kadar çok zaman ayırdıgını merak ettim. Sebebini ikimizin de temmuz ayında uzun paltolar giymesine yordum, bizimkisi La Boheme kardesligi gibiydi." Smith, hayatını belirleyen en köklü bagın öncesindeki esigi tasvir ederken, dönemin ruhunu da naklediyor: "Coltrane'in öldügü yazdı. Crystal Ship yazıydı. Çiçek çocuklar bos kollarını göge açmıs ve Çin hidrojen bombasını patlatmıstı. Jimi Hendrix Monterey'de gitarını atese verdi. AM radyoda Ode to Billie Joe çalıyordu. Newark, Milaukee ve Detroit'te isyanlar çıktı... Bu Robert Mapplethorpe ile tanıstıgım yazdı." Arkadaslarını ararken rastladıgı kıvırcık saçlı, boncuk kolyeli delikanlıyı sehrin degisik yerlerinde, en olmadık zamanlarda görür Smith. Çalıstıgı dükkanda en sevdigi Iran kolyesini satın alan da odur, istemedigi bir adamdan kurtulmaya çalısırken karsısına çıkan da. Sonunda birbirleriyle çizimleri, müzigi, siiri, açlıgı, umudu, sıkıntıyı, acıyı ve sanata ettikleri yemini paylastıkları sabaha kadar uzanan bir gecenin sonunda hayatı iç içe geçirmeye baslarlar. Ve daha o toy zamanlarda bile o kolye üzerinden kurdukları düzen aslında hayata karsı ortak duruslarına ve aralarındaki sevginin biricikligine dair çok sey anlatıyor: "Kolye yıllar boyu aramızda gitti geldi. Kimin daha çok ihtiyacı varsa onun oluyordu. Paylastıgımız bu adalet duygusu, aramızda oynanan küçük oyunlarda da kendini gösteriyordu. En uzun dayanan oyun Bir Gün-Iki Gün isimli olanıydı. Oyunun kuralı içimizden birinin koruyucu görevini üstlenmesiydi. Eger Robert uyusturucu alırsa ben orada ve ayık olmalıydım. Eger ben alırsam o ayakta kalacaktı. Birimiz hasta olursa digerimiz iyi olacaktı."
HANSEL VE GRETEL GİBİYDİK
Koruyan, kollayan rollerinin her seferinde degistigi iliskileri belalı batakhanelerden geçti. Robert'in escinsel oldugunu anlaması ise kadın-erkek iliskilerinin kökünden sarsıldıgı bir esige dayandı. Çıldırtıcı suskunluklardan, zorlu itiraflardan geçen, yıllar içinde anlayıs ve sefkatte son bulan iliskilerine dair Smith'in çizdigi çerçeve, mahremi ucuzlatmama yemini sayılabilir: "Robert hakkında, bizim hakkımızda yazabilecegim daha pek çok hikaye var. Ancak anlattıgım hikaye bu. Anlatmamı istedigi hikaye bu. Sözümü tuttum. Dünyanın kara ormanına dalan Hansel ve Gretel gibiydik. Asla hayal bile edemeyecegimiz cazibelerin, cadıların ve iblislerin yanı sıra ancak bir kısmını hayal ettigimiz ihtisamlarla karsılastık. Bu iki genç adına hiç kimse ne konusabilir, ne de birlikte geçirdikleri günler ve geceler hakkında dogruyu söyleyebilir. Bunu sadece Robert ve ben anlatabiliriz. Onun deyisiyle, bu bizim hikâyemiz. Ve o gittigi için, bunu size anlatma görevini bana bıraktı." Yolları ayrılsa da birbirlerinin sanatına iliskin takibatları bitmedi. Titresim ve enerjiyle algılanan, görüsmenin ya da sözün hükümsüz kaldıgı baska bir boyutta bulusan bu iki ruhdası bagrına basmak istiyor insan. Onlarınki çokça sınanan ama kaybedilmeyen 'çocuk çocuk' masumiyeti. Mapplethorpe'un AIDS'le savası ve vedası sırasında ise Smith ebedi bir resme dönüstürüyor sevdigini: "Senin gözlerinden görmeyi ögrendim... Tanrı'yla el ele olmaktan söz ederdin. Unutma, onca seyin arasında sen o eli hep tuttun Robert, sıkı tut, hiç bırakma... Tüm o çalısmaların içinde hâlâ en güzel eser sensin. Tüm eserlerin en güzelisin." Iyisi mi bu güzellikten siz de nasiplenin.
ÇOLUK ÇOCUK
Patti Smith Çeviri: Yiğit Değer Bengi Domingo, Roman 308 s., 18 TL
EN SON HABERLER
- 1 Kime, hangi kitap hediye edilmeli?
- 2 İlber Hoca’nın kitaplarıyla tarihte yolculuk...
- 3 Cem Sultan’ın öyküsüne farklı bakış
- 4 Açık havada kitap okuma vakti geldi
- 5 İnsan en çok kendine yalan söyler
- 6 Hangi irade terbiyesi?
- 7 Birkaç kişisel keşif yolculuğu
- 8 Oruç mevsimine hoş geldiniz çocuklar
- 9 Anadilin yitirilmesi kişiliğin yıkılmasıdır
- 10 Rüyalardan Cem Sultan devrine açılan kapı