Cumartesi 13.04.2013

Zorbalıktan kaçmak için okumak gerek

Roman Gibi: Kitaplara ve Okumaya Dair'de çocukların kitaplarla ilişkisini kapsamlı bir şekilde ele alan Fransız yazar Daniel Pennac "Hayatın zorbalığından ancak okuyarak kaçabilirsiniz," diyor. ALAIN MATALON

1944 Kazablanka doğumlu Fransız yazar Daniel Pennac'ın sağ üstteki kendi 10 maddelik Kitap Okuru Hakları Manifestosu'ndan yola çıkarak yazdığı, ilk olarak 1992'de (ülkemizde 1998'de) basılan ve uzun bir deneme niteliğindeki kitabı, 'okuma' konusundaki en sevilen eserlerden biri. Kitap her ne kadar ebeveyn ve öğretmenlere yönelik olarak, çocuklara okuma aşkını aşılamaları için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini anlatır gibi görünse de, daha hemen girişindeki "Bu sayfaların pedagojik işkence malzemesi olarak kullanılmaması rica olunur," önsözü ile niyetinin bu olmadığını baştan belli ediyor. Pennac, okuma aşkının bir insana zorla yerleştirilemeyeceğini, aksine kitap alışkanlığının ancak insanlar hiçbir mecburiyet hissetmeden, istedikleri kitabı istedikleri zaman okuduklarında kazanılabileceğini, kendi öğretmenlik deneyimlerini de işin içine katarak samimi ve eğlenceli bir dillle anlatıyor.
ÇOCUKLARIN YAKLAŞIMI DEĞİŞİYOR
Pennac, dört bölüme ayırdığı Roman Gibi'nin ilk bölümü olan Simyacının Doğuşu'nda, her gece kendisine bir masal okunmasını dört gözle bekleyen küçük çocukların, biraz büyüdüklerinde kitap okumayı nasıl ve neden zevkiz ve sıkıcı bir iş olarak görmeye başladıklarını konu ediyor. Kitap, bir ödül olmaktan çıkıp adeta bir cezaya dönüşmek zorunda mı? Pennac'a göre hayır: Yazar, kitap okumamaya bahane olarak modern yaşam, okul ve hatta televizyonun gösterilmemesi gerektiğine inanıyor. Sorunun, daha bir kaç sene önce çocuklarına kitap okuyarak onlara harikalar sunan bir dünyanın kapısını aralayan aynı ebeveynlerin, çocuklarının okula başlaması ile birlikte, onların okuma alışkanlıklarına bir öğretmen edası ile yaklaşmaya başlamalarından kaynaklandığını söylüyor. Okuduklarını anlamaları ve anlatmaları beklenmeye başladığında da çocukların okumaya karşı olan yaklaşımları da değişmeye başlıyor. Pennac, bu bölümde kitapların yeniden merak ve hayranlık yaratan bir öğe haline gelmesi için neler yapılabileceğini anlatıyor.
ŞEVK VE COŞKU AŞILANMALI
Okumak Gerek (Dogma) adındaki ikinci bölümde kitap okumanın bir 'ödev' haline getirilmesindeki temel yanlışlığı kurmaca bir örnek ile anlatan Pennac, zevk almanın eğitim müfredatlarında yeri olmamasının, aksine bilgiye ancak acı çekerek ulaşılabileceği inanışının, çocukların kafasında kitaplar hakkında değiştirilmesi zor bir dogma haline gelmesinden yakınıyor. Bilgisini öğrencilerine şevkle aktaran öğretmen sayısı az olunca, çocuklar da kitap okumaktan ziyade kitap hakkında konuşabilmeyi öğreniyorlar. Pennac'ın bu konudaki tavsiyesi öğretmenlerin müfredatı takip ederken öğrencilerine şevk ve coşku aşılamaya da vakit ayırmaları. Okuma Ödevi Vermek adlı bölümde, Pennac gene farazi bir edebiyat dersi kurguluyor. Bu derste öğretmen bir kitap çıkartarak okumaya başlıyor. Öğrencilerine de not almalarına gerek olmadığını, sadece dinlemelerinin yeterli olacağını söylüyor. Kendilerini kitabı anlamak konusunda mecbur hissetmeyen öğrenciler için zaman su gibi akıp giderken, çocuklar aynı zamanda kitapların sandıkları kadar sıkıcı ve donuk bir aktivite olmadığını yeniden keşfetmeye başlıyorlar. Yazar, kitaplara olan ilginin yeniden kazandırılması ile birlikte öğrenme ve okumanın otomatik olarak geleceğine inanıyor. Roman Gibi'nin dördüncü ve son bölümü ise, El Âlem Ne Okur? ya da Okurun Zamanaşımına Uğramayan Hakları adını taşıyor, ve Daniel Pennac'ın 10 maddelik Kitap Okuru Hakları'nı tek tek ele alıyor. Bu bölüm, daha genel bir kitleye hitap eden ve hayatın her alanından okuyucunun empati kurabileceği son derece eğlenceli bir kısım. Maddelerin büyük çoğunluğu adından anlaşılabileceği gibi hepimizin, her ne kadar her zaman uygulamasak da, için için sahip olduğumuza zaten inandığımız haklar. Gene de, yazarın her birinin ardına yaslanabileceğimiz argümanlar koyması güzel. Başlıklarından anlaşılamaması olası maddelerden 'Bovarizm hakkı', kitap kahramanları ile özdeşleşme / özdeşleşmeme özgürlüğünden bahsediyor. Roman Gibi, Daniel Pennac'ın sık sık ironi ve kısa vinyetlerden faydalanarak yazdığı canlı ve hayat dolu bir kitap. Eserdeki ebeveyn ve eğitimcilere özgü öğretme takıntısı son derece gerçekçi ve nerdeyse hepimizin hayatlarında yeri olan kavramlar. Pennac, okuma duygusunu âşık olmaya benzetiyor: Özellikle zaman ayırmanız mutlaka gerekli olan bir öncelik değil, tam tersine karşı koyamayacağınız bir çekim; hayatın zorbalığından bir tür kaçış. Kitap ile ilgili tek çekince, kimi bölümlerinin biraz fazla duygusallaştırılmış olması, zira Pennac'ın tavsiyelerinden yola çıkarak kitap okuyan her insanın, kitaplardan onun kadar çok zevk alması mümkün olmayabilir. Fakat, bunun da ilacı kitabın kendi içinde zaten: Zira, manifestoda yer alan kitap okurunun her hakkı, bu kitabın kendisi için de mahfuz.
Kitap Okurunun Hakları Manifestosu
1- Okumama hakkı.
2- Sayfa atlama hakkı.
3- Bir kitabı bitirmeme hakkı.
4- Tekrar okuma hakkı.
5- Canının istediğini okuma hakkı.
6- Bovarizm hakkı.
7- Canının istediği yerde okuma hakkı.
8- Çöplenme hakkı.
9- Yüksek sesle okuma hakkı.
10- Susma hakkı.
ROMAN GİBİ: KİTAPLARA VE OKUMAYA DAİR
Daniel Pennac Çeviri: Mustafa Kandemir Deneme Metis Yayınları 131 s., 12 TL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.