Çarşamba 18.09.2013
Son Güncelleme: Çarşamba 18.09.2013

Fantastik edebiyattan yerli örnekler

Bilgisayar oyunlarının temelinde fantastik edebiyat olduğu gerçeğinden yola çıkarak, 'okunması gereken kitaplar'ın karşısında bir tehdit olarak görülüyor fantastik eserler. Oysa çocuklar bu türdeki kitaplara bayılıyor. TÜLİN KOZİKOĞLU yerli fantastik edebiyat kitaplarından bir seçki hazırladı

Okullar açılırken Türkçe öğretmenleri harıl harıl "Bu yıl çocuklara hangi kitapları okutsak?" tartışmaları yapıyor. Çocuklar ise okulda okutulacak kitapların 'sıkıcı'lığıyla ilgili önyargılardan kaynaklı surat asmalara ve söylenmelere başladılar bile. Peki çocukların okumak istediği kitaplarla yetişkinlerin onlara okuttukları kitaplar niçin kesişemiyor? Niçin çocukların seçimleri küçümsenirken, onlar da büyüklerin seçimlerine burun kıvırıyor? Sebep ortada: Minikler okurken eğlenmek istiyor, yetişkinlerse "Çocuklar okurken öğrensin" diyor. Edebi eserlerin 'öğretici' olmasıyla ilgili tartışmalar süredursun, biz 'öğretme' kelimesini 'dokunma' kelimesiyle değiştirerek konumuza devam edelim. Evet, 'öğretici' kelimesi çocukların tüylerini diken diken ediyor ve bu tarz kitaplardan uzak durmak istediklerini açıkça dile getiriyorlar.
SANCIYI HAFİFLETİYOR MU?
Oysa ki kriter 'öğretmek' değil de 'yüreğe dokunmak' olsa, acaba çocuklar köşe bucak kaçarlar mı önerilen kitaplardan. Bir kitabı seçerken "Okurun yüreğine dokunuyor mu?" sorusunu sorsak yeterli olmaz mı? Aynı şekilde yetişkinlerde de 'eğlenceliyse işe yaramazdır' önyargısı yok mu? Bir kitap hem eğlenceli olup hem de yüreklere dokunamaz mı ve bu da yeterli olmaz mı onu 'okunacaklar listesi'ne almak için? Tüm bu tartışmaların en can alıcı noktasında yer alan kitaplar elbette ki fantastik edebiyat örnekleri. Bu türde yazılmış kitapları eleştirenler bu eserleri 'eğitici' olmamanın yanı sıra saldırgan öğelerinden dolayı ve çocuklarda hayal dünyasıyla gerçek dünya arasında bir karmaşa yarattığı için suçluyorlar. Bilgisayar oyunlarının da temelinde fantastik edebiyatın unsurları olduğu gerçeğinden yola çıkarak, 'okunması gereken kitaplar'ın karşısında bir tehdit olarak görülüyor fantastik eserler. "Çocuklar vakitlerini bunlarla harcayıp okumaları gereken gerçek edebiyat eserlerini okumuyorlar" deniyor. Peki ama çocuklar neden bu eserleri tercih ediyor? Neden en kitap okumayan çocuk bile bu kitaplar önüne konunca seve seve okuyor? Sadece heyecanlı ve eğlenceli oldukları için mi, yoksa bu kitaplarda da çocuğun yüreğine dokunan noktalar olabilir mi? Çocukları olumsuz kişilik özelliklerine ve zaaflara sahip kahramanlarla karşılaştırırken ve sorunları doğaüstü güçlerin yanı sıra zeka ile çözerken, okuru bazı erdemlerle tanıştırıyor olabilir mi? Her şeyden önce macera türünün doğası gereği hedef koyma ve o hedef uğruna çabalamayı örnekliyor olabilir mi? Üstelik bunu hayal ürünü bir dünyada yaptığı için tıpkı suda doğum yapmak gibi 'mesajı ulaştırma' sürecindeki işlemi yumuşatıyor, sancıyı hafifletiyor, kısaca yaşamın gerçekleriyle yüzleşmeden önce bir ara geçiş sağlıyor olabilir mi? Gelin, birlikte fantastik edebiyatın birkaç yerli örneğine göz atalım. Hem çocukların hem de yetişkinlerin kriterlerine karşılık gelecek özelliklere sahip bazı örneklere...
Gizli Kapı - Keramet Lambası, Burcu Ünsal - Mavibulut Yayınları
Bu tarihi kahramanlar çok eğlenceli
Yazarın ilk kitabı Gizli Kapı- Karabasan Ormanı yayımlandığında "Özene bezene kurgulanmış, soluk soluğa okuyacağınız fantastik bir macera" demiştik. Nitekim kitabı eline alıp da hayran kalmayan miniğe rastlanmadı. Ve hayranlarının heyecanla beklediği ikinci kitap sonunda okurla buluştu. İlk kitapta gizli bir kapının ardındaki masalsı dünyada zindana düşen kardeşini kurtarmaya çalışan Ahmet'in öyküsünü okumuştuk; yazar Ahmet'i Keloğlan, Nasrettin Hoca, Attila gibi yerel kahramanlarımızla karşılaştırmış, okura geleneksel masallarımızla renklendirilmiş fantastik bir yolculuk sunmuştu. İkinci kitap Keramet Lambası'nda Ahmet, ilk kitaptaki macera sonrasında aklına takılan bazı sorulara cevap bulmak için Gizli Kapı'nın ardındaki masalsı dünyaya tekrar adım atıyor. Bu yolculuğa çıkarken, bir süredir canını sıkan kol ağrılarına da çare bulmak için yollara düştüğünün farkında değil elbet. Çünkü bu ağrıların bir lanetten kaynaklandığından, bir taşlaşma büyüsünün kurbanı olduğundan da haberdar değil.
MERAK UNSURU TAM KIVAMINDA
Esrarengiz bir şekilde karşısına çıkan bulmacaların izinde derdinin dermanı olacak Keramet Lambası'nı ararken Şirin'e sevdalı Ferhat'tan, Hezarfen Ahmet Çelebi'ye, Sihirli Lamba'nın Cin'inden Kız Kulesi efsanesinin kahramanlarına dek kimler kimler çıkıyor karşısına Ahmet ve yoldaşları Özge, Sardunya, Keloğlan ve Mustafa'nın. Birbirinden renkli kişilik özelliklerine sahip bu tarihi kahramanlar kendi maceralarında yol alırken bir yandan da Ahmet ve yoldaşlarının yolculuğuna destek çıkıyorlar. Bir yap-boz gibi parçalanmış minik ipuçlarını dikkatle teker teker yerine oturtarak yazıldığı her halinden belli bu kitabı okurken siz de yazarın ustalıkla yarattığı heyecana uyum sağlayacak, kendinizi heyecandan nefesinizi tutarken yakalayacaksınız. "Bilgisayar oyunları ve filmler daha eğlenceli olduğu için çocuklar artık kitap okumuyor" diyenlere duyurulur; merak unsurunu tam da kıvamında kullanmayı becermiş bir yazarın elinden çıkmış, heyecanlandırırken düşündürmeyi de başaran bu kitabı verin çocukların eline. Bakalım okuyorlar mı?
Rüya Takımı - Medusa'nın Pusulası, Gülşah Elikbank - İthaki Yayınları
Hazinenin peşinde sürükleyici bir macera
Fantastik edebiyatın yetişkinlere yönelik eserleriyle tanıdığı Gülşah Elikbank ilk çocuk kitabıyla merhaba diyor minik okurlara. Yetişkin eserlerinde gösterdiği macera kurgulamadaki ustalığını çocukluğunda anneannesinden dinlediği masalların tınısıyla süsleyip mitoloji ve tarih bilgisiyle de harmanlayınca ortaya tadından doyulmaz bir kitap çıkmış. Kaleminin dilini hitap ettiği yaş grubunun seviyesinden uzaklaştırmadan, okurun dikkatini öykü boyunca ayakta tutmayı başaran ve bunları yaparken okuru düşündürmeyi de ihmal etmeyen bir kitapla karşımızda Elikbank. İÇ
SESİNİZE GÜVENİN!
Eski bir gezi rehberi ve Osmanlı tarihçisi olan babaannesinin telefon konuşmasına kulak misafiri olan Cem'in ailesinin içinde bulunduğuna kanaat getirdiği maddi sorunlardan kurtulmak için ulaşmaya karar verdiği hazinenin peşine düşmeye hazır mısınız? Sizi bilemem ama Cem'in gizliden gizliye hayranlık duyduğu Ayşe, kaslı kollarını göstermek için hiçbir kavgayı kaçırmayan Mert ve çokbilmiş Gizem çoktan hazır. Yerebatan Sarnıcı'nın tünellerinin haritası doğrultusunda çıktıkları bu yolculukta sadece fantastik âlemlerin karmaşık olaylarına ve mitolojik karakterlerin entrikalarına değil, aynı zamanda birbirlerinin de hiç tanımadıkları özelliklerine şahit olan çocuklar, kendi içlerinde barındırdıkları güçlerle tanışıyor ve 'içlerindeki sese güvenmeyi' öğreniyorlar. Öyküdeki kahramanların yolculuğuna eşlik eden minik okurlar 'silahlarla değil, zeka ile kazanılan savaşlara' şahit oldukça öyküde altı çizilen erdemleri de bir bir içselleştirme şansını yakalıyorlar. Bu renkli kahramanlardan ayrılmak istemeyen okurlara bir müjdemiz var: Serinin devamında aynı kahramanlarla birlikte geçmişte gizemi çözülememiş efsanelerin peşine düşecekleri mitolojik efsaneler okulu onları bekliyor.

Kırmızı Arabanın Hayaleti Aytül Akal - Tudem

Heyecanlı bir polisiye
Süper Gazeteciler serisinin hayranları, Aytül Akal'ın kaleminden polisiye okumaya alışık olsa da böylesi bir fantastik polisiye ile karşımıza çıkması tam da Aytül Akal'lık bir sürpriz. Genç-yetişkin yaş grubu için yazdığı bu eserde, okurunu alacakaranlık kuşağında dolaştıran bir kurguyla karşımıza çıkan yazar, para ve güç peşinde koşan karakterlerle kedinin fareyle oynadığı gibi inceden inceye oynuyor ve onları kendi silahlarıyla alt ediyor. Kötü-iyi kavramlarının ustalıkla işlendiği öykülerde sanki kahramanlar yazarın iradesinden çıkıp kendi zaaflarının peşinde sürükleniyor ve yazar da küçük dokunuşlarla onları adım adım fantastik dünyanın realiteleriyle eziyor.
KURALLAR MI, KAÇAMAKLAR MI?
Üstü açık havalı bir kırmızı araba ve bu arabada yolculuk eden birbirinden bağımsız günümüz şahsiyetleriyle bu şahsiyetleri bekleyen ödevler: Farklı şehirlerde ekilmesi gereken tohumlar, en çok ihtiyacı olanlara dağıtılması gereken ilaç şişeleri, sadece gereksinimi olanlara verilecek bir sürahi su, farklı kişilere sunulacak hediye paketleri... Ortada mantık dışı bir senaryo varken, verilen sözleri tutmak erdem mi, yoksa aptallık mı? Kontrol mekanizması zayıf gibi duruyorken, basit gibi görünen kurallara uymak mı, yoksa küçük kaçamaklar yapmak mı daha insanca? Kişinin iç kontrolü bunca nadir bulunan bir meziyet mi? Bu soruların cevaplarını hem tüyleriniz ürpererek hem de içiniz cız ederek okuyacaksınız.

Minik kitapkurdu Itır Kozikoğlu'nun bu ayki seçimi:

Yatılı okul, güçlü mikroplar ve uğursuz bir örgüt
Sürreya ve Fırat'ın yatılı okulu, Bolbadim Koleji, bir zamanlar iyi kalpli bir adam tarafından Çocuk Esirgeme Kurumu'ndaki bazı çocukların iyi bir okula gitmesi için açılmıştı. Ama kışın diz boyu yağan kar ve fırtınalar en yakın köye kilometrelerce uzaktaki okulu kötü kalpli bir örgütün uğursuz işler çevirdiği bir yere dönüşüyor. Kışın okulun ulaşılmazlığından yararlanan Nhandu örgütü okulun altında gizli bir laboratuvarda çok güçlü bir mikropla deneyler yapıyorlar. Bu mikroba sahip bir çocuğu hayatta tutmaya çalışırken, Çocuk Esirgeme Kurumu'na ait çocukları denek olarak kullanıp öldürmeye bile razılar. Her gece bazı çocukları laboratuvara getirip onlardan bol miktarda kan alıyorlar. Bir gece Süreyya da denek olarak kaçırılınca okulun getir götür işlerine bakan ve Nhanduları durdurmak isteyen Otus adlı örgütün üyesi Sadık Amca, Fırat'tan yardım istiyor. Nhandu üyesi okulun Müdürü Şitaban Hanım'ı gözetlemeye çalışırken ağaçtan düşen ve görevi Süreyya'yı korumak olan Sadık Amca'nın tek şansı, annesi bir şüpheli olan ama hiç bir şeyden haberi olmayan Fırat. Fırat, Sadık Amca'nın emirlerine uyarken siz Şitaban Hanım'ın gizemli örümceklerinin, Otusların, Nhanduların ve gizli mikrobun gizemli nehrinin akıntısına kapılıp kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.
DİĞER KİTAPLARI DA OKUYUN
Aslı Tohumcu ellerinizi kitaba yapıştırıyor! Gizem ve polisiye dolu kitapları seviyorsanız, Bolbadim Günlükleri'nin ikinci ve üçüncü kitabı Batık Şehrin İşareti ve Kıyamet Kapısı'nı da okumayı unutmayın.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.