Giriş Tarihi: 14.12.2013

Gıda korkusunun tarihi

Harvey Levenstein'ın Gıda Korkusu kitabı, günümüzün en önemli sorunlarından beslenmeye dair endişelerin tarihçesini anlatıyor. MELİS D. ÇALAPKULU yazdı

Son yıllarda artan kanser vakaları, hepimizi feci sekilde korkutmaya basladı! Kanserin yaygınlasmasındaki en önemli sebeplerden biri olarak ise çogumuz, özellikle ambalajlı gıdalarda kullanılan kimyasal katkı maddelerini görüyoruz. Bir yandan büyük gıda firmaları bu katkı maddelerinin masum olduklarını savunsa da diger yandan organik ürünlerin satısı gelismis ülkelerde oldugu gibi ülkemizde de giderek artıyor. Birtakım uzmanlar çıkıp "Yogurttan ekmege her seyi evinizde yapın, ambalajlı gıda almayın" diye bangır bangır bagırırken, bir yandan baska birtakım uzmanlar da sebze ve meyvelerin yetistirilmesinde kullanılan zirai kimsayallardan yana uyarıyor. Anlayacagınız 'normal insan'ın kafası bu gıda meselelerinde pek karısık. Fakat bu sadece çagımız insanına özgü bir durum degil. Harvey Levenstein'ın, beslenmeye dair endiselerin tarihçesini anlattıgı Gıda Korkusu kitabını okudugunuzda, 'her seyin baslangıcı' olan ABD'de, özellikle Sanayi Devrimi sonrasında, yine birtakım uzmanların ortaya attıgı argümanlar nedeniyle insanların gıda maddeleriyle ilgili nasıl paranoyalara kapıldıgını görüp sasırıyorsunuz.
YENİ KORKULAR...
Yanlıs anlasılmasın, Levenstein kitabında, insanların beslenme alıskanlıklarını radikal bir sekilde degistiren bu 'tarihi' korkuların dogrulugu ya da yanlıslıgı üzerine ahkam kesmiyor. Ama verdigi bilgilerden, bir gıda maddesinin bilimadamları tarafından yıllarca karalanmasının üzerine, sektör tarafından yapılan çalısmalarla nasıl aklanabildigini, aradan yıllar geçince aynı ürünün tekrar nasıl günah keçisi seçilebildigini görüyor ve biraz da egleniyorsunuz açıkçası. Ancak dikkat, kitabı bitirdikten sonra bazı konularda artan bilgilerinizle gıda korkularınıza yenileri de eklenebilir...
YOĞURT YE 140 YAŞINA KADAR YAŞA!
* 19. yüzyılda gelismeye baslayan yeni gıda üretme, saklama ve sevk etme yöntemleri, yiyecekleri üretenlerle tüketenler arasındaki mesafeyi giderek açarak, gıdayla ilgili korkuları artırıyordu. Hileli faaliyetler çogunlukla süt ve ekmegi beyazlatmak için tebesir kullanılması gibi ölümcül olmayan üçkagıtçılık yöntemlerinden olusuyordu. Ancak 19. yüzyılın sonraki dönemlerinde yeni kimyasal koruyucu katkı maddelerinin gelistirilmesi yeni korkulara yol açmıstı. Bu maddelerin yalnızca bozulmus gıdaların tadını ve kokusunu baskılamakla kalmayıp, bizzat zehirli olmasından korkuluyordu.
* 1900'lü yılların baslarında, o tarihlerde insanları dehsete düsüren sayıda bebek ve çocuk ölümlerinin bas sorumlusu olarak saglıksız sütler gösteriliyordu. Fakir insanların bebekleri için temiz süt sunan 'süt merkezleri' kurulmustu.
* Ikinci Dünya Savası yıllarına gelindiginde sütün pastörezi edilmesine iliskin yasalar ve süt endüstrisinin zekice planlanmıs tanıtım faaliyetleri sayesinde süt, korkulması gereken bir gıda olmaktan çıkmıs, çocuklar kadar yetiskinlerin de saglıgı için gerekli bir gıda maddesine dönüsmüstü.
* Elie Metchnikoff, kimya dalında Nobel Ödülü kazanmıstı ve kolonda barınıp üreyen tehlikeli bakterilerin 'otointoksikasyon'a yol açarak insan hayatını büyük ölçüde kısalttıgını söylemisti. Yogurt yemenin bu bakterileri öldürerek insanların 140 yasına kadar yasamasını saglayacagı iddiasının popülaritesi, kendisi 1916 yılında, 71 yasındayken ölünce hızla inise geçti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.