Bir insanı sevmekle başlar her şey
Usta öykücüsü Sait Faik, bu ay İş Sanat'ta düzenlenecek Bir İnsanı Sevmekle Başlar Her Şey başlıklı gösteriyle anılacak. Gösteriyi hazırlayan Atilla Birkiye: "Sait Faik her dönem okuma hazzı veriyor" diyor
- Şiirlere ayrılan akşama bu kez neden bir öykücüyü konuk ediyorsunuz?
- Biz şiirin yanı sıra hikayeye iki yıl önce başladık. Sait Faik ile ilgili dinleti üçüncü kez sergilenecek. Açıkçası kimin fikriydi, şimdi tam olarak anımsamıyorum, Serdar Yalçın'ındı sanırım. Şiir dinletilerimizde modern şairlere yer verdik. Hikaye olacaksa öncelikle Sait Faik ve Sabahattin Ali olmalıydı; nitekim ikisini de yaptık.
UZUN METİNLERİ BENİMSEMEDİ
- Gelecek ay Sait Faik'in ölümünün 60. yılı. Sait Faik'i, hangi özellikleri günümüzde de önemli kılıyor?
- Sait Faik 'klasik modern'dir. Bu tanımı son zamanlarda 'modern klasik' olarak yapıyorlar ama ben ötekini yeğliyorum. Çoğunlukla bir yapıt (yazar) 'klasik' ise o her dönem okunur, edebiyat çevresi açısından da hep göz önündedir. Kuşkusuz klasik olmak da her yapıta, her yazara nasip olmuyor! Sait Faik'in hikayelerinin durumu da bu: Her dönemde okurun ilgisini çeken, okuma hazzı veren 'küçük insan'ın dünyası...
- Sait Faik hayatı boyunca 12 öykü kitabı, sadece iki roman yayımladı. Sizce öyküye ağırlık vermesi kişisel tercihi miydi?
- Romanları da aslında novel'ladır. Uzun metinleri bir şekilde benimsememiş. Yaşantısına baktığımız zaman kısa (parçalı) metinler, ona uygun düşüyor ama bu sorunun yanıtı kuşkusuz yazarın kendisindedir. Bir yerlerde yanıtlamış mı, şimdi anımsayamadım, yanıtlamıştır herhalde...
- İş Sanat'ta seslendirilecek beş öyküyü nasıl seçtiniz?
- Sait Faik'in çok sayıda hikayesi var; işin en zor kısmı da bu. Hangilerini, nasıl seçeceksiniz? Nasıl seçerseniz seçin, her durumda seçim 'kişisel'dir, öyle olmak durumundadır da. Ada hikayelerinde yoğunlaştım ancak bu hikayeler çok sayıda. Onların içinden 'ton'u (metnin sesi) birbirine yakın hikayeleri seçmeye çalıştım: Projektörcü, Alt Kamara, Plajdaki Ayna, Sivriada Geceleri ve Hişt Hişt... Tabii ki bunlar sevdiklerim, kendi beğendiklerim. Kuşkusuz sahneye taşınabilir olması da önemli "Sahnede okunmaya uygun olan" da diyebiliriz. Gerçi bu da görecedir. Sonuçta bu kişisel 'beğeni' üzerine inşa edilmiş bir seçim oldu.
EN SON HABERLER
- 1 Kraliçenin dönüşü...
- 2 Paul Auster’a veda ederken
- 3 Değişen dünya ve gelişen MİT
- 4 Kızının gözünden Hasan Âli Yücel
- 5 Oyunbaz bir roman
- 6 Bitmeyen salgınımız: Körlük
- 7 Aşkla tutulan bir ayna
- 8 Kime, hangi kitap hediye edilmeli?
- 9 İlber Hoca’nın kitaplarıyla tarihte yolculuk...
- 10 Cem Sultan’ın öyküsüne farklı bakış