Cuma 10.10.2014
Son Güncelleme: Salı 14.10.2014

A'dan Z'ye Orhan Kemal

O kah yoksulların sesi oldu, kah hapishanedeki garibanların. İyi bildiği 'fakir fukara' dünyasının sıcaklığını ve bu dünyanın insanlarını yazdı. Türk edebiyatında onlara yer açtı. Orhan Kemal, sessizlerin sesi, 100. yaşında. Kitapları, sinema ve tiyatroya defalarca uyarlanan, dünyada 19 ülkede yayımlanan edebiyatımızın çınarına selam ederiz!

ABDÜLKADİR KEMALİ: Orhan Kemal'in babası. Eserlerinde çoğu zaman yer alan Kemali'yi Taha Toros'ın betimlemesiyle aktaralım: "İlk devre milletvekili, üç günlük bakan, İstiklal Mahkemesi'nin hem reisi, hem sanığı, yaman bir hükümet eleştiricisi, güçlü bir gazeteci, 1930'larda Ahali Cumhuriyet Partisi'nin kurucu başkanı, din üzerine yazan bir bilgin, ceza hukukunda içtihatlara kaynak olan görüşleriyle uzman bir hukukçu ve yakın politika tarihimizin renkli bir siması..."
BOYACI BAYRAM: Orhan Kemal yazdığı İspinozlar oyununu Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda 1968'teYalova Kaymakamı olarak sahnelemek ister. Gala günü oyundaki Boyacı Bayram rolünü oynayacak Zati Baba lodos nedeniyle tiyatroya gelemez. Ulvi Uraz, Orhan Kemal'e "Sahneye çık" der. O da tereddüt etse de makyajını yapar ve sahneye çıkar. Lakin oyunu kendi yazmış olsa da metne sadık kalamaz. Doğaçlama yapar. Böylece ilk ve son olarak oyunculuk yapmış olur.
CEZAEVİ: Orhan Kemal döneminin birçok aydını gibi yazdıkları ya da fikirleri nedeniyle hapis yatmıştır. İlk defa 1938'de hapse girer ve beş yıl yatar. Suçu çantasında Nazım Hikmet şiirleri ve Maksim Gorki hakkında yazılan makaleler bulundurmak. Kayseri, Adana sonra da Bursa cezaevlerinde yatar. 1966'da yine tutuklanır ama bu sefer ceza verilmez.
DİYALOG USTASI: Gözlem gücündeki yetkinliğini, eserlerinde son derece çarpıcı diyaloglar aracılığı ile yansıtmayı çok iyi bilen bir yazardır Orhan Kemal. Bunun için Türk edebiyatının diyalog ustası olarak da anılır.
EŞE DOSTA SELAM: Bu çileli ve uzun yaşamından Orhan Kemal selam ediyor, aktaralım: "Eşe Dosta Selam. İnandığım doğruların adamı oldum. Böyle yaşadım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir..."
FAKİR FUKARA: 1956'da Arka Sokak öykü kitabı nedeniyle Orhan Kemal hakkında dava açılır. Sonrasını Orhan Kemal'den dinleyelim: "Hikaye kitabım mahkemeye verilmişti. Hakim, iddia makamına uyarak konularımı neden hep fakir fukaradan, işçilerden aldığımı; Türkiye'de varlıklı insanların, iyi yaşayanların olup olmadığını sormuştu. İlk bakışta evet, çok doğru bir soru. Neden hep bu insanların yoksulluğunu ele alıyorum? O zaman hakime: Ben gerçekçi yazarım. En iyi bildiğim konuları alırım. Varlıklı yurttaşların yaşayışlarını bilmiyorum, nasıl yaşadıklarından haberim yok, demiş ve beraat etmiştim."
GERÇEKÇİLİK: Orhan Kemal deyince gerçekçilik akla gelir. Peki ona göre nedir gerçekçilik? Bir Filiz Vardı eserinden aktaralım: "Gerçekçilik, içinde yaşadığın topluma yer yer ayna tutmaktan ibaret değil ki. Asıl gerçekçilik, asıl yurtseverlik, içinde yaşadığın toplumun bozuk düzenini görmek, bozukluğun nereden geldiğine akıl erdirmek, sonra da bu bozuklukları ortadan kaldırmaya çalışmak. Yurtseverlik, yurdunun insanlarını sevmek, yani, insan gibi yaşamalarını sağlamaya çalışmak. Buna engel olanlarla savaşmak..."
HER YERDE: Türk edebiyatının evresel düzeyde ilgi gören yazarları arasında ilk sıralarda Orhan Kemal yer alır. Özellikle TEDA sayesinde eserleri birçok dile çevrildi. 57 kitabı, aralarında Almanya, Arnavutluk, Bulgaristan, Çin, İngiltere, İspanya, İsrail, İtalya, Lübnan, Makedonya, Mısır, Pakistan, Rusya, Suriye ve Yunanistan'ın da bulunduğu 19 ülkede yayımlandı.
İŞÇİLER: Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü'den aktaralım: "5 Haziran 1970 Cuma günü büyük bir kalabalıkla Edirne Kapıkule sınır kapısında cenaze arabasını karşıladık. Arabanın içinde çok üzgün oturan anneme sarılınca ikimiz birden ağlamaya başladık. Sonra İstanbul'a doğru uzun bir araç konvoyuyla yola çıktık. Babaeski'de cenaze arabasının önünü kesen işçiler bir yazı verdiler.Yazıda 'Biz işçiler hayatın önünde saygıyla eğiliriz' yazıyordu."
JALE: Orhan Kemal'in en sevilen kitapları arasında bulunan El Kızı romanındaki karakterlerden biri. Romanın Türkan Şoray'ın başrolünü oynadığı aynı adlı sinema uyarlamasında Jale karakterini Suzan Avcı oynar. Kemal romanında gelin-kaynana ilişkisinden yola çıkarak, toplumsal statülerin şekillendirdiği hane içindeki insan ilişkilerini yalın bir dille anlatır.
KALP KRİZİ: 1967'de Orhan Kemal, Halit Çapın'ın ikna etmesiyle Basınköy'den bir ev satın alır. 72. Koğuş'un başarılı olmasıyla elinde biriken parayı eve yatırır. Oğlu Nazım'ın da desteğiyle yine borçlanarak ev sahibi olur. Fikret Otyam'a "Kira derdi düşünmeden yaşamak ne büyük keyif" diye yazacaktır. Lakin aradan birkaç ay geçtikten sonra kalp krizi geçirir ve Cerrahpaşa Hastanesi'nde tedavi altına alınır. Hastane masraflarını yine borçlanarak karşılar. Yazı yazarak geçindiği için hastane çıkışında yine ağır aksak yazı işlerine tekrar başlar.
LİSTE: Orhan Kemal'in kimi kitapları arasında bir tematik bütünlük vardır. Bu bütünlük göz önüne alınarak oluşturulan okuma listesinde hangi kitaplar birbiri ardına okunmalı diye sıralanmış: Baba Evi, Avare Yıllar, Cemile, Dünya Evi, Arkadaş Islıkları / Ekmek Kavgası, Sarhoşlar, Çamaşırcının Kızı-Küçücük / Bereketli Topraklar Üzerinde, Gurbet Kuşları / 72. Koğuş, Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl / Vukuat Var, Hanımın Çiftliği, Kaçak / Grev, Murtaza, Eskici ve Oğulları, Kardeş Payı...
MEŞİN YUVARLAK: Fazla bilinmez ama Orhan Kemal 1928 ve1936 yılları arasında yeşil sahalarda meşin yuvarlağın peşinde koşturan bir futbolcudur. Adana İdman Yurdu ve Seyhanspor'da sağ açık olarak top oynamıştır.
NAZIM HİKMET: İki büyük edebiyatçının yolları Bursa Cezaevi'nde kesişir. 52. koğuşta karşılıklı ranzalarda birlikte yatarlar. Nazım Hikmet, genç şairin şiirlerini okutup "Bunlar berbat" diyerek onu şiir yolundan çevirir. Bir gün Orhan Kemal'in yazdığı bir romanın birkaç sayfasını okur ve "Sen nesir adamısın" der. Böylece Orhan Kemal öykü ve romana yönelir. Orhan Kemal, Nazım'la olan hapishane günlerini daha sonra Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabında insani boyutlarıyla çok güzel anlatır.
OTOBİYOGRAFİ: Roman ve öykülerinde sıklıkla kendi hikayesinden dem vuran bir yazardır Orhan Kemal. Baba Evi, Avare Yıllar, Cemile, Dünya Evi, Arkadaş Islıkları otobiyografik unsurlar bulunan eserleri arasındadır.
ÖĞÜTÇÜ: Orhan Kemal'in asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü'dür. Yazarın, Orhan Raşit imzasıyla Yürüyüş dergisine gönderdiği yazıyla ilgili dergiye kovuşturma açılmasın diye Kemal Sülker yazıyı Orhan Kemal ismiyle yayımlamasıyla Orhan Kemal ismi tarih sahnesine çıkar. Tarih 5 Aralık 1942'dir. Ama bu, yazarın kullandığı tek mahlas değildir. Orhan Kemal yazılarında, Reşat Kemal, Raşit Kemali, Rüştü Ceyhun, Orhan Raşit, Ülker Uysal gibi isimler de kullanır.
PARASIZLIK: Orhan Kemal, parasızlığın bir türlü yakasını bırakmadığı yazarlardan biridir. Gençliğinde bulaşıkçılık, matbaa işçiliği, çırçır fabrikalarında işçilik gibi birçok işte çalışır. Lakin namlı bir yazar olduğu zamanlarda bile parasızlık çektiği olur. Yazarak ailesinin geçinimi sağlamaya çalışır. Ama bu çok zor olur onun için. Çok sıkıştığı zamanlarda arkadaşları imdadına yetişir. Günlüğünde bir borç listesi vardır. Şöyle: Avukat M. Ali Cimcoz 1000, S. Eyüpoğlu 400, Edip Cansever 150... Belirtelim borçlarına da sadık bir insandır.
ROMAN ARMAĞANI: Orhan Kemal'in adını yaşatmak için 1972'den bu yana Orhan Kemal Roman Armağanı yarışması düzenleniyor. Bu ödülü ilk yılında Yılmaz Güney, Boynu Bükük Küheylan kitabıyla aldı. Edebiyatımızın en prestijli ödüllerinden olan bu 'armağanı' kazananlar arasında Çetin Altan, Sevgi Soysal, Erdal Öz, Vedat Türkali, Fakir Baykurt, Adalet Ağaoğlu, Rıfat Ilgaz, Tarık Dursun K., Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Mehmet Eroğlu, Peride Celal, Tahsin Yücel, Necati Cumalı, Oya Baydar, Selim İleri, Hasan Ali Toptaş, Hasan Özkılıç gibi yazarlar var.
SAROYAN: ABD'li Ermeni yazar William Saroyan Orhan Kemal'in en çok sevdiği yazarlardan biridir. Ünlü yazar Saroyan memleketi Bitlis'i gezmek için Türkiye'ye geldiğinde ona Fikret Otyam eşlik eder. Otyam, dostu Orhan Kemal'i Saroyan'la bir araya getirmek ister. Ama olmaz. Neden mi? Orhan Kemal'den dinleyelim "Mr. Saroyan'ı, verdiğin telefon numarasından arayamadım. Sebep bir değil, birkaç. Önce hepsinden önemlisi PARASIZLIK! Cepte metelik yok, beşinci aydır ödenmeyen ev kirası bir yanda, öte yanda tamtakır bir ev, bomboş cepler..." Saroyan da Kemal'le buluşmayı istemiş, lakin parasızlık nedeniyle Kemal'in çekingen davrandığını anlayınca Bitlis yolundan ona kart atmıştır.
TİYATRO: Tiyatro oyunu olarak sadece İspinozlar'ı yazsa da , 72. Koğuş, Murtaza, Eskici Dükkanı, Kardeş Payı da sahneye uyarlanan eserleridir. Kemal'in, İspinozlar oyunu önce Şehir Tiyatroları'nda sahnelenir. Aynı oyunu 1968'de Yalova Kaymakamı adıyla bizzat kendisi sahneye koyar. 72. Koğuş 1967'de AST tarafından sahnelenir. Orhan Kemal de En İyi Oyun Yazarı ödülünü kazanır.
UYARLAMA: Orhan Kemal'in eserleri sinemacılar için de önemli bir vaha. Suçlu, Devlet Kuşu (Avare Mustafa adıyla), Sokakların Çocuğu (Üç Tekerlekli Bisiklet adıyla), Murtaza (aynı adla ve Bekçi adıyla iki kere), El Kızı (aynı adla ve Sokaklardan Bir Kız adıyla), Bereketli Topraklar Üzerinde, Kaçak, Vukuat Var, 72. Koğuş (iki kere), Eskici ve Oğulları, Tersine Dünya sinemaya da uyarlandı. Ayrıca Hanımın Çiftliği de iki kere dizi olarak ekranlara geldi.
ÜÇ MİLYON: Orhan Kemal Türkiye'de de çok okunan yazarlar arasında. Everest Yayınları, Kemal'in şimdiye kadar kitaplarının 3 milyon civarında satıldığını belirtiyor.
VEFA: 15 Eylül 1914'te savaşın ortasına doğan Orhan Kemal, bir yandan yoksullukla mücadele eder bir yandan da içinden geldiği hayatı yazar. İyi bir baba ve eş, dürüst bir aydın, edebiyatta ise sessizlerin sesidir. Çocukları da babalarına olan vefalarını Taksim Cigangir'deki Orhan Kemal Müzesi açarak sunarlar.
YETMİŞ İKİNCİ KOĞUŞ: Hapishanedeki yoksul insanların yaşadıklarının anlatıldığı roman, Türk edebiyatında o güne kadar karşılaşılmayan hapishane gerçeğini net bir şekilde çizen mihenk taşı bir eserdir. Roman, beş parasız insanlarının yer aldığı adem baba koğuşunu, toplum tarafından bir kenara itilen insanların parasızlık nedeniyle yaşadıklarını çarpıcı bir şekilde anlatır. Eser ikişer defa sinema ve tiyatroya uyarlandı.
ZİNCİRLİKUYU MEZARLIĞI: Orhan Kemal 2 Haziran 1970'te davetli olarak gittiği Bulgaristan'ın Sofya kentinde geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Üç gün sonra cenazesi İstanbul'a getirildi ve 7 Haziran'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.