Resimli kitaplarla rengarenk bir yıl

Yeni yıl için mutluluk, sağlık, huzur dilerken bir yandan da hayatınız renklensin istemez misiniz? 2015'e rengarenk resimli kitaplarla girelim, yılımız renkli geçsin... Ne de olsa resimli kitabın yaş sınırı yok. Yediden yetmişe herkesin dünyasını renklendirir, ruhunu neşelendirir.
Ya oyuncağım bana küserse?
Minik bir kız, oyuncak arkadaşı peluş hipopotam ve düş dünyasıyla ilgili bir yolculuğa ne dersiniz? Oyuncağıyla sanki canlıymışcasına iyi günde, kötü günde birlikte olmak bir çocuk için pek de sıradışı bir durum değil. Fakat o oyuncak arkadaş gün gelir de o çocukla konuşmayı, oynamayı, dolaşmayı kesiverirse ve tıpkı cansız bir oyuncak gibi hareketsiz, tepkisiz kalıverirse işler karışır öyle değil mi? Bu oyuncağı tekrar canlandırmak için ne yapmalı, ne etmeli, kimlere danışmalı acaba? Bu sorunu çözmenin yollarını sihirde mi aramalı, yoksa teknolojide mi? Sorunun sebebi dışarıda mı ki çözümü için de dışarıya bakmalı? Yoksa çare kendi içimizde, kendi hayal gücümüzde mi?
Lamba cini ve rengarenk bilyeler
Yeni yıl için rengarenk günler dilediğimiz bir sayfaya rengarenk bilyelerden daha fazla ne yakışır? Lunaparktaki piyangodan ağzı sımsıkı kapalı, eski püskü bir küp kazansanız içinden bir cin mi çıksın istersiniz, yoksa sayısız renkli bilye mi? Cin mi hayatınızı daha ilginç ve eğlenceli kılar, yoksa pırıl pırıl bilyeler mi? Bir mahalle dolusu çocuğu... Yok, yok sadece çocukları değil, üstüne bir de bir mahalle dolusu yetişkini kendi cazibesine kaptırmakta, zıp zıp zıplatmakta, herkesi bir araya getirmekte, birlikte düşündürmekte, düşündürmekle kalmayıp oynatıp eğlendirmekte, yani mahalleyi mahalle yapmakta sizce bir cin mi daha etkili olur, yoksa bir küp dolusu bilye mi? Cevabınız cin ise, vakit kaybetmeden bu kitabı okumanızda fayda var. Bilyeler isimli bu sevimli öykü çocukluğunuzun renklerini hatırlamak için birebir.
Bilyeler Günışığı Kitaplığı Yazan ve resimleyen: Behiç Ak
Sihirli tebeşirle eğlenceli maceralar
Bir öyküyü öykü yapan temel unsurlardan biri içindeki sorun-çözüm sarmallarıdır. Okuduğumuz eser bu sarmalların başarısı oranında bizi sarıp sarmalar. Kitabımızın sevimli kahramanı Harold can sıkıntısına çare olarak ay ışığında yürüyüş yapmaya karar verince kendisini sorun-çözüm sarmalları içerisinde buluyor ve bu sarmallarla kah yol alıyor, kah engellere takılıyor. Sihirli tebeşiriyle önce sorunlarına çare olacak nesneleri oluşturuyor fakat zaman zaman bulduğu çareler kendi içinde yeni sorunlara gebe oluyor. Hayal gücüyle tebeşiri el ele verip Harold'ı maceradan maceraya taşıyor. Böylece yazar tek kahraman, tek nesne ve tek renkle okura nasıl da keyifli bir okuma zevki yaşatılabileceğini ispatlıyor. Bize de bu zekaya şapka çıkarmak kalıyor.
Harold ve Sihirli Tebeşir Gergedan Yayınları Yazan ve resimleyen: Crockett Johnson Çeviren: Kazım Özdoğan
Kitapkurdu Itır Kozikoğlu'nun bu ayki seçimi
Anneleri üç oğluna -küçüğe, ortancaya ve büyüğe- o pazardayken kapıyı kimseye açmamalarını tembih etti. Tabii ki anneleri anahtarını içerde unutmuş bir şekilde, elinde mercimek ve soğan dolu torbalarla eve geri dönünce üç afacan oğlu eğlenmeden duramıyor. Bu, oyuncu oğlanlar, çorba için soğanlar ve tek bir anahtar ile ilgili sıcacık bir öykü. Soğuk bir kış gününde, sıcacık bir şöminenin önünde, bir kedi gibi, yumuşacık yorganlara sarınıp, sevdiğiniz birinin yanına sokulup sıcak çikolata içerkenki hissinizle sizi buluşturuyor bu kitap. Hiç böyle bir hikaye yaşamamışsanız bile bir çeşit masum nostalji dolduruyor kalbinizi. Belki küçükken dinlediğiniz masalları hatırlatıyor; yavru keçiler anneleri gidince kurda kapıyı açmakta tereddüt ediyor aklınızın uzak bir ucunda. Ama bu kitap farklı. Belki de o yüzden o masalı çok iyi hatırlayamıyorsunuz. Çünkü bu kitabın sevimli resimleri ve sevgi dolu hikayesi sizi sarıp sarmalıyor. Çünkü eninde sonunda, üç oğlan işbirliğiyle anahtarı alıp annelerine veriyor ve tüm hikayeler gibi bu da mutlu sonla bitiyor
Anahtar Mavibulut Yazan: Isabelle Flas Resimleyen: Annick Masson Çeviren: Acar Erdoğan