Cuma 19.08.2016
Son Güncelleme: Perşembe 18.08.2016

Mehmet Akif’in dergisi 50 yıl sonra yeniden yayında

Sırat-ı Müstakim, 108 yıl önce Eşref Edip ve Mehmet Akif Ersoy tarafından yayımlanmaya başladı. Sonra adı Sebilürreşad oldu. 1966 yılında 1007’nci sayısını yayımladıktan sonra kapanan dergi 50 yıl sonra kaldığı yerden, 1008’inci sayısıyla devam ediyor. Dergi Fatih Bayhan yönetiminde tekrar okurla buluşuyor

14 Ağustos 1908'de Mehmet Akif Ersoy ve Eşref Edip doğru yol manasına gelen Sırat-ı Müstakim adıyla bir dergi kurdu. İttihat ve Terraki'nin mecmuayı kapatmasından sonra yeni bir isim arayışına giren iki yazar, bu sefer de aynı anlama gelen Sebilürreşad ismiyle yollarına devam ettiler. Osmanlı coğrafyasının bölünmeye başlandığı döneme damgasını vuran Sebilürreşad mecmuası, İslamcılık fikri etrafında, şair ve etkili isimleri bir araya getirerek İslam coğrafyasının dağılmaması, birlik ve kardeşliğini koruması için Mehmet Akif Ersoy'un baş muharrirliğinde Eşref Edip'in yönetiminde yayımlanmaya başladı. Oldukça etkili olan mecmuanın ilk sayısı 70 bin kadar basıldı. Bu da o dönem için oldukça iyi bir rakamdı. Sebilürreşad, Milli Mücadele'ye destek vermiş, İslam toplumunda mücadelenin meşruiyet kazanmasında da katkısı büyük olmuştu. Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal'in davetiyle Kastamonu ve Ankara'ya yayın merkezini taşımış, TBMM tarafından nüshaları çoğaltılarak cephelere gönderilmiş, Mehmet Akif'in şiir ve yazılarının asker ve toplumda oluşturduğu tesirle kurtuluş mücadelesinde etkin rol oynamıştı.
EŞREF EDİP'İN VASİYETİ
1925'te Takrir-i Sükûn Kanunu çıkınca kapatılan mecmua, Akif'in vefatından 10 yıl sonra yeniden aynı adla Eşref Edip Bey tarafından Latin harfleriyle 1948'de yayın hayatına başlar. Dergi Eşref Edip Bey'in mücadelesiyle 1966'ya kadar yayın hayatına devam eder. Eşref Edip Bey dergiyi kapattıktan beş yıl sonra hayatını kaybeder. Sebilürreşad, 50 yıl aradan sonra gazeteci- yazar Fatih Bayhan yönetiminde 14 Ağustos 2016'da yayın hayatına tekrar merhaba dedi. Bayhan, derginin yeniden yayımlanmasında Eşref Edip'in vasiyetinin önemli rol oynadığını söylüyor: "Vasiyeti ilginç, diyor ki, 'Belki bizim ömrümüz o güzel inkişaf günlerini görmeye müsait olmaz. Fakat zararı yok bizim vazifemiz son nefese kadar hak ve hakikat yolunda mücadelede devamdır. İnşallah bizden sonra gelenler bu davayı yürütmekte devam ederler.' Bu vasiyeti bizi çekti. Sebilürreşad, bir dava ve mücadele hikayesinin adıdır. Adanmışlık, vazifeye merbut olma halidir. Bir davaya adanmak insanı kıymetli yapar. Biz, derdi olan insanlarız. Bu nedenle yeni bir adanmışlık haliyle inşallah yola çıktık. Mehmet Akif Bey'in ailesi desteğini esirgemedi. Onun köşesi onun torunu tarafından kaleme alınıyor. Sebilürreşad'ı orta kuşak üstü biliyor, şimdi aradaki 50 yıllık dönemi kapatıp, yeni bir inkişaf ve diriliş dönemi yaşayacağız." Sebilürreşad elli yıl önce 1007. sayı, 40. ciltte kalmıştı. Şimdi 1008. sayı 41. ciltten devam ediyor. Her ayın 14. günü yayımlanacak ve sadece abonelik yoluyla okuyucularına ulaşacak. Dergi eski konsepti, tasarımı, yayın çizgisi ve duruşunu korumayı planlıyor. Ancak teknolojinin yeniliklerinden de yararlanacak. Bayhan, derginin 108 yıllık geçmişini olgunluk ve yeniliğe açık yanıyla birleştiren bir anlayış içinde olacaklarını söylüyor: "İslam coğrafyasının her yanına haber saldık. Aydın ve mütefekkir isimlerle temastayız. Hayatta olan tek Sebilürreşad yazarı Mehmet Şevket Eygi'dir. Onun başmakalesiyle çıktık. İnşallah onun yazılarıyla devam edeceğiz. Bu sayımızda; Eski Devlet Bakanı Hasan Aksay, Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Abdurrahman Dilipak, Hamza Türkmen, Muharrem Coşkun, Recep Garip, Şükrü Altın, Konya Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, yine Konya NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Arapça çevirisiyle Mustafa Hamza, Tunus'tan Dr. Muhammed Adil, İhsan Şenocak, Fahreddin Ergün, Araştırmacı ve Sosyolog Erol Erdoğan, Şair Sıtkı Caney, Şair Talip Işık, Mizah yazılarıyla tanıdığımız Yazar Durdu Güneş, Fikri Akyüz, İngilizce yazısıyla Mahmut Aytekin, Reddiye yazısıyla Serkan Yorgancılar, Mehmet Akif Işık, yazar Halit Özdüzen, Dr. Aydın Yıldırım değerli yazılarıyla katkıda bulundular. Yeni sayımızda Vereset-ül Enbiya serimize, değerli Ali Ulvi Kurucu hocamızla başladık. Bir başka seriyi de Muharrem Coşkun ile 'Sebilürreşad'a emek verenler' diyerek başlattık. İlk sayıda Eşref Edip Bey'in biyografisini anlatmaya gayret gösterdik. Mehmet Ertuğrul Düzdağ üstadımızın değerlendirmesine yer verdik. Her sayıda değerli kalemlerle Sebilürreşad çizgisi devam edecek."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.