Yeni hikayem Türkiye’de geçecek

Geçtigimiz yıl TÜYAP Uluslararası Istanbul Kitap Fuarı'na katılan Amerikalı yazar Sarah Jio, etkinligin en çok konusulan isimlerinden biri olmustu. New York Times'ın çoksatanlar listesinde yer alan sayısız kitabı olan 1978 dogumlu yazar, kısa süre içinde romantik kitaplar konusunda çagının en basarılı isimlerinden biri oldu. Gazetecilik egitimi alan, Glamour dergisi basta olmak üzere pek çok dergi ve gazete için makale yazan üç çocuk annesi Jio ile röportaj yapmak bu yıla kısmet oldu. Kitaplarında yarattıgı olumlu ve ümit dolu dünya Jio'nun hayat felsefesi olmus. Istanbul'dan ve Türk okuyucularındansa çok etkilenmis. Iste Jio'nun büyülü dünyası...
- Geçtigimiz yıl Istanbul'daydınız... Nasıl geçti Türk okurlarınızla yasadıgınız bulusma?
- Asla unutamayacagım güzellikte günler yasadım Istanbul'da. Uçaktan iner inmez, yayıncım ve bir grup okuyucum tarafından çiçeklerle karsılandım. Otele giderken yol boyunca birçok billboard'da kitabımı ve fotografımı gördüm. Ne kadar sasırdıgımı, ne kadar heyecanlandıgımı anlatamam size. Okuyucularım, fuar alanına otele sayısız hediye getirdi, beni ziyaret etti. Ne kadar çok imza verdigimi gerçekten hatırlamıyorum. Insanların beni gördüklerine ne kadar sevindiklerini gözlerden okudum. Büyüleyici bir deneyimdi. Gerçekten unutulmazdı. Türkiye'nin benim kalbimde her zaman bambaska bir yeri olacak.
- Istanbul ve Türk kadınları bu kadar kalbinizi çalmısken belki de bir kitabınıza ilham kaynagı olurlar, ne dersiniz?
- Tabii ki ben de bunu düsünüyorum. Hikayem tamamen Türkiye'de geçecek. Ana karakter de bir Türk kadın olacak. Su an Türkiye'de geçecek kitabım üzerine çalısıyorum.
- Bu yıl yepyeni bir kitabınız okuyucularla bulustu...
- Kelebek Adası... Aslına bakarsanız kitabı bundan birkaç yıl önce yazmaya basladım. Ancak birçok neden bir araya geldi ve kitabı bitirme fırsatım olmadı. Ama kitap üzerine çalısmadıgım dönemde bile ana karakterler resmen hikayelerinin anlatılmasını istiyorlarmıs gibi sürekli aklımdaydı. Sonunda kitabı tamamladım ve okuyucularla bulusturdum. Inanılmaz bir öykü... Balayına çıkan genç bir kadın trajik bir gemi kazası geçiriyor ve ıssız bir adada hiç tanımadıgı bir adamla basbasa kalıyor.
- Kitaplarınızdaki örgü düzeni birbirine benziyor. Olay genç bir kadın etrafında kurgulanıyor. Bu kadının hayatı kendisinden yıllar önce yasamıs bambaska bir kadının hayatıyla kesisiyor. Sanki bir zaman yolculugu yasıyoruz kitaplarınızı her okudugunuzda...
- Çok iyi gözlemlemissiniz. Aslında bu hikaye biçimi çocukken bana anlatılan hikayelerden, kitaplardan aklımda kalan bir sey bence. Büyükannelerimin gençliklerinde yasadıkları ask hikayelerini belki de binlerce kez anlatmalarını isterdim onlardan. Onların su anki hayatları ve geçmiste yasadıkları hikayeler arasındaki o geçis beni çok etkiliyordu. Kitabı yazarken de bu paralel durumlar beni besliyor. Hikayenin tümüne bambaska açılarla bakmamı, okuyucuyu da daha çok ana karaktere baglıyor bence.
- Kitaplarında sadece iyi karakterler olmadıgını görüyoruz. Iyiler ve kötüler bir arada. Ancak hep daha iyi niyetli olanlar kazanıyor, sizin hayatınız için de böyle mi?
- Hayatta acı olmadıgını, acı çekmedigimizi söylemek hata olur. Ben de kendi payıma düsen acıyı yasıyorum, yasadım. Ancak insan dogasının iyi niyetine olan inancımı asla kaybetmedim. Her zaman olumlu düsünmeye çalısıyorum hayata dair. Hayatımda beni mutlu eden öyle güzel seyler var ki. Üç oglum, güzel bir kütüphanem, basarılı bir kariyerim ve hayatımın askı ile dopdolu hayatım... Buna sükretmek lazım. Insanların inis çıkıslı günlerin ardından güzel günler görecegine inanıyorum. Bunu da olabildigince kendi kitaplarımla okuyucularıma iletmeye çalısıyorum.
- Kitap yazmak ile gazetecilik arasında çok büyük farklar var... Dergiler için yazılar yazmaya devam ediyor musunuz?
- Dogrusunu söylemek gerekirse dergiler için yaptıgım islerin büyük bölümünden emekli oldum diyebilirim. Gazetecilik yapmıs olmak, bu meslegin keyfine varmıs olmak bence büyüleyici. Bundan dolayı her zaman mutlu ve gururlu olacagım.
- Genç yazarlar ya da daha dogru ifade etmem gerekirse kitap yazmak isteyenler için tavsiyeleriniz var mı?
- Her zaman hayata ve çevrelerine karsı olan meraklarını korusunlar. Bu isin temeli merak etmek çünkü. Her seyi kanıksamaya basladıgınız an ne yazık ki yazmakla ilgili sorunlar da baslıyor. Hep merak etmelisiniz. Çevrenizde, dünyada neler oluyor hep merak etmelisiniz.
HEP GEZMEK İSTİYORUM
Bu yoğunlukta tek başınıza kaldığınız bir anda ne yapıyorsunuz?
- Çok da nadir olarak Seattle'daki evde tek başıma kalıyorum. Çok çok nadir zamanlarda çocuklar evde olmuyor. O zaman sabah erken kalkıp koşuya gidiyorum. Sonra gelip evimle ilgileniyorum. Güzel bir kahvaltı yapıyorum. Ve büyük bir fincan kahve içiyorum. Duştan sonra birkaç saat yazı yazıyorum. Sonra da sevdiğim bir arkadaşımla öğle yemeğine çıkıyorum. Sonra evime gelip bahçeyle uğraşıyorum. Akşam yemeği için market alışverişine gidiyorum. Müziği açıp sevdiğim yemekleri hazırlıyorum. Sonra sevgilim işten geliyor. Güzel bir yemek yiyoruz ve ardından da ikimiz de kitap okuyoruz koltuklarımızda.
- Yılın son ayındayız. Gelecek yıl için var mı planlarınız?
- Çocuklarımla tropik bir adaya tatile gitmek istiyorum. Sonra İstanbul'u bir kez daha görmek istiyorum. Sonra Yunanistan ve İtalya'ya gitmek istiyorum. Tüm hayalim gezmek üzerine farkındaysanız.

YEŞİL KOLTUK, BADEM VE MUM
- Kitaplarınızı nerede kaleme alıyorsunuz?
- Evimdeki ofisimde yazıyorum daha çok. Dev bir kütüphane var odamda. Bir de yeşil dev bir koltuk. Masamda da badem, bir şişe su, kahve, cep telefonum ve mum vardır hep.
- Üç çocuklu bir anne olmak ve böyle bir kariyeri yürütmek kolay olmamalı...
- Planlı olmanız gerekiyor bu kesin. Her gün kendime belirli bir çalışma kotası ayırıyorum. Bu şekilde daha verimli oluyorum. Tabii bazen çocuklarımla ilgilenmem gerekiyor. Ve o zaman da işleri erteleyebiliyorum. Dokuz kitap yazdım ve bu şekilde de gayet verimli olunabiliyor.
- Çocuklarınızdan da bahsetmek isterim...
- Dünyanın en şanslı insanlarından biriyim bence. Yazmak en büyük hayalimdi. Gerçek oldu. Çocuk sahibi olmak en büyük hayalimdi, üç muhteşem çocuğum var. Onları nasıl tanımlayabilirim? Tatlılar, benim gibi meraklı ve dünyaya açıklar. En büyüğü Carlson (9) şu an tam bir Pokemon Go sevdalısı. Ortanca Russell (7) spor meraklısı. Colbu (5) en küçükleri çok sevgi dolu bir kalbe sahip. Her sabah beni kucaklayarak uyandırıyor.
- Çocuklarınız için tercih ettiğiniz kitaplar var mı?
- Gerçek anlamda geniş bir çocuk kitabı koleksiyonumuz var evde. Kitapların bir kısmı da benim çocukluğum sırasında okuduğum kitaplar. Onlarla eski günlere dönmek bana inanılmaz bir enerji veriyor.