Lagos’tan sevgilerle
Teju Cole’un Türkçede yayımlanan ilk kitabı Hırsıza Her Gün Bayram bizi benzersiz bir genç yazarın dünyasına sokuyor. Cole, 2006 yılında çocukluğunun geçtiği Lagos’u ziyareti sırasında yaşadıklarını blog tutarak anlatmıştı. O malzemeyi elde geçirerek romanlaştırmış
HER SAYFA ÇOK GERÇEKÇİ
Hırsıza Her Gün Bayram daha az başarılı bir romansa şayet, bu Açık Şehir'in bir nevi taslağı olmasından ileri geliyor. Cole, 2006 yılında, 13 yıl aradan sonra Lagos'u ziyaret etmek istemiş ve burada yaşadıklarını blog tutarak anlatmıştı. O malzemeyi sonra elden geçirerek romanlaştırıyor burada. Her sayfa, seyahat etmenin maddi zorlukları ve detaylarıyla dolu ve bu yüzden de çok gerçekçi. Her şey anlatıcının New York'taki Nijerya konsolosluğuna gitmesiyle başlıyor zaten ve bu tatsız ofisin insanın keyfini kaçıran yapısı bütün kitaba damgasını vuruyor. Konsolosluğun kirli halısı, sıra numarası alıp bekleyen insanların sıkıntısı, duvardaki televizyonun çıkardığı sesler... Tüm bunları kahramanımızın zihni dikkatle kaydediyor. Lagos'ta bir öfke patlaması yaşamaktan korkuyor. New York'tan sonra burada ülkesinden nefret etmekten, arasından geldiği insanlara tepeden bakan kişilerden biri olmaktan. Stratejiler geliştiriyor: Manhattan'da yürüdüğü gibi sokaklarda yürüyemeyeceğini, etrafa sert bakışlar atıp göğsünü gererek, kendisine bir serseri havası vererek yürümesi gerektiğini düşünüyor. Bir ay boyunca kaldığı akraba evinde aklı çocukluk yıllarına ve askeri okulda geçirdiği günlere gidiyor. Bir yandan buradan kaçmayı nasıl da istediğini hatırlıyor, bir yandan da ülkesini küçümseyen biri olmaktan korkuyor. Velakin sürekli olarak Lagos'daki tuhaflıklar gözüne batıyor: rüşvet her yerde ama şehri yabancı yatırımcılara ideal bir alan olarak sunma çabası da öyle. Ceza yasasındaki maddeden adını alan 419 fenomeni de onu şaşırtan şeylerden bir başkası. İnsanlardan hesap bilgilerini paylaşmalarını isteyen sahte e-posta tuzaklarının merkezinin Lagos olduğunu öğrenmek onun için hem bir şaşkınlık hem bir merak kaynağına dönüşüyor. Onunla 'danfo' adlı minibüslere biniyor, kitap okuyan bir kıza bakıyor ve bir sanatçının çektiği fotoğraflara bakarak olacağı gibi şehri dikkatle çerçevelenmiş karelerle keşfediyoruz. Korsan albüm satışlarının zirvede olduğu bu şehirde anlatıcımızın, Teju Cole gibi hayatını sanatıyla kazanmak isteyen birinin bir geleceği olabilir mi? Hırsıza Her Gün Bayram'ın kalbindeki sorulardan biri bu ve anlatıcımız bu sorunun duymak istemediği cevabını kitabın karanlık finaline yaklaştıkça adım adım idrak etmek zorunda buluyor kendisini.
EN SON HABERLER
- 1 Kime, hangi kitap hediye edilmeli?
- 2 İlber Hoca’nın kitaplarıyla tarihte yolculuk...
- 3 Cem Sultan’ın öyküsüne farklı bakış
- 4 Açık havada kitap okuma vakti geldi
- 5 İnsan en çok kendine yalan söyler
- 6 Hangi irade terbiyesi?
- 7 Birkaç kişisel keşif yolculuğu
- 8 Oruç mevsimine hoş geldiniz çocuklar
- 9 Anadilin yitirilmesi kişiliğin yıkılmasıdır
- 10 Rüyalardan Cem Sultan devrine açılan kapı