Son Güncelleme: Perşembe 12.10.2017
Kendi kendini kandıranların yazarı Ishiguro
Bu yıl Nobel Edebiyat Ödülü’ne Japon asıllı İngiliz romancı Kazuo Ishiguro layık görüldü. İşte bugüne kadar sekiz roman yazan ve İsveç Akademisi’nin hakkında “Jane Austen’ı Franz Kafka’yla bir araya getirirseniz karşınıza Kazuo Ishiguro çıkar” dediği yazar hakkında bilmeniz gereken her şey
Şu an 62 yaşında olan Kazuo Ishiguro Japonya'nın Nagazaki şehrinde doğdu. Bugün de hayatta olan ve oğluyla şüphesiz büyük gurur duyan annesi atom bombasından sağ bir şekilde kurtuldu. Ve henüz beş yaşındayken babasının Ulusal Oşinografi Enstitüsü'nde çalışmaya başlaması üzerine ailesiyle birlikte İngiltere'ye taşındı. Ishiguro ailesinin hiçbir zaman göçmen gibi bir şekilde yaşamadığını çünkü her zaman geri dönmeyi düşündüğünü anlatıyor o günler sorulduğunda.
HAYALİ MÜZİSYENLİKTİ
Ishiguro Kent Üniversitesi'nde İngilizce ve felsefe eğitimi aldı. Müziğe her zaman büyük merakı vardı. Hatta şarkı sözleri yazıyor ve elinde gitarı olmadan evden çıkmıyordu. Bugün bile hâlâ canı sıkıldığında yaptığı ilk şey gitarına sarılıp biraz tıngırdatmak. Ancak mezun olduktan sonra Londra'da sosyal hizmetler görevlisi olarak çalışmaya başladı. East Anglia Üniversitesi'nde Malcolm Bradbury'den yaratıcı yazarlık eğitimi aldı ve yazarlık kariyerinin ilk dönemlerindeki akıl hocası Angela Carter'la tanıştı. 1981'de üç kısa hikâyesi yayımlandı ve Ishiguro o tarihten beri sadece yazarlık yapıyor. Romanları 30'dan fazla dile çevrilen Kazuo Ishiguro, karısı ve kızıyla birlikte Londra'da yaşıyor.
Ishiguro bugüne kadar sekiz roman yazdı. Avunamayanlar, Beni Asla Bırakma, Değişen Dünyada Bir Sanatçı, Gömülü Dev, Günden Kalanlar, Noktürnler - Müziğe ve Günbatımına Dair Öyküler, Öksüzlüğümüz, Uzak Tepeler.
RUHUMUZDAKİ DİPSİZ UÇURUM
Ishiguro'nun çoğu romanı geçmişte geçiyor ve en sık tekrarlanan tema hafıza. Zaman ve kendi kendini kandırma sıklıkla kullandığı diğer öğeler. Yazar Gömülü Dev dışındaki bütün romanlarını birinci tekil şahıs anlatıcının ağzından kaleme aldı. Karakterlerinin defolarını okurla paylaşmaktan çekinmedi. Romanları genellikle tamamlanma hissiyle kapanmayan Ishiguro kahramanlarının sorunlarının geçmişte gömülü kalmasını tercih etti. Tam da bu sebeple Nobel Ödülü'nü veren İsveç Akademisi, ödül gerekçesinde Ishiguro'yu, "büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkaran" bir yazar olarak tanımladı.
Eserleri basılmaya başladığı günden itibaren eleştirmenlerin hiçbir kalıba koyamadığı bir yazar oldu. Tıpkı hayatlarının ilk yıllarını uzak diyarlarda, bambaşka bir kültürle geçirip sonradan İngilizleşen Salman Rushdie ve Timothy Mo gibi...
Ishiguro'nun tür tartışmalarını körükleyen bir eseri de Beni Asla Bırakma adlı kitabı. Çıktığı dönemlerde distopik bir çizgide ilerleyen bu romanın hangi türe dahil olduğu okurlar ve eleştirmenler arasında uzun uzadıya tartışıldı. Bu soruya tam bir yanıt hâlâ verilemedi.
BEYAZPERDEYİ DE FETHETTİ
EN SON HABERLER
- 1 Kime, hangi kitap hediye edilmeli?
- 2 İlber Hoca’nın kitaplarıyla tarihte yolculuk...
- 3 Cem Sultan’ın öyküsüne farklı bakış
- 4 Açık havada kitap okuma vakti geldi
- 5 İnsan en çok kendine yalan söyler
- 6 Hangi irade terbiyesi?
- 7 Birkaç kişisel keşif yolculuğu
- 8 Oruç mevsimine hoş geldiniz çocuklar
- 9 Anadilin yitirilmesi kişiliğin yıkılmasıdır
- 10 Rüyalardan Cem Sultan devrine açılan kapı