Cuma 09.02.2018
Son Güncelleme: Perşembe 08.02.2018

Atatürk ve etrafındaki dünya

Osmanlı uzmanı İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk adlı yeni kitabıyla farkını yine ortaya koyuyor. Bu kitapta Atatürk’ün her hali var. Arka plandaki büyük resimde savaş kokuları ve Cumhuriyet’in ayak sesleri var...

Tarih alanında Türkiye'nin uluslararası ismi Prof. Ilber Ortaylı uzun yıllardır aileden biri gibi hayatımızda. Bizi tarihimizle barıstıran, yeniden sevdiren adam. Kitapları onlarca baskı yapıyor, imza günlerinde kuyruklar sokaklara uzanıyor. Televizyon programları ilgiyle takip ediliyor, söylesilerine salonlar yetmiyor, derslerinde amfi dolup tasıyor.
Hoca halkın içindedir hep, birdenbire karsınıza çıkabilir. Kaç kez Besiktas Çarsısı'nda rastlamısımdır. Bir keresinde gazetenin önündeki ısıklarda taksiden inip simitçiden alısveris yapıp sohbet ettigini görmüstüm.
Ilber Hoca geçen yıl degerli bir ödülle onurlandırıldı. "Tarihini bilmeyen milletlerin gelecegini de insa edemeyecegi hakikatinden hareketle, tarihimizin derinlikli biçimde arastırılıp aktarılması, genis halk kitlelerine sevdirilmesi, yurtiçinde ve yurtdısında, basta akademik platformlar ve medya ortamı olmak üzere tüm kesimlerle paylasılmasındaki degerli katkıları münasebetiyle..." verilen Cumhurbaskanlıgı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün seçiminin ne kadar isabetli oldugu ortada.
Bir dönem kendisine çok yakısan Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlügü de yapan Osmanlı uzmanı Ilber Hoca yeni kitabıyla farkını yine ortaya koyuyor.
Kronik Kitap'tan Gazi Mustafa Kemal Atatürk kitabını gördügümde duygularım çevremdekilerden farklı degildi. Kitabı okurken, "Yeni ne olabilir, bu konuda bilmedigimiz kaldı mı?" sorularıyla muhatap oldum.

DEĞİŞEN VATAN MİLLET DEĞİLDİ
Ilber Ortaylı, her zamanki üslubuyla sohbet eder gibi yazdıgı kitabında arka planda çok büyük bir resim ortaya koyuyor.
Bir Balkan çocugu olan Mustafa Kemal'in Osmanlı'nın en zor dönemlerinde için için kaynayan bir bölgede hangi sartlar altında büyüdügü, nelerden etkilendigi anlatılıyor. Büyük resimde ise savas kokularının yükseldigi Avrupa var. Hiç kuskusuz en çok etkilenen Osmanlı olacaktır. Balkan topraklarının birkaç ay içinde Saraybosna'dan Edirne'ye elden gitmesinin travmasını yasayan bir kusaktır onlar...
1914'te patlak veren 1. Dünya Savası dört yıl sürmüstü.
Osmanlı ise 1912'de baslayan Balkan Savasları'ndan sonra 1. Dünya Savası'na katılıp sekiz farklı cephede büyük mücadeleler vermistir.
Bizim için savas, Kurtulus Savası'yla birlikte 1922'ye kadar kesintisiz tam 10 yıl sürmüstür.
Bu mücadeleyi yapanlar Mustafa Kemal'le birlikte Osmanlı'nın subaylarıydı.
Bir degil birkaç lisan bilen, iyi yetismis, matematikten, cografyadan anlayan, dünyaya açık bu fedakar insanlar, cephelerde erken yasta olgunlastılar. Gözlem yapmayı iyi biliyorlardı.
Mustafa Kemal, Afrika'da, Çanakkale'de, Filistin'de, Diyarbakır'da komutanlıklar yapmıs halkını tanımıstır. Balkanlar'daki degisimi, esen yenilikçi rüzgarları yasamıstır.
Padisahın yaverligine yükselmis genç yasta Avrupa'yı görmüstür.
Ilerde Cumhuriyeti kuranlar da bu kadro olacaktı. Maliyeci, saglıkçı, kalem erbabıyla yetismis Osmanlı birikimi yeni sekillenen devlette yerlerini alacaktı. Ortaylı'nın isaret ettigi gibi; degisen vatan ve millet degildi, sadece rejim degismisti. Degisimin nasıl karsılandıgını da söyle özetliyor:
"Bizim cumhuriyetimize gelince problemsiz toplum olamayacagını söylemek gerekir. Türk toplumunun fevkalade süratle degistigine, birtakım kalıpları da çok fazla degistirdigine, bununla birlikte muhafazakar yönlerini muhafaza ettigine, temelde Ruslar ya da Iranlılar gibi romantik dönüsümleri degil, ölçülü bir muhafazakarlıgı tercih ettigine inanıyorum. Bu kalıbı anlamayan bir yönetim, bir anlayıs ister komünist olsun, isterse onun tam tersi uçta bulunsun, hüsrana ugrar. Türk toplumunun asırılıgı sevmedigi açıktır. Temelde tutucu, kalıpları belli bir toplumdur ve bu kalıplar içinde degisimi sever. Bu yüzden de bir saplantısı yoktur, kendine göre bir mobilite (sosyal hareketlilik) biçimi vardır."

KİTAP YENİ BİR KAPI AÇIYOR
Degisim en basta hukuki olarak Osmanlı döneminde baslamıstı. Onlarca yıldır bir türlü tamamlanamayanı Atatürk, Cumhuriyetle birlikte nihayete erdiriyor.
Yani ileri sürüldügü gibi Atatürk gelip her seyi yerle bir etti, düzeni altüst etti durumu yok. Osmanlı'nın baslattıgını devrimlerin üstüne koyarak, eksigini tamamlayarak, bir düzene sokuyor.
Atatürk'ün hayatı boyunca karar alma ve uygulamadaki ileri görüslülügü, defalarca savas meydanlarında, devletin kurulmasında, devrimlerinde kanıtlanmıstır.
Ilber Ortaylı, biyografisinde bu durumun üzerinde dikkatlice duruyor ve genis örnekleriyle karsılastırılmalı olarak anlatıyor.
Bu kitapta Atatürk'ün her hali var. Mustafa, Mustafa Kemal, subay, komutan, yaver, gazi, maresal, Meclis Baskanı ve nihayet Cumhurbaskanı...
Tarihin bir bölümünü cımbızlayıp çıkarmadan, ideolojik saptırmalar yapmadan, dönemin tüm sartlarını bütünüyle ele alarak mukayeseli olarak degerlendirilmesi herkesin harcı degil. Birikim, çok çalısma, emek, sabır ve her seyden önemlisi vicdanlı bir objektiflik istiyor. Ilber Hoca bu konuda Türkiye'deki en degerli isim...
Kitabı da cumhuriyetin 100. yılına az bir süre kala bu yolda bir kapı açıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.