Cuma 11.05.2018
Son Güncelleme: Cuma 11.05.2018

Ağrı Dağı’nı aştı, fantastik aleme düştü!

Amerikalı ünlü korku-gerilim yazarı Christopher Golden, İthaki Yayınları’ndan çıkan yeni romanı Ağrı Dağı’nda, bütün kutsal metinlerde geçen Nuh’un Gemisi mitinin peşine düşüyor. SABAH Kitap’a konuşan Golden “Hz. Nuh’un iblislerle karşılaşmasının anlatıldığı metinlerden etkilendim” diyor

- Ağrı Dağı hakkında ve fonunda bir roman yazmak nereden aklınıza geldi? Üzerine düşündüğünüz bir konu muydu önceleri?
- 1970'li yıllarda Leonard Nimoy'un programı In Search Of'ta Nuh'un Gemisi bölümünü izlediğimden beri Ağrı Dağı aklımda dönüp duruyor. Sanırım sekiz yıl önce de Nuhçuların -kendini Nuh'un Gemisi'ni bulmaya adayanların- dağa düzenli olarak tırmanılmasına ve herhangi bir kanıt bulunamamış olmasına rağmen geminin dağda olduğuna hâlâ inandıklarına dair internette bir yazıya denk geldim. Yazının çıkışını alıp, masamın üzerinde bulunan yıllar içerisinde ilgimi çeken şeyleri topladığım yığının üzerine koydum. Günün birinde gözüm o yazıya takıldı ve düşünmeye başladım, ya gemi gerçekten oradaysa ancak gömülüyse? Ardından biraz araştırma yaptım ve dağdaki heyelanların geçmişini bulup bunun hikâyenin başlangıcı için kusursuz olacağını fark ettim. Sonrasında, korku öykülerini sevdiğimden ve Nuh'un iblislerle karşılaşmasının anlatıldığı sonradan yazılma metinlerle içli dışlı olduğumdan "Ya o iblislerden biri gemiye bindiyse ve hâlâ oradaysa?" diye düşündüm.
- Kitapta Türkiye ve Türk kültürü ile ilgili detaylar var, Türkiye'de bulundunuz mu hiç? Gelmediyseniz nasıl bir ön çalışma yaptınız?
- Kitap için araştırma yaparken Türkiye'yi ziyaret etmiş kişilerle konuştum, internet bloglarını okudum ve tırmanışçıları Ağrı Dağı'nın zirvesine çıkaran bir rehberle hem genel konular hem de yükseklik hastalığı üzerine dağ ile ilgili daha fazla şey öğrenmek için söyleştim. Fırsatım olur olmaz hâlâ Türkiye'ye gelmeyi umuyorum.
- Korku ve gerilim tutkunuz nereden geliyor?
- Bu sorunun cevabını annem de öğrenmek ister. Korku ve gerilimi hayatım boyunca sevdim. Daha çocukken bile korku çizgi romanlarını, canavar filmlerini severdim, korkutucu öyküler beni hep cezbederdi. 10 ya da 11 yaşına geldiğimde ise Stephen King'le tanıştım ve kaderim böyle çizildi.
CİNLER ŞEHRİ DERİNKUYU
- Türkiye'den takip ettiğiniz, okuduğunuz yazarlar var mı?
- Yıllar önce Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı'sını okumuş ve çok beğenmiştim. Ayşe Kulin'in Nefes Nefese romanı da rafımda duruyor ancak henüz okumadım.
- Kahramanlarınızın adı Adam ve Meryem. Bu iki ismi seçmenizdeki katmanlı anlamlar nelerdir? Romandaki rollerinden de bahsedebilir misiniz?
- Meryem ve Adam dünyayı gezen, dağa tırmanmanın da bir parçası olduğu bu gezileriyle ilgili kitaplar yazan, belgeseller oluşturan maceraperest bir çift. Nişanlı olsalar da Meryem son zamanlarda evlilik planları yapma konusunda tereddüde düşüyor. Adam Yahudi ve doğaüstü olaylara inanıyor, Meryem Müslüman olarak yetişmiş. Hikâyenin temeli Ağrı Dağı'ndaki mağarada bulunan insanlar -her biri farklı sosyal çevreden, inançtan, ülkeden ve gelenekten geliyor- ve bunun gerçekten Nuh'un Gemisi olabileceği ve geminin içindeki şeyin de gerçekten bir iblis olabileceği fikri, oradaki herkesin inancını ve varsayımlarını zorluyor. Karakterlerin isimleri de inanç fikrini yansıtıyor. Kimin inanmaya meyilli olduğu, kimin diğerlerinin peşinden gitmek istediği, kimin başkalarının inancına karşı çıkacağı gibi.
- Doğaüstü güçleri, yaratıkları da katmışsınız romana... Farklı kültürlerdeki doğaüstü varlıklar hakkında çalışmalarınız, araştırmalarınız oldu mu? Özellikle Müslüman kültürdeki cinler üzerine okudunuz mu?
- Hayatım boyunca yalnızca korku öyküleri değil halk masalları da okudum ve bunların içerisinde farklı kültürlere ait olanlar da vardı. Bir süre önce The Veil adında bir fantezi üçlemesi yazdım. İlk kitabın adı The Myth Hunters'tı (Efsane Avcıları) ve içerisinde söylencelerden ve folklordan pek çok doğaüstü yaratık var. Bunları araştırmak ise çok ama çok büyük bir zevkti. Cin hikâyelerini çok severim. Türkiye'de de önemli bir geleneği olduğunu biliyorum. Bir süre önce bir siyasetçinin rakiplerinin ona karşı cinleri kullandığını iddia ettiği bir haber okumuş ve 21. yüzyılda bir insanın böyle bir şeye nasıl inanabildiğine şaşıp kalmıştım... Ama sonrasında benim ülkemde de böylesi akıl almaz şeylere inanan insanlar olduğunu hatırladım -Dünya'nın düz olması gibi- ve cinlere inanmanın o kadar da tuhaf olmadığının farkına vardım.
- Şu an yeni bir roman üzerinde çalışıyor musunuz? Konusundan bahsedebilir misiniz?
- The Pandora Room adında bir roman üzerinde çalışıyorum ve kitapta Ağrı Dağı'ndan bazı karakterler de olacak. Kuzey Irak'ta geçiyor ve eski efsanelerin yanı sıra cinler şehri olarak da bilinen Derinkuyu'nun olduğu Kapadokya'dan da esinler taşıyor.
?TRUMP DÜNYAYI TEHLİKEYE ATIYOR
- Bugünün Amerikası hakkında neler söylersiniz. Bir vatandaş ve yazar olarak Amerikalı olmak, Amerika'da yaşamak nasıl bir duygu? Avantaj ve dezavantajları neler?
- Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz. Donald Trump'ın açgözlülüğü, ahmaklığı ve çocukça tavırları yalnızca ABD'yi değil tüm dünyayı tehlikeye atıyor. Bunu atlatacağımıza, ülkemizi ve hükümetimizi toparlayacağımıza inanıyorum fakat o ve onun için çalışan açgözlü, bencil insanlar daha şimdiden tamamıyla tamir etmesi nesiller boyu sürecek hasarlar verdiler. İnsan hakları ve iklim değişikliği üzerinde durulması gereken en acil iki konu. İklim değişikliği çabuk, topyekun ve global bir hamleye ihtiyaç duyuyor, aksi halde insanlık yok olma yolunda kendine büyük bir zarar verecek.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.