Cuma 20.07.2018

Hesse’nin anlatıları bir başka

Hippi kuşağına ilham veren yazar Hermann Hesse, ilk kez Türkçe’ye çevrilen Görkemli Dünya adlı anlatı kitabında insan, tabiat ve eşya arasında kurulan iç köprülerin koordinatlarını veriyor

Hayatını, insanı ve varoluşu anlamaya adamış bir yazar Hermann Hesse... Elbette bunda gençlik döneminde yaşadığı zorlu buhranın etkisi de olabilir. Yazarın 2. Dünya Savaşı'nda Alman militarizmini protesto etmek için İsviçre'ye yerleşmesinin akabinde, -ilginçtir- hem Naziler hem de antifaşistler tarafından eleştirilmesi, sorunlu aile yaşamı ve savaş esirlerine yardım çabalarının getirdiği ağır ruhsal yükleri kaldıramaması sonucu düştüğü ağır bunalımdan, Jung'ın öğrencisi Lang'ın uyguladığı psikanaliz tedavisi sayesinde kurtulduğu bilinir.
Belki de o yüzdendir ki, Hesse özellikle 'kendini ve varoluşunu' sorgulayan hippi gençliğinin rehberlerinden biri olmuştur. Yazarın Doğu edebiyatına ve felsefesine, mistisizme olan derin ilgisi sayesinde ürettiği Sidharta, Bozkırkurdu, Boncuk Oyunu gibi romanlar bugün hippi kültürünün üzerinde yeller esse de her daim kendi iç alemini sorgulayan okuyucunun başucunda durur... Yeniden keşfedilir.
İşte şimdi, öyle bir sürprizle karşı karşıyayız ki Hesse'nin 1920'de kaleme aldığı ve özgün adı Wanderung (Gezinti) olan, seyahat notlarının, şiirlerinin ve desenlerinin yer aldığı kitap Everest tarafından ilk defa Görkemli Dünya adıyla Türkçeleştirildi. Görkemli Dünya, alışık olduğumuz seyahat kitaplarından epeyce farklı... Yürümenin, seyahat etmenin, doğayı izlemenin insanın iç dünyasına düşen yansımalarının dökümünü çıkarıyor Hesse. Merhametli gölgesiyle bir ağacın, ruha dinginlik veren uysal bir gölün, bazen iç karartan bazen gönül serinleten bulutlu havanın portresini çiziyor, insandaki tezahürünü not ediyor yazının ona verdiği imkanlarla: "Ağaçlar bir çeşit tapınaktır. Kim ki onlarla konuşmayı ve dinlemeyi becerir, gerçeği öğrenebilir. Onlar öğretilerden ve kurallardan bahsetmezler, titizce yaşamın eski yasasını anlatırlar. (Sf.56)"
Peki, Görkemli Dünya nereleri, hangi ülkeleri, hangi şehirleri anlatıyor diye sormayın! Dedik ya başta, bu kitap alıştığımız seyahat kitaplarından değil. İnsan, tabiat ve eşya arasında kurulan bir iç köprü... İnsanın dışında cereyan edenin içe nasıl yansıdığını anlatıyor özünde. Issız bir evin kokusunu, kayaların arasından varlığını haykıran çalıları, küçük bir kiliseyi, öğle ya da akşamüzeri saatlerinin insanda açtığı sayısız kapıları anlatıyor. Bütün bu bahsettiğimiz yerlere, mekanlara her yerde rastlayabiliriz. O yüzden bu bir 'gezelim görelim'den ziyade, insan ruhunu okuma ustalığını pek çok romanında konuşturmuş bir yazarın 'gezelim, hissedelim' kitabı. Fiziki bir gezintinin, nasıl bir ruh gezintisine dönüşebileceğinin ispatı!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.