Cumartesi 08.02.2019

Hayatın hizmetçisi, amelesiyim

Fi, Çi, Pi üçlemesiyle adını duyuran ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşan Azra Kohen bu kez Gör Beni ile insanlık tarihinin detaylarında geziniyor. Cumhuriyetin kuruluş aşamasında yaşanan sancılardan yola çıkarak tarihin en eski zamanlarına kadar uzanan romanını Kohen ile konuştuk

Azra Kohen, romanlarını merakla beklediğim bir isim. Bu kez benim gibi meraklı okuyucularını Kurtuluş Savaşı'nın ardından yokluklar içinde inşa edilen Cumhuriyet yıllarına götürüyor. Ama o yıllarla sınırlı kalmayıp, bir insanlık tarihi özeti sunuyor. Elbette bambaşka uçların birbirini çekmesiyle filizlenen aşklar da var romanda. Everest Yayınları'ndan çıkan Gör Beni ile bu topraklarda yaşayan insanların farklılıklarına rağmen bütünün parçası olduğunu bir daha hatırlıyoruz.
- Aeden'de izini gördüğümüz ama Gör Beni ile artık belirgin bir fark var romanlarınızda. Biz diye hitap ettiğiniz okurlarınız ne öğrenmeli sizce bu romandan?
- Geçmişin tartışmalarını bir kenara bırakıp gerek dört mevsimi gerek su kaynakları, madenleri, rüzgârı, dağları ile dünyanın en değerli bölgelerinden biri olan çok kıymetli vatanımızın, binlerce yıldır süregelen öz kaynaklar savaşındaki yerini anlamamız için bir çabadır Gör Beni. Birlik olamayan ülkelerin süregelen bu öz kaynak savaşında nasıl da açık büfe haline getirildiğini hep birlikte fark edip milli değerlerimize yine hep birlikte sahip çıkmanın kıymetini bilme çabasıdır. Çünkü ancak aynı soruları birlikte sorabilen toplumlar o yüce birlik duygusu ile kutsanırlar, fikrimce.
- Tekamül önemli bir kavram hayatınızda. Tamamlanma, tam olma, birlikte buluşma... Bu konuda neler söylersiniz? Doğru anlaşılıyor mu sizce bu dedikleriniz?
- Çoğunlukla doğru anlaşıldığını görüyorum, yanlış anlayanlar da oluyordur ama bu yanlış anlaşılmalar da benim kendi bireysel tekâmül yolculuğumda bana hizmet ediyorlar, fikrimce. Her kriz bir fırsattır diye düşünüyorum ve anlayışa sığındığım sürece, yani küsmek, kin gütmek yerine anlamaya çalıştığım sürece bu yanlış anlamaların bile nasıl da faydaya dönüştüğünü fark ediyorum. Anlamayı seçmek lazım, hiç hoşumuza gitmeyen şeyleri bile anlamayı seçtiğimizde o seçimle birlikte girdiğimiz yolculuk bizi zenginleştirebiliyor.
- Osmanlı'nın gerçek torunlarına adamışsınız Gör Beni'yi. Ne anlamalıyız bu ithaftan?
- İthafımın anlamını anlamak için üzülerek söylemek zorundayım ki Gör Beni'yi okumalısınız çünkü bunu size kısacık cümlelerle anlatacak kadar usta bir anlatıcı değilim maalesef. Bu öylesine kıymetli bir konu ki ancak yüzlerce sayfada sunabildim manasını, adını da bu yüzden Gör Beni koydum.
- Çıktıktan çok kısa bir süre sonra yeni baskı yaptı roman. Gördüğünüz ilgiden memnun musunuz?
- Şükrediyorum ve bu ilginin asla bana ya da yazdıklarıma değil, hayatın anlamlarına olduğunu kendime sıklıkla hatırlatıyorum. Bilgi hayata aittir, yazarlar, sanatçılar, bilim adamları bu bilgiyi yaymakla görevlendirilirler çünkü hayatın hizmetlisi olmayı seçmişlerdir. Ben hayatın askeriyim, hizmetçisiyim, amelesiyim... Üzerime düşeni yapabildiğim kadar yapacağım, zaferden değil seferden sorumlu olduğumu unutmadan.
Birlikte sorular sormak istedim
- Gerçek tarih atmosferinde bir roman yazmak, peşi sıra eleştirileri de getirir. Bununla ilgili girişte bir notunuz var ama yine de sormak isterim bu anlamda eleştiriye bakışınız nasıl olacak?

- O notu okuyup aslında var olmayan bir konuyu var etmeye çalışmak eleştiri değil, manipülasyon olur. Gerçek tarih atmosferinde değildir Gör Beni, insanlık tarihini etkilemiş birçok farklı kültürden farklı kişileri bir araya getirerek bu coğrafyanın öz kaynaklar savaşındaki yerini çeşitli belgeler ve tescillenmiş araştırmalarla sunmak istedim. Birlikte sorular sormak istedim.
- Romandaki kahramanların her birinin kendilerini haklı çıkaracak hikayeleri var. Siz kendinizi onlardan hangisine daha yakın hissediyorsunuz?
- Hiçbirisine ve hepsine, zaten o yüzden böyle bir hikaye anlattım. Konuyu, asıl önemli olan öz kaynaklar savaşındaki yerimize getirmeye çabalıyorum. Ben vatan kardeşliğimizin ve çocuklarımızın hakkını korumanın peşindeyim. Doğduğumuz aileye ve semte göre şekil alan ideolojilerimizin vatana faydası olmadığını fark ettiğimizde öylesine birleşeceğiz ki, bizden fırtına bekleyenlere gökkuşağı vereceğiz. İşte o yüzden hikâyeye, "Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?" diye giriyorum.
Her şeyi coşkuyla yaşamayı seçiyorum
- Tüm romanlarınızda aşkı tanımlama biçiminiz çok etkileyici... Yoğun duyguları olan biri misiniz?

- Duygularım çok değerli çünkü insanlığımın beslendiği, geliştiği, kimliğimin kendini kaybettiği ve bulduğu halleri barındırıyorlar. Yaşadığım her şeyi coşkuyla yaşamayı seçiyorum. Bu bir seçim. Seçe seçe kendimizi oluşturuyoruz ve duygularımız, eğer kimyasal dengesi yerinde bir orta beynimiz var ise, bu seçimler de kendi merkezimizden uzaklaşmamamız için çok kıymetli referans noktalarımız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.