Pazartesi 14.10.2019 14:45

Hakan Güzeldere’nin yeni kitabı “Aşka Uzak” raflardaki yerini aldı

Yazar Hakan Güzeldere’nin yeni kitabı “Aşka Uzak”, Urfa’dan Viyana’ya, İstanbul’dan Foça’ya uzanan bir olaylar zincirini içeriyor. Yalnızca bir aşk hikayesinin haritasını çıkarmakla kalmayan eserde, namus cinayetlerinden töreye, sosyal adaletsizlikten toplumsal vicdana kadar birçok konuya değiniliyor.

Kitapla ilgili detayları paylaşan Hakan Güzeldere, "Kahramanlarımız Metin ve Deniz, ihanet, ihmal, gelenek ve bencillik kıskacında sıkışıp kalmış. Bu iki karakter kendi yaşamları üzerinden geçirdikleri sınav, sorgu ve olaylarla zihinlerimizi allak bullak ederek büyük bir aşkın dehlizlerinde dolaştıracak bizi. Sevgilisinin ihanetiyle sarsılan bir "erkek", aşkı kendine kalkan yaparak üzerindeki baskıyı yenip insan ve âşık nasıl kalınır onu gösterecek bize" ifadelerini kullandı.
İşte Hakan Güzeldere'nin yeni kitabına dair yaptığı açıklamalar…
"AŞK MANTIK İKLİMİNDE YAŞAYABİLEN BİR ORGANİZMA DEĞİLDİR"

Kitapta geçen hikayeyle ilgili ön bilgi veren Hakan Güzeldere, "Deniz ve Metin birbirine âşık, entelektüel seviyesi yüksek iki gençtir. Deniz, çocukluğunda ağır psikolojik sorunlar geçirmiş olmasına rağmen müzik ve aşk sayesinde yaşama tutunur. Seslere olan duyarlılığı o kadar güçlüdür ki, bir çello virtüözüne dönüşerek Viyana Konservatuvarına kabul edilir. Konservatuvarın son senesinde Viyana Filarmoni Orkestrası kadrosuna katılır.
Sevdiği adam Metin ise İstanbul'da Alman edebiyatı öğretmenidir. Güç şartlarda okuyup yaşama sıkı sıkı tutunmuş, mantıklı, hayli duyarlı bir insandır. Dört yıl önce başlayan aşkın önünde en büyük engel aradaki uzaklıktır. Deniz'in yalnızlığa tahammülü yoktur. Metin'den Viyana'ya gelmesini ister Metin'in yüksek sorumluluk duygusu bunu yapmasına engel olur. Halbuki Deniz, her türlü şöhret ve kariyeri bırakıp İstanbul'a, Metin'in yanına, dönmeyi göze alacak kadar romantiktir. Bu şöhreti, elinin tersiyle itmesine hem Metin'in hem de Deniz'in annesi Leyla Hanım'ın "mantıklı" insanlar olması engel olur. Ancak aşk, "mantık" ikliminde yaşayabilen bir organizma değildir. Olaylar, sorumluluk duygusu gelişmiş Metin ve kendisine çok benzeyen müstakbel kayınvalidesini Urfa'yaçeker. Güneydoğuyu ilk kez ziyaret eden Metin, önceden ahkâm kestiği gelenekler, namus cinayetleri ve adetlerle bu sefer kendi sınanacaktır" dedi.


"KİTABI TAMAMEN İNSANİ DUYGULARLA KALEME ALDIM"
Lirizme inanan, romantik duyuşlarla harekete geçen, doğuştan gelen helecanlarını dokunduğu şeylere aktarmaya çalışan bir insan olduğunu ifade eden Hakan Güzeldere, "Lütfen, "romantizm" denince akıllara hemen mum ışığı, mehtap ve hoş ezgiler gelmesin. Romantizmi bir insan olarak düşürsek, gözünü kırpmadan baldıran zehrini kafasına diken Sokrates gelsin akıllara, ilk kurşunu atan Hasan Tahsin veya yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot. Yani kalbinin üzerinde yürüyen, mantığıyla değil de kalbiyle düşünüp kalbiyle konuşan insanların bayraktarlığını yaptığı bir mizaç... Böyle romantik bir mizaca sahip olan her ruh için şu yaşadığımız devir tam bir işkencedir. Çünkü her şeyin değersizleştiği, kolay elde edilip bir anda tüketilir olduğu garip bir çağda yaşıyoruz. Aşkların magazin haberlerine sıkıştırılıp kösnül hayallerle sınırlandırılması beni hayli üzüyor. Kadınlarımızın, Nâzım'ın dediği gibi, soframızdaki yerinin sarı öküzümüzden sonra gelmesine tahammül edemiyorum. Törelerin cenderesinde insanların ölmesine dayanamıyorum. Cahil bırakılan, ötekileştirilen, yaftalanan insanların derdiyle dertleniyorum. İşte böylesine insani duyguların motivasyonudur bana yazdıran" dedi.

"AŞK ULAŞILMASI GÜÇ BİR MERTEBEDİR"

Kitapta kahramların karşılaştıkları zorluklar için aşkın sığınılacak bir liman olmadığını söyleyen Hakan Güzeldere, "Kendilerini, hiç yaşamak istemedikleri olayların içinde bulan kahramanlarımıza göre aşk, kaçıp sığınılacak bir liman değildir asla. Onlar, aşkı ulaşılması güç bir mertebe olarak görür. Fakat bu mertebeye ulaşmak için önce bu dünyanın öğrenilmiş, göreceli ve yerleşik değer yargılarından sıyrılmaları gerekmektedir. Onlara göre, bu hamlıklarından kurtulabilmek için pişmeleri şarttır. Her ikisi de entelektüel birikimi olan bu gençler, arzuladıkları mertebeye ulaşmak için dünyanın her türlü nimetinden vazgeçmeleri gerektiğinin farkındadır. Bu sebeple aşkı kaçılıp sığınılacak bir liman olarak görmezler. Bilakis aşk, onların özü, en saf halidir. Öğrendikçe, dünyaya sıkısı sıkı tutundukça ve rakamları sevdikçe insan aşktan uzaklaşır. Bizim kahramanlarımız ise uzak düştükleri bu aşka dönmeyi tercih edebilen özel karakterlerdir" dedi.
"HİÇBİR ROMAN TOPLUMDAN BAĞIMSIZ ŞEKİLDE ELE ALINAMAZ"
Dünden bugüne hiçbir roman kahramanının içinde yaşanılan toplumdan bağımsız bir şekilde kaleme alınmadığını belirten Hakan Güzeldere, "Recaizade M. Ekrem, "Araba Sevdası" romanında Bihruz Bey'i, dönemin züppe, bohem yaşamıyla bize takdim eder. Gazap Üzümleri'nde John Steinbeck, baş karakterlerinden Tom Joad üzerinden vahşi kapitalizmin Amerikan çiftçisini nasıl teslim aldığını anlatır. "Aşka Uzak" romanı da bu bakımdan günümüz Türkiye'sinden azade düşünülemez. Töre, namus cinayetleri, anlamsız gelenekler, kadınların değersizleştirilmesi ve tabii cehalet, ülke ahvalinden romanın içerisine nüfus eden konulardır. Ülkemizde habis halini almış bu meselelere ben de kayıtsız kalamazdım" ifadelerini kullandı.
Son olarak okuyuculara önerilerini sırlayan Hakan Güzeldere şunları ifade etti: "Oyuncaklarını çocukluklarında bırakıp taşı, kumu, ağacı şairlere bir de beton yapılara terk edip, insanı kendine oyuncak eden insanlardan olmamalıyız. Modern yaşam sertifikası alabilmek uğruna kentlerin, metroların, AVM'lerin, spor salonlarının SPA'ların içine tıkılıp kalmayalım. Dünü ve bugünü bir düşünelim. Bu saydığımız yerlerde çocuk mu büyütülür hiç, aşk mı kalır, düş mü kurulur? Hâlâ bütün kırmızılar gül kokuyor, zeytin ağaçları insan yüzünü andırıyor ve hâlâ gazozların kapağı, ipliklerin makarası var. Gidip bunları geri alalım"

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.