“Allah şehirleri nöbetçisiz bırakmaz”
Geçmişi yâd ederken satır aralarına serpiştirdiği iç çekişleri, hayalleri, umutları, takdirleri ve eleştirileri ile sade ama samimi tarzını devam ettiren Zafer, önünden geçip gittiğimiz ağaçlara, yollara, parke taşlarına, çarşılara, kitapçılara, istasyonlara dikkat çekiyor. Şehir hayatının keşmekeşi içinde es geçilen toprağın, karın, yağmurun güzelliğini, Nazım Hikmet'ten, A. Muhip Dıranas'tan, Ahmet Hamdi'den, Behçet Necatigil'den, Necip Fazıl'dan, Sezai Karakoç'tan, İsmet Özel'den, Attila İlhan'dan ödünç aldığı satırlarla hatırlatıyor.
Kimi yerde karamsar şehir tabloları çizse de şehirlere duyduğu derin bağı vurgularken "Enseyi karartmayın, Allah şehirlerini nöbetçisiz bırakmaz" müjdesiyle umuda yol vermeyi ihmal etmiyor.
YENİ KİTAPLAR YOLDA
Cihat Zafer, 2004 yılında birinci baskısını yaptığı eseri İstanbul'a Aşk Mektubu'nu da yeni baskısıyla okurlarla buluşturdu. Yazar, yeni ön sözünde "Yıllar sonra, sanki başkası tarafından yazılmış gibi okuduğum bu kitap, bütün yazdıklarım içinde yazdıklarımdan en az mahcup olduğum kitap. Eski kalbim meğer ne doluymuş" diyerek okura sesleniyor.
"Sen ülke şehir... Sen ey dünyanın cevheri! Sen ey gül diliyle övülmüş gülzar! Bu dilsiz çağ içinde bulaydın konuşacak birini, susmazdın böyle belki... Kolay değil, biliyorum... Şirpençe! Hekim ne gerek? Merhem ne gerek? Vasiyet edecek adam gerek. Sana hüzn-ü azam gerek İstanbul!" (İstanbul'a Aşk Mektubu)
Cihat Zafer'in önümüzdeki günlerde kitaplarının tekrar baskılarının yanı sıra iki yeni kitabı daha raflardaki yerini alacak.
EN SON HABERLER
- 1 Kime, hangi kitap hediye edilmeli?
- 2 İlber Hoca’nın kitaplarıyla tarihte yolculuk...
- 3 Cem Sultan’ın öyküsüne farklı bakış
- 4 Açık havada kitap okuma vakti geldi
- 5 İnsan en çok kendine yalan söyler
- 6 Hangi irade terbiyesi?
- 7 Birkaç kişisel keşif yolculuğu
- 8 Oruç mevsimine hoş geldiniz çocuklar
- 9 Anadilin yitirilmesi kişiliğin yıkılmasıdır
- 10 Rüyalardan Cem Sultan devrine açılan kapı