Cuma 12.02.2021

Alaturka başlasın hanendeler çağlasın

Osmanlı’nın Batılı değerlerle karşılaştığı Tanzimat döneminde, musikide de alevli bir tartışma vardı: Alaturka mı? Alafranga mı? ‘Tek kişilik akademi’ denilen Ahmet Midhat alaturkadan yana tavır koydu... Peki neden?

1844'te İstanbul'un şirin semti Tophane'de doğan ve 1912'ye dek Tanzimat etkisinde yaşayan Ahmet Midhat, dönemin sıkı entelektüellerinden biriydi. Yazılarıyla musiki çevresinin nabzını tutan bir kalemdi ve alaturkacıydı. Sosyolog Cemil Meriç'in "Tek kişilik akademi" dediği gazeteci yazar, toplumun tüm değerlerini iyi biliyordu. Doğu ve Batı kültürlerini analiz edebilen kırkambar bir şahsiyetti. Farklı perspektiflerde nice esere imza atmış, yazar Cenap Şehabettin'in tabiriyle "kalem şampiyonu" olmuştu.
VAPUR HÜZZAM, KEDİ HİCAZ
Şair Fitnat Hanım'la evlendikten sonra Beykoz'da bir yalı sahibi oldu. İşte o yalı, musikiye düşkün Ahmed Midhat'ın özel "Dar-üt Talim-i Musıki"siydi. Oğlu Kamil Yazgıç'a göre; Ahmet Midhat yalıya Kemani Leon Efendi'yi daimi musiki hocası olarak getirtti. Yalıda org, piyano, saksafon, ud gibi her çeşit musiki aletinden zengin bir koleksiyon vardı. Bu sayede ailede herkes iyi kötü bir musiki terbiyesi alabildi. Ahmet Midhat herhangi bir saz çalmazdı ama Türk musikisinin bütün makamlarını bilirdi. Çok hassas bir kulağı vardı. Bir vapur düdüğü duysa gülerek "Hüzzamdan ötüyor", bir kedi miyavlasa "Hicazdan miyavladı" derdi. 45'inde nota öğrendi. Hatta ilk seviyede birkaç parça da besteledi ama o besteler hiç gün yüzüne çıkmadı.VakıfBank Kültür Yayınları'ndan basılan Ahmet Midhat Efendi ve Musiki adlı eser, hayatı boyunca yaklaşık 300 eser veren Ahmet Midhat'ın pek bilinmeyen musiki yönünü anlatıyor. Kitabın yazarı Prof. Dr. Fazlı Arslan, Ahmet Midhat'ın çoğu Tercüman-ı Hakikat'te yayınlanan musiki yazılarını günümüz Türkçesiyle okuyucuya aktarıyor. Arslan "Batılılaşmanın en yoğun yaşandığı, tüm aydınların, din, ilim ve sanat alanlarında fikirlerini ortaya koyduğu bu dönem, musiki tarihimiz açısından da çok önemlidir. Bu çalışmayla Batılılaşmanın sanat ve musikiye nasıl tesir ettiğini, bu hususta aydınların nasıl bir çaba içine girdiklerini de görmüş olacağız" diyor.
ANALARIMIZIN NİNNİLERİ
Peki Ahmed Midhat neden alaturka musikiden yanaydı? Oğlu Yazgıç'ın kitapta yer verilen sözleri şöyle: "Bir gün ondan alaturkayı mı, yoksa alafrangayı mı daha fazla sevdiğini öğrenmek istemiştim. Bana verdiği cevap şuydu: Musiki, bir zevk daha doğrusu bir ruh meselesidir. Bu zevkin ilk tohumları bizim ruhlarımızda daha beşikte bulunduğumuz günlerde serpilir. Mesela biz ilk musiki zevkini analarımızın bize söylediği ninnilerin ahenginden tadarız. Bunun içindir ki daha o zamandan ruhlarımıza tohumu serpilen ve sonra bize hakim olan bir zevki değiştirmeye imkan var mı? Buna imkan olmadığı içindir ki ben alaturka musikiyi severim."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.