Cuma 21.01.2022

Kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim

Kan ter içinde Beyoğlu’ndayız, bir cinayetin izinde sokakları arşınlıyoruz. Hakan Güneri’nin Turan Caddesi: 25 isimli polisiye romanında ikiyüzlülük ve vicdanın izini sürüyoruz

Bazı insanlar zaman zaman ne zaman öleceğini merak eder? Nerede, ne sebeple, kaç yaşında vb... Hakan Güneri'nin Mona Kitap'tan çıkan Turan Caddesi No: 25 romanına da böyle giriyoruz; Eflatun'un "Nasıl öleceğim?" sorusuyla... Hikayemiz başkomiser Salih, onun altkimliği Halis ve Eflatun'un üzerine kurulu... Bu üç ismin kesişen yollarında yaşanan bir ölümün çevresinde dolaşıyoruz. Bu ölüm intihar mı, cinayet mi bunun peşindeyiz. Elbette sonucu söylemeliyim zaten bunun da bir önemi yok. Burada başkomiserin artık iç sesin de ötesine geçen ikinci kimliğiyle atışmalarını, Eflatun'un hayat mücadelesini izleyeceğiz. İzleyeceğiz diyorum çünkü yazarın hayal dünyasını okumaktan çok izler gibiyiz, hem de kan ter içinde Beyoğlu sokaklarında...
Yazar Hakan Güneri'nin, Kanadalı bir yapım şirketi ile çekilecek film için senaryo yazarken ortaya çıkan bir romanı var elimizde. Romanın özelliği pandeminin başlarında herkesin evine kapandığı dönemde Güneri'nin kalemini konuşturmasıyla ortaya çıkmış olması. Pandemi bereketi mi diyelim bilinmez ama Turan Caddesi No: 25 bir üçlemenin ilk romanı olarak raflardaki yerini alıyor.
Türk filmlerine dekor olmuş Beyoğlu'nun meşhur ama geceleri pek de tekin olmayan sokakları bu kez Hakan Güneri'nin kahramanlarının birilerini kovaladıkları, bir şeyler sakladıkları, olaylara karıştıkları yerler oluyor. Gündüz başka hayatlar, gece başka yaşamlara ev sahipliği yapan caddeler. Kitaba adını veren Turan Caddesi de Beyoğlu'nun sayısız izbe sokaklarından biri. Aynı zamanda Eflatun ile annesinin yaşadığı apartmanın bulunduğu sokak. Kitabın başında Eflatun'u merdivenlerde ölüm döşeğinde bıraktıktan sonra kan ter içinde bu işin peşine düşüyoruz. Kan ter içinde diyorum çünkü başladıktan sonra bu girift ilişkilerin peşini bırakmadan Eflatun'a ne olduğunu öğrenmek istiyorsunuz.
ÜÇLEMENİN İLK ROMANI
Romanın ana karakteri Başkomiser Salih'e gelirsek... Bir dönem Beyoğlu'nda asayişi elindeki hortumla sağlayacağını sanan Süleyman Ulusoy, bu romanda Hortum Sait olarak yerini almış. Başkomiser Salih ona özenirken buluyor kendini. Fakat yaşadıkları sonrası onu kendini sorgularken görüyoruz.
Turan Caddesi No: 25 üçlemesinin sonraki kitabı Hotel İstanbul ve son kitap Rahman'da Başkomiser Salih ile yeniden karşılaşacak olmak roman biterken hissettiğiniz hüznü bir miktar azaltıyor diyelim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.