Giriş Tarihi: 14.4.2023

İstanbul’un mahzun yılları

İstanbul’un işgal yıllarına dair anılarını ‘İngiliz Komutan Anlatıyor’ kitabında aktaran General Harington’ın eseri, tarihimizin en önemli dönemlerinden birini, diğer tarafın gözünden okumamızı sağlıyor

Birinci Dünya Savaşı'nın bitişiyle Osmanlı toprakları olan vatanımız 1918'de işgal edildi. Başkent İstanbul dahil her yere Müttefikler el koydu. Komuta İngiltere'deydi; İtalyanlar, Fransızlar da belli bölgeleri kontrol ediyordu. O sırada Anadolu ise kaynıyordu, milli mücadele örgütleniyordu. İşte tam da bu zamanlarda İngiltere, Müttefik İşgal Orduları Başkumandanlığı'na General Charles Harington'u atadı. Harrington 1920'den 1923'e kadar süren görevi boyunca önemli olaylara tanıklık edecek, büyük krizlerin, anlaşmaların, restleşmelerin arasında kalacaktı.
Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin'in İstanbul'dan ayrılması, Mudanya Ateşkes Anlaşması, Çanakkale'de karşı karşıya gelen iki ordunun sinir harbine varan restleşmesi, Lozan Anlaşması tanıklığı ve İstanbul'un Türk ordusuna teslim edilmesi gibi kader anlarında görevdedir.
'İstanbul'un İşgal Yılları / İngiliz Komutan Anlatıyor' kitabı, General Harington'un ilk kez tamamı yayınlanan anılarını içeriyor. Bizim için de önemli bir belge niteliği taşıyan kitap, tarihimizin en önemli dönemini öbür tarafın gözünden okumak, her şeyi daha iyi değerlendirip anlamamızı sağlayacaktır.
Parlak bir asker olan Harrington, savaşta birçok yerde görev yaptıktan sonra gönderildiği Konstantinopolis'te çok mutludur. Teknedeki yemekleri, Boğaz'a vuran ay ışığındaki geceleri, koruları, erguvanları anlatır. Boğaz'ın iki yakası arasında yüzmeyi ihmal etmez.
Ancak işler bu kadar basit değildir. O da bunun farkındadır. "Sizi şimdi bir BBC spikeri gibi Anadolu'ya götürmeli ve neler olduğunu anlatmayayım" diyerek bir askerin tanıklığına başlar.
Anadolu'da dalga dalga kabaran büyük bir mücadele vardır. Harrington, savaşın ilk zamanlarını bir asker ve kurmay olarak şöyle değerlendirir:
"Bu sıralarda Yunanlılar hücuma geçti ve biraz başarı kazandılar. O başarıyla yetinselerdi işler çok farklı olurdu ancak başlangıçtaki bu zafer onları öyle coşturdu ki, savaştan haberi olmayan, ancak 'Ankara'ya doğru' savaş çığlıkları atan kurmayıyla Kral geldi ve sonrasında gayet yetersiz hazırlıkla, nizamsız ve vahşice atıldılar. Bu durum, gerçek bir asker olan ve onları Sakarya Nehri'nde kati suretle durduran Mustafa Kemal'in kalbindeki ateşi yakmış olmalı."
O GÜNLERİ UNUTMAMALIYIZ
İngiliz General, Büyük Taar'dan sonra savaşın galibi Ankara hükümetiyle Mudanya'da pazarlığa oturur. Karşısında General İsmet Paşa vardır.
Onların Çanak dediği Çanakkale'ye dayanan Türk askerine karşı gerekirse savaşması istenir. Harrington, savaşa girmesini emreden telgraflarla barış görüşmeleri ve müzakereleri sürdürdüğünü ayrıntılarıyla anlatır.
Londra'daki hükümetin düşmesinin ardından, kariyerinin mahvolduğunu kendisinin Genelkurmay Başkanlığı ya da Feldmareşal ünvanlarına bu yüzden kavuşamadığını belirtir. Ve bunları umursamadığını barış için feda ettiğini yazar. 100 yıl önce bugünlerde gözbebeğimiz İstanbul hâlâ işgal altındaydı. 4 yıl 10 ay 23 gün süren esaret, 6 Ekim 1923'te sonlandı. Harington'un kitabını o günleri unutmamak ve bir daha yaşamamak için okumalıyız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.