Cuma 19.01.2024

Karanlık zamanlara umutla bakan romanlar

Edebiyat genellikle karanlığa bakar. Bu yönüyle de öğreten, tokatlayan, dirilten, uyandıran bir etkisi vardır. Ama hep de böyle değildir kuşkusuz. Okurun kalbini ısıtan, ona hayatın zorluklarına karşı direnme arzusu veren, içini geleceğe dair umutla dolduran ilham verici romanlar da vardır. İşte bu yazının konusu, onlar...

İnsanın bakış açısını değiştirip olumlu düşünmeye başlaması önemlidir. Başına gelen acılar yüzünden başkalarını suçlayıp durmadan "Ben ne kadar bahtsız bir insanım" diyenler bana sorarsanız yanlış yoldadır ve bu tavır yaşadığı acıları pekiştirmekten başka bir işe yaramaz. Hepimiz biliyoruz aslında; kör bir karanlığın ortasında debelenmemek istiyorsak, inatla umuda ve hayata tutunmaktan başka çaremiz yok. Hem bunu sadece ben söylemiyorum; Sokrates'e ya da 'mutlu olma bilgisi' anlamına gelen kitabı Kutadgu Bilig'in yazarı Yusuf Has Hacib'e sorsaydık eminim onlar da aynısını söylerdi. O halde gelin karanlık zamanlarda insana umut veren birkaç kitaba bakalım...
KÜÇÜK PRENS, Antoine de Saint-Exupery, Turkuvaz Çocuk
Kendi küçük, etkisi büyük

İlk aklıma gelen kitap, "Ama gözler gerçeği görmez ki. Yüreğiyle bakmalı insan" cümlesiyle hafızalara kazınan Küçük Prens. Ana teması büyümek olan ve Antoine de Saint-Exupéry'nin masalsı bir anlatımla kaleme aldığı bu ufacık dev yapıt, hayat, dostluk ve sevgi üzerine harikulade şeyler söylüyor. Eşsiz güzellikte bir aşk hikâyesi aynı zamanda. İşte her daim çok satanlar listesinde yer alan, başka bir deyişle dünyanın dört bir yanından okurların en çok sevdiği, en çok ilgi gösterdiği edebiyat yapıtlarından sayılan kitapla ilgili birkaç ayrıntı: New York'ta bir otel odasında kaleme alındı ve ilk kez 1943 yılında yayımlandı. Türkçeye ilk çevirisini, 1953 yılında Ahmet Muhip Dıranas yaptı. Diğer çevirmenleri arasında, Tomris Uyar, Selim İleri, Azra Erhat ve Cemal Süreya gibi ustaları sayabiliriz.
SİMYACI, Paulo Coelho, Can Yayınları
Bir ahlak kılavuzu

Brezilyalı yazar Paulo Coelho'nun Simyacı romanını unutmayalım. 1996 yılında, Mevlânâ'nın Mesnevî'sinde yer alan küçük bir meselden yola çıkılarak yazılan kitap, İspanya'dan yola çıkıp Mısır piramitlerinin eteklerindeki bir hazineyi aramaya giden Endülüslü çoban Santiago'nun masalsı hayatını anlatıyor. Bir "nasihatnâme" yahut "Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?" gibi sorulara cevap arayan bir hayat ve ahlak kılavuzu aynı zamanda. Okuru mutlu ettiğiyse kesin.
BİR GENÇ KIZ YETİŞİYOR, Betty Smith, Epsilon Yayınevi
Gökyüzüne uzanan ağacın hikayesi

Brooklyn'e has bir ağaç vardır. Tohumları nereye düşerse düşsün, oradan gökyüzüne erişmeye çalışır bu ağaç. Çevresi tahta perdelerle çevrilmiş arsalarda ve bakımsız süprüntü kümelerinin arasında büyür. Bodrum pencerelerinin parmaklıklarının arasından çıkar... Çimentoda yetişen tek ağaç odur. Güneşsiz, susuz, adeta topraksız yaşar. Bir bakıma güzel bile sayılabilir ama yazık ki insanı bıktıracak kadar çok sayıda yetişir." Bir büyüme hikâyesi diye tarif edebileceğim Bir Genç Kız Yetişiyor, bize o ağaçlardan birinin, hayal gücü kuvvetli, dayanıklı ve umudu elden bırakmayan bir çocuk olan Francie'nin büyüme ve yazar olma hikâyesini anlatıyor. Amerikalı edebiyatçı Betty Smith'in otobiyografik ögeler içeren kitabı geçtiğimiz günlerde yeniden okuduğumda bana öyle iyi geldi, ruhumu öyle şifalandırdı ki, buraya da almak istedim.
EDEBİYAT VE PATATES TURTASI DERNEĞİ,
Annie Barrows, Salon Yayınları

Gelelim bir diğer tatlı romana, yani Edebiyat ve Patates Turtası Derneği'ne... Londra, İkinci Dünya Savaşı'nın etkilerinden kurtulmaya çalışırken, genç yazar Juliet Ashton yeni romanı için konu aramaktadır. Tam o sırada bir zamanlar Nazi istilası altında olan Guernsey Adası'ndan bir mektup gelir. Çoğunlukla çiftçi olan bu insanların mektupları Juliet'e bambaşka bir dünyanın kapılarını açacak, onlardan dinlediği hikâyeler de hayatını değiştirecektir. Tıpkı Markus Zusak'in ünlü romanı Kitap Hırsızı gibi bu kitap da sinemaya uyarlandı.
HAYATA RÖVEŞATA ÇEKEN ADAM, Fredrik Backman, Pegasus Yayınevi
Tatlı bir dönüşüm hikayesi

Kahramanı 59 yaşındaki Ove'den bahsetmezsem olmaz. Ove, düzeni çok seven ve aşırı huysuz bir adamdır. Ona göre her şey sistemli olmalıdır, hayat bile. Eşini kaybeden ve günlerini onun mezarını ziyaret ederek geçiren adamın tek eğlencesidir. Fredrik Backman'ın romanı, çok tatlı bir değişim ve dönüşüm hikâyesi. Başrolünü Tom Hanks'in oynadığı filmini de tavsiye ederim.
GİZLİ BAHÇE, Frances Hodgson Burnett, Yapı Kredi Yayınları
Bozkırın ortasındaki malikane

Frances Hodgson Burnett'ın 19. yüzyılın sonunda yazdığı ve doğanın iyileştirici gücünü konu alan Gizli Bahçe, yetişkinlerin de severek okuduğu bir çocuk klasiği. Hayatı boyunca hizmetçilerin, dadıların yanında yaşayan aksi mi aksi küçük Mary Lennox'un ailesini kaybettikten sonraki hayatını anlatıyor. Mary artık huysuzluk konusunda kendisiyle rahatça yarışabilecek bir akrabasının malikânesinde yaşayacaktır. Bozkırın ortasına inşa edilmiş malikâneninse kapıları kilitli, bahçeleri solmuş çiçeklerle doludur. Gelin görün ki, Mary günün birinde tesadüfen gizli bir bahçe keşfeder. Yeniden canlanmayı, dirilmeyi bekleyen bu kederli bahçe her şeyi bir anda değiştirecektir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.