Böbrek hastalarının dramı filmleşiyor

Senaryosunu Ulaş Çobancı'nın yazdığı, Yönetmenliğini Mustafa Özen'in yaptığı, başrollerinde Tolga Karel, Levent Özdilek, Nihal Menzil, Seren Fosforoğlu, Aydoğan Temel, Güray Kip, Levent Ulukut, Hülya Şen ve Emrah Uslu gibi usta oyuncuların yer aldığı filmin müziklerini ise Mustafa Ceceli yapıyor. Böbrek hastası iki gencin hastane koridorunda tanışmalarıyla başlayan ilahi aşkları konu ediliyor.
Çekimlerine Ekim ayında başlanacak filmin Yönetmeni Mustafa Özen, klasik alışagelmiş aşk öykülerinden çok farklı bir konsepte oturtulan film hakkında, 'Böbrek nakli bekleyen binlerce insanın ve ailelerinin hayatlarındaki zorlukları anlatmaya çalışırken, çok başka bir aşk hikâyesini de bu kurguya harmanlayarak sinemaseverlerin karşısına sunmaya çalışacağız' dedi.
Filmin başrol oyuncusu Tolga Karel ise, senaryoyu ilk okuduğu andan itibaren proje için çok heyecanlı olduğunu ifade ederek, 'Senaryo bana ilk ulaştığından itibaren bu işin içerisinde olmam gerektiğine inandım. Çok özel ve çok anlamlı hikâye üzerine oturtulmuş bir senaryo. Hayatın içinden sade, yalın bir dille anlatılmış ve herkesi kapsayan bir konu. Gerçekten sürükleyici ve akıcı bir konsepti var. İzleyen herkesi etkisi altında bırakacağına inanıyorum' dedi. Karel, uzun bir aradan sonra hayranlarının karşısına çok farklı bir karakter ile çıkacağı içinde hem heyecanlı hem de mutlu olduğunu da belirterek, 'Oğuz karakterinin ardından sevenlerimin karşısına çok başka bir duygu yoğunluğuna sahip cihan karakteri ile çıkacak olmak, beni hem mutlu ediyor, hem de heyecanlandırıyor' dedi.
FİLMİN KONUSU
Filmin kısa öyküsü ise şöyle; Cihan, 30'lu yaşların başında, yakışıklı, oldukça mütevazı bir yaşam süren biridir... 3 yıldır düzenli olarak diyalize girmek zorunda kalan Cihan'ın son 3 yılı kâbus gibi geçmiştir. Bir gün hastane de röntgen için sırasını bekleyen güzeller güzeli Rüya'yı görür ve hayatı o andan itibaren değişir... Rüya 20'li yaşların ortalarında son derece eğitimli ve kültürlü bir ailenin tek çocuğudur... Cihan'la aralarındaki benzer yanlar sadece bunlar değil, aynı zamanda boğuştukları ve yaşam mücadelesi verdikleri hastalıkta aynıdır. Böbrek yetmezliği... İkisinin de acilen böbrek nakli yapılmasına ihtiyaçları vardır. Ve belki de bu ihtiyaçtan doğan samimi yakınlaşma, ikisini de beklemedikleri bir aşkın tam ortasına sürükler... Rüya, ilk görüşte âşık olduğu bu genç adamın sevgiye ve aşka olan inançsızlığını görmezden gelip, kendi iç dünyasında büyük bir aşk büyütürken Cihan'a karşı, Cihan'da Rüya'ya karşı derin ve inanılmaz bir merhametle karışık acıma duygusu içerisine girmiştir. En özel buluşma noktaları ise diyaliz ünitesidir... Ancak hiç bir şey umdukları ya da hayal ettikleri gibi gitmeyecektir... Rüya bir gün artık her şeyi göze alıp Cihan'a karşı büyüttüğü aşktan söz etmiş olsa da, gelecek hiç de onların istediği gibi olmayacaktır...