Ejderhalı, dövmeli ama sorunlu bir polisiye
41 ülkede satış rekorları kıran kitaplarının başarısını göremeden 50 yaşında hayata veda eden İsveçli gazeteci Stieg Larsson'un Millennium serisinin ilk kitabı Ejderha Dövmeli Kız, sürekleyicilik ve devamlılık açısından pek çok sorun barındıran bir polisiye. ALAİN MATALON, kitabı değerlendirdi
KENDİNİZİ KANDIRILMIŞ HİSSEDİYORSUNUZ
Kitaptaki az sayıda ilişkiler de bölük pörçük işlenmiş. Örneğin Blomkvist ile ilgili belki de en enteresan olabilecek öğe, Millennium dergisini birlikte çıkardıkları Erika Berger ile olan karmaşık iş-aşk ilişkisi. Ne var ki romanın başlarında ağırlık verilen bu ilişki, kitabın ortalarında birdenbire bir daha geri dönmemek üzere sebepsiz yere kesiliyor. Gazetecinin Hedestad kasabasındaki araştırmaları sırasında tanıştığı Cecilia Vanger ile yaşadığı ilişki de aynı şekilde neden ve nasıl olduğu anlatılmadan başlayıp bitirilmiş. Bu ve benzer ilişkileri anlatırken Larsson'un amacının Blomkvist'in soğuk karakterini ortaya koymak olduğu argümanı getirilebilir elbet. Ancak ilişkilerdeki bu kopukluk sürükleyicilik ve devamlılık açısından sorunları da beraberinde getiriyor, kendinizi sık sık kandırılmış hissediyorsunuz. Özellikle de kitabın nihilist bir eser değil, hakkındaki konuşmalar ve yorumlardan en az Iain Pears kalitesinde bir polisiye roman olacağını düşündüğünüz zaman, üçlemenin diğer kitaplarını okumak için pek de geçerli bir sebep kalmıyor. Gerek konusu gerekse yazım stiliyle sıradan bir polisiye/gerilim romanından pek bir farkı olmayan Ejderha Dövmeli Kız'ın bu denli ilgi görmesinin nedenini kitabın içinde bulmak bir hayli zor. Mikael Blomkvist karısından ayrılmış, çocuğuyla ilgilenmeyen, hayatında ciddi bir ilişkisi olamayan başına buyruk gazeteci tiplemesiyle oldukça alışılagelmiş ve dolayısıyla okuyucunun dikkatini üzerinde toplayabilmek için gerekli donanıma sahip bir karakter değil. Bu yüzden de kitabı okurken hayatı boyunca erkeklerden zarar görmüş ve aldığı bu darbeleri, hayatını bütün insanlara kapatarak devam ettiren Lisbeth'in üzerinde daha çok yoğunlaşılmış olmasını diliyorsunuz. Kitabın ulaştığı başarının altını doldurmaya en yakın karakter olan 'ejderha dövmeli kız', kitaba adını vermiş olmakla beraber, içinde yeterince yer almamış. Okuyucu olarak Lisbeth Salander'ın hikâyesini merak ediyorsunuz ama Larsson'un her seferinde renksiz Blomkvist'e ve acemice tasarlanmış suç girdabına geri döndüğünü görüyorsunuz. İyi bir roman okuyucusunu tek katmanlı ve hayal kırıklığıyla sonuçlanan konusuyla kendine bağlamasını mümkün görmediğim Ejderha Dövmeli Kız'ın okuyucuyu sarmalayacağı bir şeyleri olmalı diye düşünürken kitap bitiyor. Romanın cazibesinin nerede olduğunu düşünmek, kitabı okurken en zevkli anlarınız olabilir. Zira hakkında bu kadar konuşulan, şimdiden ilk iki kitabının filmleri çekilmiş (romanın bir de Hollywood tarafından tekrar filme çekileceği konuşuluyor) bu romanın bir cazibesi olmak zorunda. Ulaştığı satış rakamları ve kazandığı ödüller göz önüne alındığında karşımıza 650'ye yakın sayfası ve karton kapağının çok fazlası bir yükle gelen bu romanın başarısını kendi özgün ve içsel değeriyle gerekçelemek bir hayli zor. Hikâyenin vaad ettikleriyle teslim ettikleri arasındaki uçurum çok büyük. Sanırım kitaptan hayal kırıklığı hissetmeden ayrılmak için 'Larsson'un -bu gibi durumlarda var olması neredeyse zaruri olan bir ironiyle, kitabının basımından kısa bir süre önce hayata gözlerini yummuş olmasının romana kattığı mitosa kapılmış olmak gerek' diye düşünmekten başka çare yok. Peki, Millennium ile ilgili söylenecek hiç mi iyi bir şey yok? Aslında var. Blomkvist'in kitaptaki ana gizemi çözmesinin ardından Salander ile beraber, kitabın başlarında başını derde sokan zengini işadamı Hans-Erik Wennerström'den intikam aldıkları bölüm, basit olmasının yanı sıra eğlendirici. Bu son bölümlerdeki hızlı ve sürekleyici anlatım kitap boyunca devam etmiş olsaydı, belki roman daha kısa ama en azından okumaya değer bir eser olabilirdi.
Ejderha Dövmeli Kız Stieg Larsson Çeviren: Ali Arda Pegasus Yayınları 646 s., 25 TL
EN SON HABERLER
- 1 Sinemaya 34,5 milyon lira destek
- 2 “Bremen Mızıkacıları” Mersin DOB sahnesinde
- 3 Çağdaş edebiyatın altın kalemi hayatını kaybetti
- 4 Dijital sanatın kalbi AKM’de atacak
- 5 ‘500 dansçımızla stadyumda gövde gösterisi yapacağız’
- 6 Kidman’a yaşam boyu başarı ödülü
- 7 ‘Sıra dışı ve sıkıcı olmayan bir film yaptık’
- 8 Yarım asırlık sanatın izleri sergide
- 9 Sözcük Eş Anlamlısı Nedir? Sözcük Kelimesinin Eş Anlamlısı ve Cümle İçinde Kullanımı
- 10 İstanbul Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu